Neu Isenburg Selimiye Camii’nde Aile Semineri verimli geçti.

NEU ISENBURG/EUTURKHABER-Neu Isenburg DİTİB Selimiye Camii’nde dün (Cumartesi) Aile Semineri gerçekleşti. Selimiye Camii Başkanı İlhan Büyükyılmaz ve Kadın kolu başkanı Emine Danacı ile birlikte organize edilen seminere Hessen Eyalet Birliği Başkanı Salih Özkan da hazır bulundu.

Cemiyet Din görevlisi Abdurrahman Yılmaz’ın moderatörlüğünü yaptığı seminerde Dr. Abdulcelil Gürbüz, ‘Çocuklar ve Gençlerle İletişimin Psikolojik İşlevi’ konusunu ele aldı.

Doğumdan itibaren çocukluk gençlik ve olgunluk devrelerini dört mevsime benzeten Gürbüz, ”Kişiler değişmekten değil, değiştirilmekten hoşlanmayız. Bu nedenle başkalarının bizlere müdahale etmesinden hoşlanmayız” dedi. ”Çocuklarımıza her hal ve durumda müdahale edip emirler veriyoruz. Bunu ye.. bunu yap, şunu yapma vb. değiştirmek istediğimizde ters tepkiyle karşılaşırız.

 

– Neu Isenburg Selimiye Camii Başkanı İlhan Büyükyılmaz, Kadın Kolları adına Dr. Abdulcelil Gürbüz’e çiçek takdim etti.

”Fıtrata aykırı dokunuşlar hayatı bitirir, fıtrata uygun davrandığımızda da hayat başlar” diyen Gürbüz, yaş geliştikçe beyin gelişir, beyin gelişince idrak gelişir, idrak etme gücü gelişince de hayatla ilgili bütün ihtiyaçları akledip hayatına yön verebiliyor.

Biz ona dokunduğumuz, müdahale ettiğimiz zamanda da kırabiliyoruz.’ ‘Oksitosin ‘Mutluluk hormonu’ olan kişi daha yardımsever olur, kucaklaşma ile bu mutluluk hormonu oluşur, bu da insanda mutluluğu, neşeyi, çocuğun gelişmesini sağlayan ona yön veren şeydir”

Çocuklarımızla nasıl sağlıklı iletişim kurmayı sağlayabiliriz? Her nesne beyinde bir şema oluşturur, şema oluşmamışsa iletişim kurulamaz. Sağ beyin duygusal beyin, sol beyin ise mantıksal beyindir. İki beynin arasındaki de frontal beyindir.

Frontal(orta)beyin kişiyi, duygusal ve mantıksal beyin arasında harekete geçiren, çocuğu olgunluk çağına hazırlayan, genci iyi bir ortama hazırlar.

Frontal beyin nasıl gelişir, çocuklarınızı, anneannelerin, dedelerin yanına verin, onların torunlarına hikaye okuması, masal anlatması, onları sevmesi ve vakit geçirmesi sarılması veya iyi karakterleri hikaye ve kitap şekline getirmek, kötü karakterleri de kötü olarak göstermekle elde edilir.

Çocuklarımızı mutlaka dinleyin, onlara ‘Sen’ dili değil, ‘Biz’ dili kullanmalıyız. sen dili kavgacı bir dildir. Eğer kızımız ve oğlumuzla bir kahve içmeye gitmeliyiz, yalnız orada sadece onu dinlemeye. ‘Kız çocuğu babaya iyi bağlanamazsa en yakın yaşta bir arkadaş bulup ona bağlanıyor, onun hangi karakterde olduğunun hiç önemi yok’ bunu psikolojik araştırmalar ortaya koyuyor”dedi.

Abdulcelil Gürbüz, Peygamberimizin ‘Ya hayır söyle ya sus‘ sözü rehber olmalı. ‘yapmalısın’ kılmıyorsun değil bu tehdit dilidir, ‘yapmalıyız’ demeliyiz.

‘Çocuğumu yeniden yetiştirmem mümkün olsaydı, ona işaret parmağımı kaldırıp yasaklar koymak yerine ellerimle resim yapmayı öğretirdim. Tehdit etmez yanına oturur, hatalarını daha az düzeltir onunla yakınlık kurmaya çalışırdım. Onu sadece gözlerimle izler saat kısıtlamaları asla koymazdım. Daha az bilgili olmaya çalışır, daha çok şefkat göstermeye çalışırdım. Onunla daha çok yürüyüşlere çıkar uçurtma uçururdum. onu daha çok kucaklardım, mutluluk hormonu almasını sağlardım” diyerek henüz bunları yapmakta geç kalmadıklarını ve hemen başlamalarını tavsiye etti.

Neu Isenburg Selimiye Camii Başkanı İlhan Büyükyılmaz’ın seminere katılanlara yemek ikramıyla son buldu.