40,4343$% 0.24
47,1614€% 0.49
54,2613£% 0.02
4.349,61%0,55
7.063,00%0,10
4773558฿%-1.76444
18 Temmuz 2025 Cuma
Türkiye'de Liyakat ve Vurdumduymazlık Sorunu!..
Sıra kimde?
Gemici'den Alman vatandaşı yurttaşlarımıza: 'Türk Vatandaşlığı İçin Başvurun'
Miço Şaşırma, Sabrımızı Taşırma!..
Riba, Ülkemizi Vatan mı edinmiş?..
Şeyhliğimi İlan Ediyorum!..
AOK Hessen Etnik Pazarlama Koordinatörü Necati Suözer bilgilendiriyor.
Sorular: Uzun süre yurtdışında yaşadıktan sonra Almanya’ya dönen bir kişinin bakım sigortası güvencesinin tam kapsamlı hale gelmesi için gereken bekleme süresi ne kadardır?
Ve hangi türden sigortalı olan emekli kişiler bu durumdan istifade edebilirler?
Bakım sigortası güvencesinin “başlaması” Almanya’ya döndükten sonra, ikamete bağlı bakım sigortasının istifade etme durumu, hizmetlerin verilebilmesinin önşartları ilgili kişinin mecburi emekli sigorta kapsamında sigortalı olmaları gerekmektedir, yani KVdR dediğimiz sigorta türü dahiline sigortalı olmalıdır.
Yurtdışında uzun süre kalan bir kişi Almanya’ya döndüğünde bakım sigortasından bire birde istifade etmesi için gerekli olan bekleme zaman dilimi 183 gündür ve 184. günden itibaren hizmet alımı tekrar aktif hale getirilir.
İlgili şahıs Almanya`da, bakım sigortası hizmeti için başvuru dilekçesini bağlı bulunduğu bakım kasasına veriyor, şahısa bakıma ihtiyacı durumundan ötürü bakım kademesi 3 veriliyor.
Bu şahsın bakım sigortasından hizmet alabilmesi için 184. günü beklemesi gerekmektedir.
O günden itibaren bakım sigortasının belirlemiş olduğu bakım kademesi dahilinde hizmetlerden istifade etmeye başlar.
Bu bekleme süresi burada KVdR dahilinde sigortalı olup, tekrar geri dönen bütün herkesi kapsıyor. Yani sadece bize özgü bir durum değil.
İnşAllah hiç bakıma ihtiyaç duymadan güzel bir hayat yaşamanız dileği ile, selam ve saygılarımla.
BERLİN-İletişim Başkanlığı tarafından 15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü etkinlikleri kapsamında düzenlenen “Zaferin Adı Türkiye” adlı panel serisinin Berlin ayağı Almanya’da yapıldı.
Çok sayıda akademisyen, gazeteci, siyasetçi ve diplomatın ilgi gösterdiği etkinlikte, 15 Temmuz 2016 gecesi Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ) tarafından anayasal düzeni hedef alan darbe girişimi ve Türk milletinin direnişi ele alındı.
Açış konuşmasını Türkiye’nin Berlin Büyükelçisi Gökhan Turan’ın yaptı ve 15 Temmuz temalı “Türkiye Aşkına” videosu gösterildi.
Panelde SETA Berlin Koordinatörü Zafer Meşe; Bonn Üniversitesi İleri Güvenlik, Stratejik ve Entegrasyon Çalışmaları Merkezi (CASSIS) Direktörü Prof. Dr. Ulrich Schlie, Economyfirst Limited London, Yöneticisi Klaus Jürgens, Gazeteci & Siyasi Analist Ewald König ve TV Berlin Genel Yayın Yönetmeni Dursun Yiğit konuşmacı olarak yer aldı.
Büyükelçi Turan; desteklerinden ötürü İletişim Başkanlığına ve katılımından dolayı misafirlere de teşekkür ederek başladığı açış konuşmasında, 15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü’nün önemine vurgu yaptı.
Dini ve kültürel değerler maskesi altında kirli emellerine ulaşmak için her türlü alçaklığı yapan eli kanlı FETÖ terör örgütüyle mücadelenin terör örgütü yok edilene kadar süreceğini belirtti.
15 Temmuz destanının kahraman şehitlerini ve gazilerini anarak, bu destanda milletin demokratik değerlere bağlılığının ve kolektif iradesinin önemli bir rol oynadığını ifade etti.
Gerçekleştirilecek olan panelde; 15 Temmuz’un toplumsal, siyasal ve uluslararası boyutlarının kapsamlı ve bilimsel olarak ele alınacağını vurgulayarak sözü Zafer Meşe’ye bıraktı.
Panelin moderatörlüğünü yapan SETA Berlin Koordinatörü Zafer Meşe; dokuz yıl önce 15 Temmuz 2016 gecesi, FETÖ tarafından gerçekleştirilen hain darbe girişimine karşı Türk milletinin demokrasiye, milli iradeye ve bağımsızlığına sahip çıkma kararlılığını tüm dünyaya gösterdiğini belirterek sözlerine başladı.
Meşe, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısıyla sokaklara dökülenlerin büyük bir cesaret ve birliktelik örneği sergileyerek bu kalkışmayı püskürttüğünün; şehitlerimizin fedakarlığıyla demokrasinin korunduğunun altını çizdi.
İletişim Başkanlığınca düzenlenen bu etkinlikle Türkiye’nin gücünü, birlikteliğini ve zorlukları aşma iradesini dünyaya duyurmayı amaçladığını ifade ederek sözü ilk konuşmacı Prof. Dr. Ulrich Schlie’ye verdi.
Prof. Dr. Ulrich Schlie, bu paneli büyük bir mutlulukla karşıladığını ve bunun Türkiye açısından öneminin bilincinde olduğunu vurguladı. Alman tarihindeki darbe girişimlerini örnekleyerek 15 Temmuz darbe girişimini analiz etti.
Türkiye’deki darbe girişimiyle ilgili Almanya’da hak edilen yorumun yapılmadığını belirterek demokratik değerlerin ve hukukun üstünlüğünün her koşulda savunulması gerektiğinin altını çizdi.
Ewald König ise Türkiye ve uluslararası toplumlar için bu olayın ele alınmasının önemi ve memnuniyetini vurgulayarak darbe girişiminin Alman medyasında ele alınış biçimini değerlendirdi.
Alman medyası nezdinde darbe girişiminin şok etkisi yarattığını, flaş haber olarak verildiğini dile getirdi. Fakat artık bu konunun Alman medyasında dünyadaki kriz ve savaşlar gibi küresel sorunlar nedeniyle eskisi kadar yer almadığını söyledi.
Diğer taraftan, Türkiye’nin dünyadaki arabulucu rolüne, NATO üyeliğine ve güçlü ordusuna vurgu yaptı.
Panelin devamında söz alan Klaus Jürgens, FETÖ’nün küresel yapılanmasına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. FETÖ’nün de PKK gibi bir terör örgütü olduğunun altını çizerek terör örgütleriyle mücadelede algı yönetiminin önemini vurguladı.
Dünyada terörün finansmanı konusunun ne kadar önemli olduğuna dikkat çekti. FETÖ’nün tamamen yok olması için algı yönetimine karşı bilinçli olunması ve bu hususta uzun süre çalışmalar yapılması gerektiğini ifade etti.
Panelin son konuşmacısı Dursun Yiğit, Almanya’daki FETÖ faaliyetlerine ve medya etkilerine dair yerel bağlamda yorumda bulundu. Darbe girişimin zaferle bertaraf edilmesinin demokrasinin oturtulmasına katkı sağladığını söyledi.
Darbe girişimi sonrası Türkiye’den kaçarak Almanya’ya gelen 30-50 bin civarında kişinin bulunduğunu; bu kişilerin Almanya’da etkin olmalarını önlemek için STK’ların özellikle de think-tank kuruluşları ile medyanın önemli çalışmalar yapması gerektiğini vurguladı.
Program kapsamında, ayrıca 15 Temmuz temalı fotoğraf sergisi katılımcıların ziyaretine açılırken programın sonunda “15/07 Şafak Vakti” adlı film geniş bir katılımcı kitlesi tarafından izlendi.
Moskova, 16 Temmuz (Hibya) – Dört büyük Avrupa ülkesi, Beyaz Saray Başkanı Donald Trump’ın Ukrayna için Amerikan silahları satın alma projesine katılmayı reddetti.
Washington’ın girişimi Fransa tarafından desteklenmedi. Politico’ya göre, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Avrupa ülkelerini yerel üreticilerin aleyhine kendi savunma sanayilerini geliştirmeye çağırıyor.
İtalya ise para yetersizliği nedeniyle projeye katılmayacak. Stampa gazetesi, Roma’nın Ukrayna için ABD’den Patriot sistemleri satın alma planlarını açıklayan Almanya örneğini izlemeyeceğini belirtti.
Çek Cumhuriyeti de Trump’ın planına katılmayı reddetti. Ülkenin Başbakanı Petr Fiala, Prag’ın mühimmat gönderme girişimi gibi diğer projelere ve yardım yöntemlerine odaklanacağını açıkladı.
Buna karşı çıkan bir diğer ülke de Macaristan. Dışişleri Bakanı Peter Szijjarto’nun da belirttiği gibi, Budapeşte bu tür tedarikleri finanse etmeyecek.
Öte yandan Trump’ın planının ticari bir konu olduğunu belirten Kremlin sözcüsü Dmitry Peskov, Kremlin’in Batı’nın Ukrayna’ya silah tedarikiyle ilgili tüm açıklamaları yakından takip ettiğini ve konunun gündemin en üst sıralarında olduğunu söyledi.
Peskov, Avrupa’nın savaşın devam etmesini sağlamak için silah alımlarına inanılmaz miktarda para harcamaya hazır olduğunu vurguluyor. Aynı zamanda, Fransa, Çek Cumhuriyeti ve İtalya’nın tutumlarını örnek göstererek, kimin ödeyeceği konusunda anlaşmazlıklar olduğunu da sözlerine ekledi.
Peskov, Moskova’nın bu kararının, ABD’nin Kiev’e uzun menzilli füze tedarik edeceğine dair henüz bir görüşme olmamasından kaynaklandığını da sözlerine ekledi.
Hibya Haber Ajansı
Frankfurt/Euturkhaber- Türk milletinin demokrasiye ve millî iradeye sahip çıktığı 15 Temmuz 2016’daki hain darbe girişiminin 9. yıl dönümünde, Hessen eyaletinde anlamlı bir anma etkinliği düzenlendi.
Türkiye Cumhuriyeti Frankfurt Başkonsolosluğu himayesinde, Frankfurt Türk Kültür Merkezi’nde gerçekleşen programa, Hessen bölgesindeki Türk toplumunun seçkin temsilcileri, iş insanları, sivil toplum kuruluşları, din görevlileri ve basın mensupları yoğun ilgi gösterdi.
Demokrasinin Kara Gecesi ve Milletin Direnişi
15 Temmuz 2016 gecesi, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) mensubu bir grup asker tarafından anayasal düzeni yıkmak ve devlet yönetimini ele geçirmek amacıyla gerçekleştirilen darbe girişimi, halkın göğsünü siper ederek verdiği eşsiz direnişle başarısızlığa uğratılmıştı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısıyla milyonlarca vatandaş sokaklara dökülmüş, tanklara, helikopterlere ve silahlara karşı durarak Türkiye’nin geleceğine sahip çıkmıştı.
Bu demokrasi mücadelesinde 251 kişi şehit olmuş, 2.700’ü aşkın kişi ise gazi olmuştu.
Başkonsolos Akdevelioğlu: “Bu millet iradesine pranga vurulmasına izin vermedi”
Frankfurt Başkonsolosu Nagihan İlknur Akdevelioğlu, etkinlikte yaptığı konuşmada 15 Temmuz’un sadece bir darbe girişimi değil, aynı zamanda Türkiye’nin birlik ve beraberliğine kasteden alçakça bir saldırı olduğunu vurguladı.
Başkonsolos Akdevelioğlu şöyle konuştu:
“15 Temmuz gecesi, milletimiz sadece kendi kaderini değil, ülkemizin geleceğini, demokrasimizi ve Cumhuriyetimizi savunmuştur.
O gece Türk milleti, tankların önüne yatarak, canını ortaya koyarak büyük bir demokrasi dersi vermiştir. Şehitlerimizi rahmetle, gazilerimizi minnetle anıyoruz.
Dua ve Kur’an-ı Kerim Tilavetiyle Anma
Etkinlik kapsamında, Din Hizmetleri Ataşesi Burhan Selim, 15 Temmuz şehitleri için dua etti ve birlik ile beraberliğin önemine vurgu yaptı. DİTİB Selimiye Camii din görevlisi Selahattin Kahraman ise Kur’an-ı Kerim tilavetiyle programa manevi bir derinlik kazandırdı.
Toplumdan Geniş Katılım
Hessen Türk Toplumu’nun önde gelen isimlerinin hazır bulunduğu etkinlikte, farklı sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, eğitim ve iş dünyasından katılımcılar ile medya mensupları da yer aldı.
Katılımcılar, konuşmaların ardından 15 Temmuz şehitlerinin hatırasına saygı duruşunda bulunarak hep birlikte İstiklâl Marşı’nı okudular.
Unutmadık, Unutturmayacağız
15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü vesilesiyle düzenlenen bu anma etkinliği, yurt dışında yaşayan Türk toplumunun da Türkiye’nin demokrasisine ve milletin ortak hafızasına sahip çıktığını bir kez daha gösterdi.
Katılımcılar, “Unutmadık, unutturmayacağız” mesajıyla, şehitlerin emanetine sahip çıkma kararlılıklarını ortaya koydular.