Sırrı Süreyya Önder’in Ardından Vicdanlı Bir Veda!..

“Barıştan Başka Bir Şey İstemedim”

GIESSEN/ALMANYA-EUTURKHABER-Türkiye siyasetinin renkli, cesur ve vicdan sahibi isimlerinden biri olarak anılan Sırrı Süreyya Önder’in vefatı, Türkiye’de ve yurtdışında geniş yankı uyandırdı.

Onun ardından sadece siyasi bir kişilik değil; halkların kardeşliği, düşünce özgürlüğü ve barış mücadelesine adanmış bir ömür geride kaldı.

Federal Almanya Hessen Eyaleti İslam Toplumu Başkanı Ramazan Kuruyüz, bu acı kaybın ardından yayımladığı kapsamlı taziye mesajında, Önder’in kişiliğine ve mücadelesine dair çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.

Kuruyüz’ün açıklamaları, yalnızca bir veda değil; aynı zamanda günümüz dünyasında hâlâ ne kadar ihtiyaç duyulan barış, empati ve diyaloğun güçlü bir çağrısı niteliğinde.

“Sadece fikirleriyle değil, kalbiyle konuşan bir bilgeydi”

Sırrı Süreyya Önder’i yalnızca bir siyasetçi olarak tanımlamanın yetersiz kalacağını belirten Kuruyüz, onun sanatçı duyarlılığı, mizah anlayışı ve samimiyetle yoğrulmuş diliyle toplumsal bellekte yer ettiğini ifade etti:

“Kelimenin gücüyle kalplere dokunan, farklılıklarımızı zenginliğe dönüştüren, yapıcı tavrıyla Türkiye’nin siyasal ve toplumsal iklimine denge, umut ve zarafet katan bir şahsiyetti.”

Kuruyüz, Önder’in hayatının son anlarına kadar barış ve kardeşlik mücadelesinden vazgeçmediğini hatırlatarak, onun, Türk ve Kürt halkları arasında bin yıllık kardeşliğin en güzel sembollerinden biri olduğuna vurgu yaptı.

“Barış mücadelesi onun hayatının özüdür”

Ramazan Kuruyüz, yıllarca cezaevine girmesine ve sağlık sorunlarına rağmen Önder’in barış mücadelesinden geri durmadığını hatırlatarak şu ifadeyi öne çıkardı:

“Barıştan başka bir şey istemedim. Bedeli mahpusluksa ödüyorum. Sevenlere de, sövenlere de selam olsun.”

Bu sözün, Önder’in yalnızca siyasi bir figür değil; vicdanlı, onurlu ve mücadeleci bir insan olduğunu gösterdiğini vurgulayan Kuruyüz, onun hatırasına sahip çıkmanın toplumsal bir sorumluluk olduğunu ifade etti.

“Farklılıkları tehdit değil, zenginlik olarak gören bir anlayışa ihtiyacımız var”

Kuruyüz, Türkiye’de ve Almanya’da yıllardır yürüttüğü toplumsal adalet ve barış mücadelesi kapsamında, insanların siyasi ve ideolojik kalıplar içine hapsedilmesinden duyduğu rahatsızlığı dile getirerek, şu çağrıda bulundu:

“Gerçek çeşitlilik; insanları basit etiketlerle tanımlamaktan vazgeçip, onları tüm çok yönlülükleriyle görmeye başladığımız noktada başlar.”

Aynı zamanda Almanya’da yaşayan Türkiye kökenli toplumun da bu bilinçle hareket etmesi gerektiğine dikkat çeken Kuruyüz, empati, karşılıklı anlayış ve ortak değerler temelinde yeni bir toplumsal yaşam kültürüne ihtiyaç olduğunu belirtti.

Özgür Özel’e saldırı kınandı

Kuruyüz, mesajının sonunda, Sırrı Süreyya Önder için İstanbul’da düzenlenen cenaze töreni sonrasında CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e yönelik gerçekleştirilen fiziki saldırıyı da kınadı:

“Farklı düşüncelere şiddetle değil, medeni bir şekilde yanıt verilmelidir. Özgür Özel’e geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.”

“O’nun yarım bıraktığı sözü tamamlamak hepimizin görevi”

Son olarak Kuruyüz, bu açıklamasının bir siyasi partinin milletvekili için yapılmasından ziyade, yıllardır sürdürdüğü vicdan mücadelesinin bir parçası olduğunu belirtti.

Siyah-beyaz kalıplarla düşünen toplumsal anlayışlara karşı, insan merkezli bir yaklaşımı savunmaya devam edeceğini vurgulayan Kuruyüz şöyle dedi:

“Sırrı Süreyya Önder’in ardından bize düşen, onun barış, kardeşlik ve adalet uğruna yürüttüğü çabayı yaşatmak ve sahip çıkmaktır.”