DOLAR

32,2206$% -0.08

EURO

34,7265% 0.11

STERLİN

40,3635£% 0.11

GRAM ALTIN

2.396,93%0,17

ÇEYREK ALTIN

3.923,00%-0,58

BİTCOİN

1976398฿%-1.15387

İkindi Vakti a 16:58
Amsterdam PARÇALI BULUTLU 16°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
Yüksel ASLAN

Yüksel ASLAN

23 Haziran 2024 Pazar

European Tulips Club’tan “Avrupa Birliği-Türkiye İlişkileri“ konulu kapsamlı bir kitap!..

European Tulips Club’tan “Avrupa Birliği-Türkiye İlişkileri“ konulu kapsamlı bir kitap!..
0

BEĞENDİM

ABONE OL

EUTURKHABER/BERLİN-Merkezi Berlin’de olan EUROPEAN TULIPS CLUB (Avrupa Laleler Düşünce Kuruluşu) „Avrupa Birliği – Türkiye İlişkileri“ hakkında kapsamlı bir kitap yazdı.

Kitabı, ETC Yönetim Kurulu Üyelerinden Haldun Nurhan Şenyuva başkanlığında Dr. Ali İhsan Ünlü, Dr. Bekir Alboğa, Çetin Yazıcı, Hakan Yazanel, Dr. Mustafa Yoldaş, Şenol Dursun, Yüksel Akyol ve Yüksel Aslan’dan oluşan yazar kadrosu kaleme aldı.

Türkiye’nin, 31 Temmuz 1959 tarihinde 22. Hükümeti (4. Menderes Hükümeti) tarafından AET kurulduktan sadece 1 yıl sonra ortaklık başvurusu ile başlayan ve 12 Eylül 1963 tarihinde Ankara Anlaşması’nın imzası ile önü açık, sonu belirsiz bir sürece giren Avrupa Birliği macerası bu kitapta çok kapsamlı, öz ve tüm boyutlarıyla ele alınıyor.

1963 yılında Avrupa Ekonomik Topluluğu ile Ankara Anlaşması’nı imzalayan Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı İsmet İnönü’nün „AET, Beşeriyet tarihi boyunca insan zekasının vücuda getirdiği en cesur eser!“ diye tanımladığı Avrupa Birliği açısından Türkiye’nin önemini, “Eğer Avrupa Birliği, bir serbest ticaret bölgesi olarak kalmakla yetinecekse bunu Türkiye olmadan da yapabilir.

Ama Avrupa Birliği eğer, küresel sorumluluklar yüklenme peşindeyse onu Türkiye olmadan yapamayız” diyen Fransa eski Cumhurbaşkanı Jacques Chirac kavramış ve tüm AB’ne ve dünyaya anlatmaya çalışmıştır.

EUROPEAN TULIPS CLUB (Avrupa Laleler Düşünce Kuruluşu) bu kitapta, AB’nin, Türkiye-AB ortaklığı hangi şartlarda gerçekleşirse sayın Chirac’ın dediği „Küresel bir güç“ olabileceği? „Imtiyazlı Ortaklığın“ neden olamayacağı? konularını işlenmiş ve Türkiye’nin, AB’ne geciken “Tam Üyeliğinin” AB ve Türkiye ülkeleri açısından zararlarına değinerek konuya „Geçici İmtiyazlı Ortaklık“ başlığı altında yepyeni bir perspektif kazandırmıştır.

ETC bu kitabı her kesimin anlayabilmesi için, teknik, bürokratik ve hukuki bir dilden uzak, gündelik Türkçeyle gayet açık ve anlaşılır bir lisan ve üslupta yazmıştır.

Kitapta Ayrıca; Türkiye Cumhuriyeti, AB’ne hangi şartlarda tam üye olursa ne kazanır? Ne kaybeder? Türkiye-AB arasındaki çözüm bekleyen sorunlar nelerdir?

Tam Üyeliğin Türkiye ve AB’ne getirisi-götürüsü nelerdir? Tam üyelik olmazsa Türkiye hangi yolu tercih etmelidir? İmtiyazlı ortaklık neden bir seçenek değildir?

Ne zaman olacağı belli olmayan tam üyelik sürecine kadar oluşturulması gereken ‘Geçici İmtiyazlı Ortaklık’ nedir ve neden önemlidir? gibi çok önemli konuları okuyucunun bilgisine sunuyor.

Kitap, AB-Türkiye ilişkileri hakkında bilgi edinmek isteyen kişilerin el ve kaynak kitabı olacağı hususunda gerçekten çok iddialı yazılmış.

Alanında eşsiz ve tek eser olma özelliğindeki bu kitabı okuyucular EUROPEAN TULIPS CLUB’ın www.etcev.eu sayfasından PDF olarak indirebilirler.

Yüksel Aslan
EUROPEAN TULIPS CLUB BAŞKANI

Devamını Oku

Bizim bir ‘DAVA’mız var!

Bizim bir ‘DAVA’mız var!
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Almanya’ya Hürriyet Getirmek!

3 Kasım 1839’da Sultan Abdülmecid’in Hariciye Nazırı (Dışişleri Bakanı) Koca Mustafa Reşit Paşa tarafından okunan Gülhane Hatt-ı Hümâyûnu veya Tanzimât-ı Hayriye (Hayırlı Düzenlemeler) neticesinde, Devleti Aliye’nin tebasına “Hürriyet” getirmek arzusuyla başlayan batılılaşma, ülkenin parçalanmasına ve nihayetinde 30 Ekim 1961 yılında bizlerin Avrupa’ya işçi olarak gelmesiyle neticelendi.

2. dünya savaşı ve 1945 sonrasının güçlü ve dirayetli Alman siyasileri ve devlet adamları, sanayisi, altyapısı, havaalanları, yolları,enerji ağları harabeye dönmüş, 6 milyondan fazla genç insanını kaybetmiş, bir o kadarda yaralı, malül, dul, yetim ve öksuz kalmış bir ekonomiyi ve toplumu, enkazdan alıp ayağa kaldırmayı başardılar.

Lakin o dirayetli ve güçlü liderleri dinlemeyen bugünün refah toplumu Almanyasında Hitler faşizmini aratmayan bir lbgt Lobi faşizmi ve baskısı, Alman halkı ve ekonomisi hilafina, ABD yanlısı bir siyaset güden sosyal demokratlar, yeşiller ve liberaller var.

Ve bu siyaseti, Klaus Schwab’in World Economic Forumu, Soros’un Open Society Foundation’u, BlackRock, Goldman Sachs, Aspen Société gibi vakıfların yönlendirmesi, bunların amaç ve gayeleri doğrultusunda yürüten vasıfsız, yeteneksiz ve sığ görüşlü Alman siyasileri Almanya’yı gönüllü yönetiyorlar.

Alman medyası ise bu uluslararası düşünce vakıf ve kuruluşlarıyla, çıkar ve menfaat odaklarınca satın alınmış olup, Alman halkını; beyinleri istila edilmiş vaziyette, yalan, yanlı, yanlış ve asparagas haberlerle uyutarak provake edip yanlış yönlendirmek süretiyle Alman devleti ve milletinin hilafına yönetilmelerini sağlıyorlar.

4 Kasım 2023 yılında kuruluş komisyonu çalışmalarına başlayan ve Ocak 2024 yılında faaliyete başlayan #DAVA Partisinin bu bağlamda en büyük ideali; Alman halkına “HÜRRİYET” getirmek suretiyle Almanya’daki siyaseti tekrar Alman devleti ve Vatandaşlarının menfaati doğrultusunda şekillendirmektir.

Hürriyet bu sefer Selanik’ten Anadoluya değil, Anadolulu Almanlar eliyle Almanya’ya ve Avrupa’ya gelecek.

Devir, aldığımız Hürriyeti ve nimetlerini şimdi Avrupa halkıyla beraber paylaşmak.

Yol uzun!
Niyyet sarih ve sahih!
Hedef güzel!

Selam olsun Almanya’ya Hürriyet getirecek olan kutlu yolun yolcusu
#DAVA SAHİPLERİNE!

Devamını Oku

Berlin Kentsel Gelişim, İnşaat ve Konut Senatosu Katılım Meclisi Sözcüsü Kardeşinize Kulak Verin!..

Berlin Kentsel Gelişim, İnşaat ve Konut Senatosu Katılım Meclisi Sözcüsü Kardeşinize Kulak Verin!..
0

BEĞENDİM

ABONE OL

İki dakika geri yaslanın ve yazacaklarıma kulak verin.

1. Berlin eyaleti dünyanın enbüyük 4. AB’ninde en büyük ekonomisi olan Almanyanın başkenti.

2. Bu eyalette konut sahibi olan (yani bir müstakil ev veya bir apartmanda daire sahibi) kişi sayısı toplam nüfusun sadece %16’sı! Bu oranla Berlin, tüm Avrupa’da, tüm dünya başkentleri arasında (Afrika, Latin Amerika ülkeleri dahil) sonuncu durumda.

3. Berlin eyaletinde sokakta yaşayan evsiz insan sayısı 10 bin (bu rakama Doğu Avrupa’dan gelip sokakta yaşananlar dahil değil).

4. Berlin’deki her 3 emekliden biri fakirlik sınırı altında gelire sahip.

5. Berlin eyaletinde 18 yaş altında 632.890 genç ve çocuk var. Bunlardan 154.889’u Sosyal yardım almadan hayatını idare ettiremiyor. Yani Berlin’deki genç ve çocukların %24,5 fakirlik sınırı altında gelire sahip olduklarından sosyal yardıma bağımlı yaşıyorlar.

6. 2014 yılından bu yana son 10 yıl içinde Berlin’deki kiralar bazı ilçelerde %70, bazılarında da %200 oranında artmış durumda.

7. Berlin’de 1 milyon kişinin “konut kiralama önceliği belgesi” (Wohnberechtigungsschein) olmasına rağmen, bu belgeye sahip kişilere kiraya verilebilecek konut sayısı yalnızca 90 bin adet! Yani 910 bin kişinin elindeki belgenin bir hükmü yok!

8. Berlin eyaletinde bir arsanın imar planından geçme süresi ortalama 7.8 yıl, nerdeyse 8 yıl sürüyor bir yerleşim planının çıkması. Yani 10 yılda süren imar süreci var, 5-6 yılda.

9. Yeni yapılacak inşaatlardan istenen; dual kalorifer sistemi, yenilenebilir enerji zorunluluğu, KfW 40 standartları, DGNB sertifikasyonu, Recycling Pass (yeşil bina kimliği), Taxonomi vs. vs. inşaat maliyetlerini altından kalkılamayacak kadar pahalı hale getirmiş durumda.

10. 2000’li yılların başında Berlin’in kiraya verilecek 430 bin Sosyal konutu varken bu rakam şuanda 104 bin 757 adete düşmüş durumda ve acilen 130 bin ek sosyal konuta ihtiyaç var. Ama Berlin eyaletinde kamu + özel sektör yılda sadece ve sadece 14 ila 17 bin konut imar edebiliyor! Bu kaplumbağa hızı ve siyasilerle Berlin konut problemini hiçbir zaman çözemeyecek!

11. Berlin’de güzel olan “Hochhausleitbild” (yüksek bina örnekleri) uygulaması var. Hangi ilçede, nerelere gökdelenler yapılacak, mimarisi nasıl olacak vs bunlar önceden belirleniyor. Keyfe keder uygulama yok!

12. Bazı siyasiler artan kiraların önüne geçmek için “kira tavan fiyatı” (Mietendeckel) uygulamak istiyor ama koalisyon ortakları ve muhalefettende buna karşı olanlar var ve bu uygulama hayat bulmayacak.

13. Berlin’de konut az, kiralama ihtiyacı çok olduğundan, kiralık daireleri görmeye aynı anda 150-200 kişinin veya daha fazla taliplinin geldiği, 200-300 metre kuyrukların oluştuğu görüntülere pek sık rastlamak mümkün! (Asla mübalağa değil, realite!).

14. Uzmanlara göre Apartman yönetim şirketleri (site ve bina yönetimleri) konut kira yan giderlerinin (Nebenkosten) %90 nına yakınını yanlış (kiracı aleyhine, kasıtlı olarak) hesaplıyorlar. Hatta bazı sevmedikleri kiracılara daha fazla (extradan 500-1000-3000) hesabın üzerinede koydukları oluyor!

15. Berlin’deki siyasiler düşman başına! Halk artan kiralardan şikayetçi, bunlar “yeni konut yapılmasın ama kiralar ödenebilir olsun” istiyorlar! Toplantıda “aman Allahım, bunu söyleyen siyasideki beyin ördekte olsa göle götüyle dalacak” diye düşünmedim de değil!

Son söz:
Türkiyedeki rantçı çarpık kentleşmeyi benim gibi Alman belediyelerinde siyaset yapan, Almanya’da konut ve Altyapı işlerinde çalışanlar çözecek.

Almanya’daki konut sorununuda Türkiye’deki Toki gerçeğini ve örneğini gören, bilen, tanıyan, uygulamadan haberdar olan dinamik Türk asıllı siyasiler ve Türk tecrübesi çözecek!

Demem o ki; Almanya’daki Türkler, hem Türkiye ve hemde Almanya için bir değer, hazine ve veli nimet!

Biz, bize bir adım gelene bir km koşan, bir verene, bin verenleriz.

Kıymet bilmek lazım.

Not: Türkiye’de “bizim ilçeye niye gaz gelmedi? bizim sitede daha gaz niye yok!” diye sizler hayıflana durun, Almanya’da yeni konutlarda gaz kullanımı artık yasak!

(Mutfaklarda zaten 2000’li yıllardan beri gaz bağlanmıyor, gazlı kaloriferler kurulabiliyordu, şimdi yeni binalara gaz kaloriferi takamıyorsunuz ve 30 yaşını doldurmuş tüm gaz kaloriferleri iptal edilip, yerine başka yakıtla idame edilen kalorifer kurmak zorundasınız!).

Devamını Oku

AK Parti Sahayı Dinlemeye İniyor(muş)!..

AK Parti Sahayı Dinlemeye İniyor(muş)!..
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Bu konuda önerim!

Ak Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı sayın Erdoğan’ın MKYK’dan talebi üzerine Ak Parti seçimlerden 2. çıkmasının nedenlerini araştırmak üzere bir komisyon kurup sahaya inip araştırma yapmaya karar vermiş.

Güzel!
Her Parti, hatta seçimlerden 1. çıkan CHP bile bunu yapması lazım.

Bu başarı kalıcı mı? Yoksa saman alevi mi? Genel seçimlerde küskünler Sandığı giderse ne olur? tüm bunları araştırmaları gerekiyor.

IYI Parti de dahil MHP, BBP, YRP, DEM ve diğerleri;” yerelde oy alamadık, sebepleri ne? genel seçimde de aynı olur mu?” diye onlarda araştırmalar yapmalı.

Burada Ak Partiye dönecek olursak;
Bu kurulacak komisyonu kuracak kişilerle komisyonda yer alacak olanlar mevcut genel başkan yardımcıları, mevcut seçim işleri, yerel yönetimler, teşkilatlanma başkanları ve mevcut mkyk üyeleri olduğunda ve bu komisyon, il, ilçe, belde ve köylere gittiğinde onları karşılayacak, ağırlayacak olanlar mevcut il, ilçe, belde ve belediye başkanlarıyla, o ilin mevcut Milletvekilleri olduktan sonra nasıl bir ciddi kritik, eleştirel ve değişim raporu beklenebilir ki?

Almanya’da büyük şirketlerin hepsinde bir Revizyon, Controlling (Teftiş) ve Orga birimleri vardır.

Controlling (teftiş) aksayan yönleri bulur, rapor eder.

Revizyon departmanı, Genel müdür, icra kurulu başkanı bile tanımaz o direk Aufsichtsrat (denetleme kurulu) ve Vorstand (Yönetim Kurulu) na bağlıdır, kimsenin gözünün yaşına bakmaz, bıçağının her iki yani keskindir, istediğinin üstünü çizer, kalemini kırar, cezasını keser ve hatta bağlı olduğu Yönetim ve Denetleme kurullarıda buna dahildir. Yanlış yapanın yanlışını yanına bırakmaz!

Şirketin selameti için;
Affetmez!
Affedemez!

Orga (Organizasyonu düzenleyen departman) Revizyonun raporuna göre yeni şirket sirkülerleri çıkarır, aksayan birimleri düzenler, kuralları kor, yeni kurallara göre işcileri şirket içi eğitime tabi tutar ve bir sonraki sene için denetlemeye (teftişe) hazır hale getirir.

Controlling, Orga ve Revizyon çoğu zaman şirketi teftiş ve revize ederken şirket çalışanlarının, müdürlerin, müşteri ve tedarikçilerin ruhu bile duymadan tüm aksayan yönleri tesbit eder veya ettirirler.

Tüm raporlar ortaya çıktığında, aksaklıklar ve yanlış yapanlar tesbit edildiğinde çalışanlar ve idareciler bundan haberdar olur.

Ak Partinin sayın Başkanı,
Sayın Cumhurbaşkanım,
Sevgili Reis,

Sizin tecrübeniz tabii ki çoktur, lakin Allah cc’nün peygamberi önderimiz Muhammed Mustafa SAV dahi, ashabıyla birşey konuşurken, ashab bunun “vahiy mi? yoksa Resulullahın görüşümü olduğunu” soruyor, vahiy değilse konunun uzmanları da görüşlerini bildiriyorlardı.

Bu minvalde meslek hayatının 12 yılını Revizyon, Teftiş ve Orga’dan sorumlu YK Üyesi, 7500 eleman ve 1.5 milyar Avro bütçeli bir şirkette bu işleri yapmış biri olarak size göre az tecrübemle -haddim olmayarak ama sizi düşünerek- söylemek isterim ki “seçime girmiş eski yüzler, eski ekip (ama hala görevde olanlar) ile, seçimi kaybetmiş ve halen görevdeki mevcut ekiple beraber sahada yürütülecek hiç bir araştırmadan, beklenen sonucu tam istediğiniz gibi alamayacaksınız!

Bu işi ya dışardan, tamamen bağımsız bir şirkete vereceksiniz!

Ya da yepyeni bir ekibi bu iş için görevlendirecek ve o ekibin sahada izleyeceği yöntem ve metodlarıda muhakkak önceden sadece siz ve bu yeni ekip oturup belirleyeceksiniz ve bu metoddan hiçbir teşkilat ve mensubununda önceden haberi olmayacak.

Ancak o zaman doğru analizler yapmak ve gerçekci, kalıcı ve başarı getirecek çözümlere ulaşmak mümkün olacaktır.

Yüksel Aslan
Berlin, 15.04.2024

Devamını Oku

Reis’e Açık Mektup!..

Reis’e Açık Mektup!..
2

BEĞENDİM

ABONE OL

– YÜKSEL ASLAN

Sevgili Reis,
Sayın Cumhurbaşkanım,

31 Mart 2024 yerel seçim sonuçlarının sizi, Ak Parti seçmen ve gönüldaşlarını memnun etmediği alenen ortada ortadadır.
Genede yazıma seçim sonuçlarının hayırlara vesile olmasını Cenab’ı Allah’tan dileyerek başlamak istiyorum. Çünkü bizler „hayır bilinenlerde şerlerin, şer bilinenlerde hayırların gizli olduğuna“ iman etmiş insanlarız.
Ve ben de bu seçim sonuçlarının Ak Parti’nin daha hayırlı, başarılı ve kalıcı hizmetler yapması ve bir sonraki 15-20 yılın yönetici kadrolarını belirlemeye sebep olacağı ve bundan dolayı kendi içinde gerekli reformları yapmasına vesile olacağından hayırların başlangıcı olarak görüyorum.

Sevgili Reis,
Sayın Cumhurbaşkanım,

Size hangi konularda ciddi reformlar yapıp geleceğin hizmet kadrolarını belirlemeniz ve halkın (seçmenlerin) gönlünü tekrar kazanma konusunda yardımcı olmak için Türkiye’den, Avrupa veya yurtdışından dahi size bunları alenen yazabilecek 3-5 kişiden ancak biri olarak kardeşane, salihane ve samimiyetle şunları tavsiye ediyor ve öneriyorum;

I. Önce Asla Olmaması, Kabul Etmemeniz Gerekenler (bu yazacaklarımı başka pertilerin Vekil, Belediye v eİl-ilçe başkaları, encümen üyeleri, idareciler, yandaşları, gönüldaşları yapıyor olsalar bile bizim asla yapmamamız ve müsaade etmememiz gerekenler);

a. Ak Parti Bakan, Vekil, Belediye Başkanı, Müstaşar, Müşavir ve Bürokratlarından mevcut asli görevi dışında 2-3-5 yerden maaş alan (değişik Yönetim kurullarındaki görevleri dolayısı ile) kim varsa onları derhal diğer görevlerden azletmek! Başka partililer bunu yapablir, yapıyorlardır amma Ak Partili yapmaması ve müsaade edilmemesi gerekir! 5-6 yerden maaş alan 1 kişi çok memnun olacağına biz 4-5 ayrı kişiyi, 1 aile yerine 4-5 farklı aileyi kazanalım.

b. Aynı soy adlı, aynı aileden onlarca kişiyi bakan, vekil, müşavir, müsteşar, kurum başkanı, klüp başkanı, il-ilçe başkanı yapmak yerine değişik ailelere görev verelim. 1 Aileyi değil onlarca farklı aileyi kazanalım.

c. Eski bakan, eski vekil diye kimseye bir paye ve makam vermeyelim helede spor klüplerinin başkanlıklarına yaklaştırmayalım.

d. Bursaspor, Kayserispor, Ankaragücü başta olmak üzere mevcut veya eski Ak Parti kadrolarının elinin değdiği spor klüplerinde olanlar ayyuka çıktığında soruşturmanın ucu kime (Partinin hangi kademesinden olursa olsun) dokunuyorsa dokunsun acımadan hesabını soralım, hem partiden ve hemde spordan elini çektirelim.

e. Bir şehrimizde fuhuştan dolayı görevden alınmış Ak Partili belediye başkanımız olmuşsa ve o şehirdeki tüm parti yönetimide fuhuşa bulaşmış gidenin yerinede temiz bir partili bulunup atanmak varken şaibeli kişi atanmışsa il yönetimi, ilçe yönetimi ve şehrin vekillerinden ve hatta genel merkez teşkilat ve seçim işleri başkanlığımızdan hesabını soralım.

f. Milletvekili, Belediye veya İl, İlçe başkanı, encümen vs olduktan sonra millete hizmet asli görevi iken iş, ihale takipçiliği yapan, hızla zenginleşen kim varsa partiden ve görevinden derhal uzaklaştıralım.

g. İl, İlçe, beşd eve belediye başkanlarımızla, Bakan ve vekillerimize nerede nasıl giyinmeleri, nasıl davranmaları konusunda seminerler verelim. Köy ve mahalle aralarında takım elbise kravat, gömlek dolaşırken halk onların ellerini sıkmaya imtina ediyor. Oturdukları sofraların, giydikleri kıyafetlerin, bindikleri araçların, saat, yüzük vb aksesuarlerının mütevazi olmasına dikkat etmelerini öğretmemiz gerekiyor!

h. Ak Parti taraftarı medyada „cazgır gazetecilik yapan“, söylediğine ve tezlerine kendi de inanmayan eskimiş gazeteci yüzleri ekranlardan alalım.

i. Çoğunlukla ve birtek siz konuşuyorsunuz ve çok yoruluyorsunuzç Sizin haricinizde sözlerini kalben samimiyetle söyleyen, içi dolu konuşan, sözü etkili, mütevazi, babacan ve halkın seveceği kişileri sahaya ve ekranlara sürelim.

j. Kavgacı, aşağılayıcı, öteleyici konuşmalar yapan ve davranışlar sergileyen Partilileri sahadan çekelim ve gönül erlerini ön planda tutalım.

k. Ömerleri arıyordunuz ya, sözde bırakmayıp gerçek Ömerleri bulup sahaya sürelim ve buna engel olacak tüm eski idarecilerle yolumuzu ayıralım! (fatihin, yavuzun, Kanuninin yaptıklarını yapalım. Y oksa Abdülhamithan gibi merhametimizin sonumuzu (sedece kendimizin değil, devletinde sonunu) hazırladığı gerçeğini idrak edelim).

l. Dost acı söyler ama gerçeği söyler! Dostun kalben söylediği uyarısı sizi incitmesin. Geçmişte Galatasarayılardan, Boğaziçililerden, ODTÜ, İTÜ ve Mülkiyelilerden çektiğini bu vatan evlatları şimdi başka liselerden çekmesin! Kartal İHL’den başka bu ülkede İHL veya Lise veya Üniversiteler de olduğunu kabul edip kadroları umumu memnun edecek şekilde adilane dağıtmaya özen gösterelim! Yok eğer bu abartı ise bu algıyı da kıralım!

m. Rüşvet, rant, adam kayırma, komisyonculuk ve aracılık peşinde koşan, bunun için hertürlü kutsalı heba edecek kim varsa yolumuzu ayıralım! Parti içi organları çalıştırıp değil vukuu’na, şuyuu’na dahi müsaade etmeyelim.

n. İtibardan tasarruf edelim. İsrafın önüne geçelim. Belediyelerdeki ve Kamu İştiraklerindeki ağırlama, konaklama, eğlence (konser, festival vs) reklam, harcırah, sponsorluk, ikram vb tüm giderleri sınırlandıran harcama yönetmelik, kanun ve hükümleri getirerek görevdekilerin milletin parasını heba etmesinin önüne geçecek düzenlemeler getirelim! Bu Bağlamda isteyenin istediği heykeli, istediği yere dikme adı altında heykel adı altında kasaları boşaltmalarına mani olalım.

o. Terörle mücadel eden her uzman er ve erbaşımızın ailesinin kaldığı evleri kontrol edelim. Evladı terörle mücadele ediyorsa evini, parkını oğlu, kızı, evladı şehit olmadan imar edelim ki vatana sahip çıkana sahip çıkıldığı imaj ve garantisini vermiş olalım.

p. Hoca, tarikat şeyhi, seyda vs adı altında Diyanet işlerinden gayri veya diyanet mensuplarından halkı ayrıştırıcı, ortamı gerici, toplum barışına katkıdan ziyade ortamı geren, milleti ayrıştıran, gereksiz tartışmalarla halkın enerjisini tükettiren kişilere müsaade etmeyelim.

q. Bay/Bayan Parti idareclerinden kibirli, halktan uzak, halka tepeden bakan, konfor ve egosu tavan yapmış insanlardan uzak duralım.

II. Şimdi Hızla Hayata Geçirmemiz Gerekenler Konusunda Tavsiyeler;

a. Ortada bir başarısızlık vardır. 2019’da 20 milyon 5 yüz 84 bin 29 olan (20.584.029) Ak Parti oyları bu seçimde 12 milyon 5 yüz 2 bin 115 (12.502.115) olmuştur. Yani 8 milyon oy kaybımz vardır. Seçmen Ak Partiye küsmüştür ki oy kaybımız %39,024 dir.

b. Bu başarısızlıktan sonra Teşkilatlanma, Yerel Yönetimler Başkanlığı, Tanıtma, Halkla İlişkiler, Yerel ve Belediye Politikalarından Sorumlu olan idareciler, Yerel Yönetimler Danışma Meclisi, Büyükşehir, İl, İlçe, Belde Yerel Yönetim Meclis üyeleri ve belediye başkanlıklarını kaybeden il ve ilçe başkanları istifa etmeli ve yerlerine gerçekten halk-gönül ve hizmet erleri (Ömerler) atanmalıdır.

c. Çevrenizdeki eski idarecilerimiz (eski başarıları ne olursa olsun) sayın Binali, sayın Özhaseki, sayın Ünal, Sayın Elitaş, sayın Yazıcı da dahil kim varsa onları „22. YY’da Türkiye Stratejileri Düşünce Kuruluşu” diye kurulacak bir düşünce kuruluşunda veya SETA’da veya kurulacak Ak Parti Vakfında (batı’da her partinin vakfı var, Ak Partininde olsun) görevlendirip yolumuza yeni ve daha heyecanlı, ülkemizin gelecek 15-25 yılını şekillendirecek kadro ve ekiple devam edelim!

d. Bulunduğu makamda kibir adidesi olmuş, insanların onu gördüğünde yaklaşmak yerine, kaçtiği kişileri (ne zaman göreve geldiklerine bakılmaksızın) görevlerinden alalım.

e. Ak Partinin yönetim kademelerinde olup muhalif söylem ve icraatlarda bulunan ve bunlara göz yuman kim varsa görevden el çektirelim.

f. 25-30 temel gıda ürününde sabit fiyat uygulamasına giderek halkın bütçe ve mutfağını rahatlatalım ve tenceresini doldurup, sofrasını donatalım.

g. Rekabet yerine kendi aralarında kurdukları whatsapp hatları ile ortak fiyat belirleyen market zincirlerine çok büyük caydırıcı cezalar verip tekrarında kamulaştırma yoluna gidelim.

h. Mehmetçik dağda ve sınır ötesinde canı pahasına terörle mücadele ederken belediyeler, partiler, vakıf ve dernekler aracılığıyla terör yandaşlarına veya terör örgütlerine direk veya dolaylı maddi ve manevi destek olan, kamu malını, para ve sermayesini aktaranları asla affetmeyelip kim olursalar olsunlar cezalarını hukuken verelim.

i. Devletin yapması gereken işleri; emekliye ek yardım (aylık 3-5-9 bin), yok askere gideceklere belediyeden 5-10 bin TL yol harçlığı, yok kira yardımı, olmadı Kentsel dönüşüm yapana %50-60 belediye kasasından hibe vb harcamalara hiçbir belediyeye müsaade etmeyelim. Belediyeler asli işlerini, devlette asli görevlerini icra etsin.

j. Yargıda adaleti geciktirmeden sağlamaya özen gösterelim.

k. Dosyasında 40-50-60 suç olan insanların toplumun içinde patlamaya hazır el bombası gibi dolaşmalarına müsaade etmeyelim.

l. Ne yapıp edip kadın cinayetlerinin önünü alalım.

m. Sokak köpeği diye bir tanım ve dert ortada bırakmayıp bu işi ivedilikle çözelim.

n. Türkiye’den başta Almanya ve AB ülkelerine seçim çalışması veya parti hzmetlerini anlatacak kişiler göndermektense bizler size 15-20 kişilik, uluslararası ticaret ve siyaseti bilen, Almanya, AB-Türkiye kıyaslamalarına vakıf, Türkiyenin kat ettiği ticari, sınai, ilmi, askeri, Sosyo-hukuki ilerlemeden haberdar ve memnun, Türkiye’nin dünyada artan geostratejik önem ve hamlelerin takdir eden ve bu konuda Batılıların hayranlık ve kıskançlıklarını Türkiye’deki gençlere ve halka her platformda hararet, samimiyet ve gayretle anlatabilecek Ömerler gönderelim.

o. Enflasyon ve faizle mücadeleyi 1. öncelik addetmek süretiye, işverenler, sendikalar, Ticaret ve sanayi odalarıyla birlikte bu konuların üstesinden gelecek çalışmalar yapalım.

Özenle ve özetle ve üzülerek demem o ki;

Ak Parti ayağa kalktığı, yükseldiği iki yerden, şimdi düşüşte:
1. Krizle geldik, ekonomik kriz bizi sarstı, önlem alamazsak götürüyor,
2. Belediyelerde ve iktidarda yolsuzluklardan bıkan halkın “dürüst, samimi, hizmet odaklı siyasetçi” özlemiyle geldik, makama gelenlerin bir kısmının yolsuzluk, liyakatsizlik, adam kayırma, enaniyyet, gayri ahlaki davranış ve kibirleri yüünden kaybediyoruz.

Sevgili Reis,
Sayın Cumhurbaşkanım,
Bu seçim, bu baharda Ak Partiyi köklerinden filizlenmek üzere budamış olsun ki yeni filizler güçlensin ve meyveye durun. Bu mevsim ve fırsatı kaçırırsak korkarım gelecek mevsimler Ak Partisiz olacak!

Not:
Sevvgil arkadaşlar,
uzun oldu ama olmalıydı.

Sizlerde yorumlarda yapılması gerekenleri yazarsanız, derleyip dosya halinde gerekli yerlere ulaştıracağım.

Yüksel Aslan
Berlin, 2 Nisan 2024

Devamını Oku

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.