42,7031$% 0.23
50,1678€% 0.06
57,0934£% -0.02
5.936,85%0,60
9.680,00%1,48
3829156฿%-0.54919
02:00
– İLHAMİ GÜNGÖR/
İşinde ve hayatında başarılı olanlar, ben yaptım, ben azim ettim diyor, başarısız olanlar, mutsuz olanlar devleti veya hükümeti yada Belediyeyi suçluyor.
Namusluda devleti suçluyor, namussuzda devleti suçluyor. İşsizde devleti suçluyor, emeklide devleti suçluyor.
Adamına göre iş yapan memurda devleti suçluyor, memurdan torpil isteyende devleti suçluyor.
Müşteriye göre fiyat çekende devleti suçluyor, kazığı yiyen müşteride devleti suçluyor. Yani arkadaşlar devlet yada hükümet, kimse kendinde bir kusur aramıyor.
En küçük bir işe yarasa hemen komisyonu düşünür. Ev, arsa vs. satışı yapsa, belediyeye gider rayışı sorar ve o rayışa göre tapuda fiyat bildirimi yapar.
1 milyon tl sattığı veya aldığı malı 20 bin tl gösterir ama sorduğun zaman bu hakmı, burada vergi kaçakçılığı olmuyormu, hayır diyor, ben belediyeye sordum rayış budur söylüyor. Kendi cebine koyduğunu hak sayıyor ama ödemediği vergiyi ise ben ne yapam devletin suçu!
Soruyorum Belediye Başkanı ve Belediye meclisi neden piyasaya göre düzenleme yapmaz, el cevap onlarında işine gelmez, çünkü onlarda aynı şeyi yapıyor. Evini Daskta 100 bin tl’ye sigortalıyan Depremde 2 milyon istiyor.
Şimdi bir empati yapalım 30 kişilik bir sınıfa bakalım, hepsi, aynı okulu okudu, aynı mahallede büyüdü, aynı öğretmenleri dinledi, aynı camide aynı imamları dinledi .
Kimisi Doktor, kimisi hemşire, Kimisi Öğretmen, kimisi İmam, kimisi Avukat, kimisi mafya, kimisi çakkal, kimisi kapıcı, kimisi bakıcı, Kimisi Aşçı kimisi Garson, kimisi hapse girdi, kimisi yurtdışına gitti, kimisi Mütahhit, kimisi Emlakçı vs vs vs …..
Velhasıl kelam hepsi değişik meslekler, değişik karakterler ve değişik insanlar oldular. Kimse kimseye benzemiyor. Amma velakin başarılı olan ben yaptım, başarısız olan Devlet bana imkan tanımadı diyor.
Sanki herkes, bir bahçede yetişmiş ve sanki devlet bazılarına az su, yada Allah az güneş vermiş gibi bir anlayış var.
Mesela memleketin gündeminden düşmeyen Metin Akpınar ve Uğur Dündar’ın kızları, kadın cinayetleri, dolandırıcılık, İnternetten para kazanma vs. Vs….
Hakketten kimin suçu?
Gerçekten Devlet yada Hükümetmi suçlu?
Anne ve Baba nedir?
Aile nedir?
İşte asıl suçlu veya suçsuz Anne, Baba ve Ailedir
Anne ve Baba helali, haramı, etik olanı, olmayanı, saygıyı, sevgiyi ve edebi vermesi lazımdır. Öyle peydahlayıp ortaya salıp, devlet büyütsün olmaz.
Yukarda saydıklarımın hepsi aileden geçer, okuldan değil, mahalleden değil, camiden değil. Üniversiteden değil, bilakis hepsi Aileden geçer.
Sigara içip, haram yiyip, haksızlık yapıp veya yaptığın zorbalığı böbürlenerek evlatlarına anlatırsan, uyum kurallarını uygulamazsan, insanlara saygı duymazsan,
işte ey Anne ve Baba, unutma evladın senin aynandır.
O yüzden kendinize bakın ve edebinizi ve ahlakınızı bir gözden geçirin. Öyle gemisini yürüten kaptan değildir. Hak ve hukuk içinde o geminin yürümesi lazımdır.
Öyle bana değmeyen yılan bir yaşasın olmaz, o yılan sanada zarar verecektir.
Hakka ve kanuna uymayan komşuyu, esnafı, vs. Şikayet edeceksin ve karşısında duracaksın.
Devletin malına zarar vereni affetmeyeceksin. Mazluma haksızlık yapanın gözünü çıkaracaksın.
Ondan sonra bak Devlet ne olacak, Devlet sen ve beniz.
Allah’u Teala şöyle diyor
“İnsana bir zarar dokunduğu zaman, bize dua eder, yalvarır; sonra tarafımızdan ona bir nimet verdiğimizde, der ki: ‘Bu, bana ancak bilgim, başarım ve çalışkanlığım dolayısıyla verildi.’ Hayır; bu bizim verdiklerimizdir ve kendisini bir denemedir. Ancak çoğu bilmezler.” Zümer Suresi 49
“Ey iman edenler, adaletli şahidler olarak, Allah için, hakkı ayakta tutun. Bir topluluğa olan kininiz ve öfkeniz, sizi adaletten alıkoymasın. Adalet yapın. O, saygın olmaya daha yakındır.
Allah’tan korkup-sakının. Şüphesiz Allah, yapmakta olduklarınızdan haberi olandır.” Maide Suresi 8
Hırsızın hiç mi suçu yok.
Ben iktidarın ya da hükümetin suçu yok demiyorum. Toplumun çekirdek kurumu olan aileye yönelik söylediğim herşey yönetenler için de geçerli ama, suçu başkasına yıkmak içinde olduğumuz uçurumu derinleştirmekten başka bir işe yaramaz.
Herkes, buna yöneticiler de dahil, şapkasını önüne alıp bir düşünmeli, özeleştiri yapmalı, kaçınılmaz ve ortak bir geleceğimiz olduğunu unutmamalıdır. Net bir karar vermeliyiz .
Ya birlikte geleceğin anlatımı ve anlamı olacağız, ya da geçmişin karanlığında anlamsız birer asalak ya da bir bataklık sineği gibi vızıldayıp yok olacağız.
Çünkü acıyı tanımlamak yetmez, onu gidermenin akılcıl bir yolunu bulamazsak bu sadece bir tanımlama olur, bu bilinebilen iyi bir yaşam değil bilinemeyen kötü bir ölüm olur sadece. Tercih hepimizin.
Allaha emanet olun. Biraz sert ve kırıcı olabilir ama Hakkınızı helal edin
Leyen: Bugün dünya, Papa Francis’in vefatıyla yas tutuyor
1
New York’ta, ‘Azınlık Toplumu Olarak Müslümanca Yaşam’ konulu konferans!..
148483 kez okundu
2
Solingen Kurbanları Filibe’de toprağa verildi!..
118511 kez okundu
3
DİTİB, Hessen eyaletinde İslam din dersi eğitimine devam edecek
107183 kez okundu
4
Katar Başbakanı resmi olarak ateşkesi duyurdu!…
54379 kez okundu
5
Haydi Onurcan’a destek olalım
50401 kez okundu