35,6878$% 0.13
37,4911€% 0.7
44,5888£% 1.05
3.178,67%0,76
5.169,00%0,64
3748235฿%0.48458
14 Temmuz 2024 Pazar
Türkiye'de Liyakat ve Vurdumduymazlık Sorunu!..
Sıra kimde?
Gemici'den Alman vatandaşı yurttaşlarımıza: 'Türk Vatandaşlığı İçin Başvurun'
Miço Şaşırma, Sabrımızı Taşırma!..
Riba, Ülkemizi Vatan mı edinmiş?..
Şeyhliğimi İlan Ediyorum!..
وَتِلْكَ الْاَيَّامُ نُدَاوِلُهَا بَيْنَ النَّاسِۚ
& Her kemalin, bir zevalî, her gecenin bir sabahı, her yokuşun, bir inişi mutlaka olacaktır.
& İslâm âlemi, içinde bulunduğu problemlerini çözmek için bir asra yakındır arayışlar içindedir.
& Bu problemlere çözüm aranırken; bilgi kaynağı olarak genellikle vahiy esas alınmıştır.
& Ancak problemlerin çözümünde vahyin doğru anlaşılması en önemli problem olmuştur.
& Bilindiği gibi İslâm dünyası ilk dönemlerdeki atılımını Kur’ân sayesinde gerçekleştirmiştir.
& O halde ikinci dirilişi de hiç kuşkusuz Kur’ân sayesinde olacaktır.
& Hiç kuşkusuz Hz. Ömer dönemi, İslâm dininin ikinci atılım dönemi olmuştur.
& İslam’ın yükselişini sağlayan ilkelerin terk edilmesiyle İslam’ın can çekişme ve çöküş dönemlerini başlattılar.
& İslam’ın ilk can çekişme dönemi Emeviler dönemidir.
& İkinci çöküş dönemi ise Abbasiler dönemine rastlanmaktadır.
& Oysa manevi pırıltısını kaybeden bir din kendini silah gücüyle savunamaz.
& Tarihte bazı beldeler İslam’ı savaşsız kabul ederken; bazılarına İSLAM askeri fetihle girmiştir.
& İslam’ın yükselişi bütün bağnazlığa karşı inanç sahiplerine bir açılış, Roma mülkiyet anlayışına karşı bir sosyal devrimgetirmiştir.
& Yenilenmeyi dini itimatsızlık sayan taklit lehine içtihattan vazgeçerek yenilemeye karşı çıkan, dinin sahihliğini ve özgünlüğünü korumak bahanesiyle her türlü yenilenmeden kuşku duyan bu güruh İslam’ın çöküşünü daha da hızlandırmıştır.
& Bu anlayış farkında olmadan muntesiplerini adeta deizme ve nihilizme itmiştir.
& Suçu da kendilerinde değil, kendilerinin anladığı İslâm’dan vazgeçmekte görmüştür.
& Böylece İslam’ın içeriden ruhunu bozan dışarıdan da ruhunu kirleten, dini egemen gücün otoritesine hizmet ettiren bir yapı kazandırılmıştır.
& Kurulu düzenleri bozulur endişesiyle her türlü ilerlemeye karşı çıktılar, her türlü yeniliğin önünü kestiler.
& Oysa kendini yenilemeyen her sistem yenilecektir.
& Farkında olmadan terakkiye ve sünnetullaha isyan ettiler.
& İslam dünyasını bu talihsiz muhafazakâr anlayışla perişan ettiler.
& Sonrada da aynaya bakıp başkasını suçladılar.
& Bugün İslam dünyası adeta hasta bir vücuda benzetilebilir.
& Öyle ki İslam toplumlarında ruhlar birbirinden ayrılmıştır.
& Keza Müslümanlar arasında beden ve ruhlar birbirine saldırıyorlar.
& Müslümanlar Kâbe’nin etrafında birlikte dolansalar da ruh birliği ve beraberliğini sağlayamadılar.
& Bugün Müslümanların adeta ruhu ölmüş, bedeni dolaşmaktadır.
& Bunun sebebi de Kur’an’ın özü olan ahlakının kaybedilmiş olmasında yatmaktadır.
& Oysa bugün Müslümanlar dinin geleneksel ritüellerini dikkatlice yapmaktadırlar.
& Bu ritüeller Müslümanları fuhşiyat ve münkerattanalıkoymamaktadır.
& Desene ibadetler yozlaşmışsa insanları ıslah etmez.
& Keza ibadetler şekilde kalmış manası terk edilmişse insanları iflah da etmez.
& Bugün toplumsal hayatta her türlü şer ve fitne kendini mübarek gösteriyor.
& Öyle ki dini hayat sadece maddi şekil ve hareketlere büründürülmüştür.
& İbadetlerde ruh terkedilmiş şekilde kalınmışsa yozlaşma başlamış demektir.
& Ruh ancak merhametle huzura kavuşur ve kurtuluşa erer.
& Merhamet dünyasına ayak basmamış, aşkı yaşamamış kalbin huzuru da olamaz.
& Desene kalbe selam vermeyen akıl görevini ihmal etmiştir.
& Öyle ki akıl adeta direksiyon kalp ise motor gibidir.
& Akıl güneş olmadan önünü göremez.
& Sonsuzluğa götüren yolunu bulamaz.
& İnsan ruhuna selamet veremez.
& Güneşi esas aldığımız müddetçe akıl mürşidimizdir.
& Akıl insanı sonuçta ilahi ilhamın eşiğine götürür.
& Aşkın asıl mabedinin divanında kendisinin selametini dilendirir.
& Oysa akıl tarihten bugüne içtihat kapısının kapatılmasıyla adeta zincire vurulmuştur.
& Bu zincir İslam’ın toplumsal hayatını meflûç etmiştir.
& İnsanlığa ruh ve hayat olan İslam, aklın zincire vurulmayla da meflûç olmuştur.
& Putperestler ve yabani gelenekler bu meflûç vücuda çullanmışlardır.
& Her yönden Müslümanlar, İslam’ı dünya hırsı ve emellerine araç olarak kullandılar.
& İslam’ın ebedi saadet ideali yerine onu araç yapan bir dünya saltanatına dönüştürmüşlerdir.
& Böylece Müslümanlar İslam’ın ruhunu kendi varlıklarında erittiler.
& Şeytani izahlar geliştirerek de aynaya bakıp başkalarını suçlamışlardır.
& Hz. Osman’ın öldürülmesiyle buna daha da tavan yaptırdılar.
& Bugün Müslümanlar arasında bir ruh inkılabının yapılması zorunludur.
& İslam’ın ruhunu yaşatan Sahabeler yerini kaideci, şekilci, lafızcı taassuba bıraktılar.
& Abbasiler döneminde bu taassup çeşitli lügatlerle daha da koruma altına alınmıştır.
& Öyle ki Emeviler ve Abbasiler döneminde Ebu Hanife’yi zincire vuruldular ve hapsettiler.
& Şartlandırılmış ve koşullandırılmış beyinlerle zamanla babalarımızı ve atalarımızı biz yolda bulduk dedirttiler.
& Dini savunanlar adeta dinin önünde kütük oldular.
& Desene Müslümanlar zamanla Mevlana ve Yunusun ruhunu da katlettiler.
& Öyle ki İslam’ın kısa süren baharı kendine bağlananlar tarafından insanlık davasından uzaklaştırdı.
& Bugün bizlere Emevilerden başlayarak bugüne kadar gelen İslam’ın gerçeğinin tanımayacak kadar değişmiş bir İslam mirası bıraktılar.
& Öyle ki suyun akışının kaynağını değiştirdiler.
& İslam’ın tren yolculuğunda adeta makas değişimi yaptılar.
& Amaçların yerine araçları koydular.
& Sıratı müstakim olan otoban yolculuğunda yeni tali otobanlar açtılar.
& Güneşin doğmasını beklerken bakın şimdi üşüyoruz. Saygılarımla.