DOLAR

32,2206$% -0.08

EURO

34,7265% 0.11

STERLİN

40,3635£% 0.11

GRAM ALTIN

2.396,93%0,17

ÇEYREK ALTIN

3.923,00%-0,58

BİTCOİN

1976398฿%-1.15387

İkindi Vakti a 16:58
Amsterdam PARÇALI BULUTLU 16°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
AA

AA

27 Temmuz 2024 Cumartesi

Başkan Şahbaz TDT Macaristan Direktörü Büyükelçi Vásáry’i Ziyaret etti!..

Başkan Şahbaz TDT Macaristan Direktörü Büyükelçi Vásáry’i Ziyaret etti!..
0

BEĞENDİM

ABONE OL

BUDAPEŞTE/Türk Macar İş Adamaları Derneği TÜMİŞAD Başkanı ve Macaristan Fahri Konsolosu Osman Şahbaz, Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Macaristan Temsilciliği İcra Direktörlüğüne yeni atanan Büyükelçi Türkolog Prof. Dr. István Vásáry’ye hayırlı olsun ziyaretinde bulunup, tebrik etti.

İlk zirvesi Ekim 2011 tarihinde Almatı’da gerçekleştirilen ve teşkilat sekreterya merkezi İstanbul’da bulunan, Türk Devletleri Teşkilatı TDT veya eski adıyla Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi, Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Türkiye’nin üye; Macaristan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Türkmenistan’ın gözlemci statüsünde yer aldığı Türk devletleri teşkilatı her geçen gün zenginleşen uluslararası kuruluşa ziyarette daha önce Türkiye Cumhuriyeti Bükreş Büyükelçilik 1. Müsteşarı olan, şimdi TDT’da Diplomat olarak görev yapan Ali Kılıçarslan Topuz’da hazır bulundu.


Büyükelçi’yi Kayseri’ye davet etti

Konsolos Şahbaz, ”Sayın Büyükelçim nazik kabullerinizden dolayı teşekkür ederim, yeni görevinizde başarılar diliyorum, tebrik ediyorum ve önümüzdeki döneme ilişkin yapabileceğimiz katkıları sunmak isteriz.

Günümüz Türkoloji alanında en değerli şahsiyetlerden birisisiniz, Kıpçak ve Kuman Türkleri üzerine yaptığınız araştırmalar kendi alanında çok mühimdir.

Türk Macar dostluğu ve iş birliğine bugüne kadar verdiğiniz destekten dolayı müteşekkir olduğumuzu belirtmek istiyorum.

Türkiye’nin doğal kış turizm beldesi Kapadokya’nın başlangıcı, Erciyes dağının etekleri memleketim Kayseri’ye davet ediyorum” dedi.

Budapeşte TDT Ofisinde gerçekleşen ziyaret çerçevesinde Dr. Şahbaz, Büyükelçi Prof Dr. Vásáry István ile Macaristan’da uygulanabilecek projeler ile birlikte Macaristan ve Türkiye arasında gerçekleştirilebilecek muhtemel projeler konusunda değerlendirmelerde bulundu.

Büyükelçi Prof. Dr. Vásáry István, ” Güzel nazik ziyaretiniz için teşekkür ederim.

Ülkelerimiz arasında dostluk anlaşmasının yürürlüğe girişinin 100. yıl dönümü münasebetiyle 2024 yılını Türkiye Macaristan Kültür Yılı olarak kutluyoruz, bu çerçevede faaliyetler gerçekleştiriyoruz.

Kafkasya ve Türk Cumhuriyetlerinden yoğun katılımın olduğu ve üç gün süren, Asya geleneklerini günümüze taşıyarak yaşatan Bugac şehrinde Türk Kurultay’ına destek veriyoruz.

Selçuklu eserlerinin bulunduğu Kayseri’ye gelmek isterim

Macaristan Türkiye arasındaki ilişkilere büyük katkılar sağlayan tanıdığın en eski değerli Türk müteşebbis Osman bey ile otuz yıla yakındır tanışıyoruz ve güzel hatıralarımız var.

Kayseri’ye hiç gelmedim. Selçuklu eserlerinin yoğunlukla bulunduğu Kayseri’ye gelmek görmek isterim.

1990 senesinde Macaristan Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosluğu görevinde bulundum. Kasım 1991 yılında Macaristan Cumhuriyeti Ankara Büyükelçisi olarak güvendirildim.

Macaristan’da diplomaside temayül 4 yıllık görev süresi idi, sonrasında ELTE Üniversitesindeki görevime geri döndüm.

Akabinde İran Tahran’da ve Türkmenistan Aşkabat’ta Büyükelçilik görevlerinde bulundum. Şimdi de bu önemli görevi icra ediyorum” dedi.

Konsolos Osman Şahbaz Büyükelçi Prof.Dr. Vásáry István ’a milli gururumuzun zarif bir yansıması Türkiye Milli futbol takımı forması hediye etti.

Devamını Oku

Cuxhaven DİTİB gençlerinden mezar temizliği!..

Cuxhaven DİTİB gençlerinden mezar temizliği!..
0

BEĞENDİM

ABONE OL

ERCÜMENT AYDIN/CUXHAVEN-Almanya’nın Aşağı Saksonya eyaletinde yer alan Cuxhaven beldesindeki Diyanet İşleri Türk İslam Birliği’ne (DİTİB) bağlı Hacı Bayram Camii’nin gönüllü gençleri, Müslüman mezarlığını temizledi.

Almanya’nın önemli bir turizm beldesi olan Cuxhaven’de, DİTİB Hacı Bayram Camii’nin gönüllü gençleri, beldenin tek Müslüman mezarlığı Brockeswalde‘de temizlik çalışması gerçekleştirdi.

Cuxhaven DİTİB Hacı Bayram Camii Dernek Başkanı İlyas Obuz, yönetim kurulu üyeleri ve gönüllü gençler, Müslüman mezarlığında çiçek dikimi yaptı ve her alanı büyük titizlikle bakımdan geçirdi.

Başkan İlyas Obuz, söz konusu kabristanın bulundukları beldenin tek Müslüman mezarlığı olduğunu belirterek, sadeliği, temizliği ve intizamı ile örnek olması için yılda en az üç kez temizlik yaptıklarını söyledi.

Cuxhaven Belediye Başkanı Uwe Santjer başta olmak üzere yerel yönetimle uyum içinde iş birliği yaptıklarını ifade eden Başkan Obuz, “İlk nesil öncelikli olarak anavatanda defnedilmeyi istiyordu, artık ikinci ve üçüncü nesil ise çoğunlukla Almanya’da kalmak istiyor.

Uzun uğraşlar sonunda, belediye başkanımız Müslümanlara geleneksel defin işlemlerini yapmalarını sağlayacak mezarlık talebimize imkansağladı.

İkinci bir alan daha açarak Müslümanlara tahsis etti. Kendilerine Müslüman cemaati adına teşekkür ediyoruz.

Gönüllü gençlerimiz ve yönetimimizle bunu gelenek haline getirdik. Vefat edenlerin yakınlarının da bizlerle beraber olmasını gönülden arzu ediyoruz.

Mezarlıklarda otları ve çalılıkları kestik, çiçek dikimi yaptık ve var olanların bakımını gerçekleştirdik, suladık ve mezar taşlarını büyük titizlikle temizledik.

Gençlerimizle toplumsal dayanışmaya ve duyarlılığa örnek olmak istedik. Bu vesileyle destek veren gönüllü kardeşlerimize teşekkür ediyorum” diye konuştu.

Devamını Oku

Asos sahilinde Sahil Güvenlik ile mülteciler arasında çatışma çıktığı iddialarına ilişkin açıklama!..

Asos sahilinde Sahil Güvenlik ile mülteciler arasında çatışma çıktığı iddialarına ilişkin açıklama!..
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Bazı basın yayın organlarında yer alan “Asos sahilinde Sahil Güvenlik ile mülteciler arasında silahlı çatışma çıktığı” iddiaları, gerçeği yansıtmamaktadır.

25 Temmuz saat 18.20’de, Sahil Güvenlik botları tarafından Çanakkale ili Ayvacık ilçesi açıklarında hareket halindeki lastik bot içerisinde bir grup düzensiz göçmen olduğu tespit edilmiştir.

Sahil Güvenlik botları tarafından manevralarla müdahale edilen düzensiz göçmen botu, Hıyarlık mevkisinden sahile çıkmış ve düzensiz göçmenler, karada yakalanmıştır.

Bahse konu müdahale sırasında çatışma yaşandığı yönündeki iddialar tamamen asılsızdır.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi

Devamını Oku

Türkiye Yüzyılı’nı aynı zamanda yatırımın yüzyılı yapmayı hedefliyoruz!..

Türkiye Yüzyılı’nı aynı zamanda yatırımın yüzyılı yapmayı hedefliyoruz!..
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığınca Atatürk Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen Yüksek Teknoloji Yatırım Programı Tanıtım Toplantısı’na katılarak bir konuşma yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, katılımcıları selamlarken, toplantıya katılmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

İmalatla istihdamla ihracatla ticaretle ileri teknoloji alanındaki yatırımlarıyla Türkiye ekonomisine katkı veren, katma değer üreten sanayicilere ve girişimcilere teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, çeşitli sektörlerde başarı hikâyesi yazanlara ödüllerinin verildiğini anımsattı.

“SERMAYE DÜŞMANLIĞI VE YATIRIM KARŞITLIĞI YAPANLARA ASLA FIRSAT VERMEYİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, savunma sanayisinden otomotive, havacılıktan insansız sistemlere, kimyadan güneş enerjisi hücrelerine kadar oldukça geniş bir yelpazede kendi sektörlerinin lideri olan şirketlere teşekkür ettiğini aktararak, Türkiye’de teknoloji ekosistemi zenginliğinin en güzel göstergesi olan firmaları tebrik etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, onların yanında olmayı sürdüreceklerini dile getirerek, “Yeter ki siz çalışın, üretin, istihdam sağlayın. Yeter ki siz Türkiye’nin üretim kapasitesine güç katın. Allah’ın izniyle bizi sizlerden hiçbir zaman kimse ayıramayacaktır. Sermaye düşmanlığı ve yatırım karşıtlığı yapanlara asla fırsat vermeyiz” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, düzenlenen toplantının bu iradenin, samimiyetin ve ileri teknolojiye atfedilen önemin sembolü olduğunu vurgulayarak, programın hazırlanmasına katkı sunanları kutladı.

“Özellikle dünyamızın içinden geçtiği büyük dönüşüm sürecinde geleceği öngörerek atılan bu adımlar Türkiye’nin hedefleri açısından çok önemlidir” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, programın doğru zamanda yapılmış fevkalade stratejik bir hamle olduğuna inandığını söyledi.

“MEVCUT KÜRESEL SİSTEM ARTIK MİADINI DOLDURMAYA BAŞLAMIŞTIR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir gerçeği öncelikle vurgulamak istediğini dile getirerek, şöyle devam etti: “İkinci Dünya Savaşı’nın galiplerinin ekonomik, siyasi, askerî ve diplomatik çıkarlarını korumak amacıyla kurulan mevcut küresel sistem artık miadını doldurmaya başlamıştır. Sistemin sorunlara çözüm üretme kabiliyetini yitirdiğinin işaretlerini uzun zamandır zaten görmekteyiz. Sadece yakın geçmişte yaşanan krizlere bakmak bile sistemin iflas bayrağını çoktan çektiğini göstermeye yeterlidir. Mesela Suriye’deki ihtilaf tam 13 yıldır sürüyor, Ukrayna’daki savaş 2,5 yıldır aralıksız devam ediyor. Yemen henüz istikrara kavuşmadan maalesef Sudan karıştı. Gazze’de 16 bini masum çocuk, 40 bin sivil hayattan koptu, soykırımın önüne yaklaşık 10 aydır geçilemedi. İşte herhâlde Amerika’nın kongresinde soykırımcı bir katilin nasıl alkışlandığını tüm dünya izledi, gördük. Kim alkışlanır? İnsanlığa hizmeti olan alkışlanır. 40 bine yakın çocuk, kadın, yaşlı, bu insanları katledenleri düşünün Temsilciler Meclisi alkışlıyor. Öbür taraftan Temsilciler Meclisi’nin dışında da onlara karşı tam aksi bir tavır ortaya konuldu. Bu dünyanın nereye gittiğini gösteriyor.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 7 Ekim’den beri insanların sinema filmi izler gibi çocukların, kadınların, kuvözdeki bebeklerin öldürülmesini uzaktan seyrettiğini söyledi.

Onların katili olan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun Amerika’da alkışlandığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu nasıl bir iştir, bunu anlamak mümkün mü? Hani demokrasi, hani özgürlük, hani insan hakları, hani İnsan Hakları Beyannamesi’ndeki o alt alta yazılmış maddeler… Hepsi bir tarafta, orada bir alkış curcunasıdır gidiyor. Bırakın katliamı durdurmayı, elinde 150 bin Gazzelinin kanı olan bir kasabı, kongresinde ağırlayan, bu caniye kürsü veren, bununla yetinmeyip hezeyanlarla dolu konuşmasını büyük bir şevkle 57 kez ayakta alkışlayan bir akıl ve vicdan tutulmasıyla karşı karşıyayız. Lafa gelince tüm dünyaya demokrasi ve insan hakları dersi verenler, çağımızın Hitler’ini baş tacı ederken zerre miskal utanmıyor. 40 bin insanın katilini kahraman gibi ağırlarken yüzleri kızarmıyor” diye konuştu.

MAZLUMUN HAKKININ YOK SAYILDIĞI BİR CİNNET HÂLİNE HEP BİRLİKTE ŞAHİTLİK EDİYORUZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada adaletin, hukukun, kuralların, merhametin, şefkatin ve vicdanın olmadığına dikkati çekerek, barış için sorumluluk alınmadığını ve insanlığın umudunu arttıracak hiçbir çabanın olmadığını bildirdi.

Zalimin zulmünden dolayı adeta itibar gördüğü, mazlumun hakkının yok sayıldığı bir cinnet hâline hep birlikte şahitlik ettiklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kıymetli dostlar, tüm bunlar bize şunu gösteriyor: Küresel sistemin kökten sarsıldığı bu kaostan ancak güçlü durabilen, ayakta kalabilen, var olanın üstüne koyabilen, kendi göbeğini, kendi kesebilen ülkeler başarıyla çıkma şansına sahiptir. Türkiye olarak insanlığın gündeminde yer alan meselelere bu zaviyeden bakıyoruz” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, tam bağımsız Türkiye hedefiyle Türkiye Yüzyılı’nı inşa etmek için her alanda yoğun bir çabanın içinde olduklarını söyledi.

“ŞARTLAR NE OLURSA OLSUN HEDEFLERİMİZDEN ASLA VE ASLA KOPMADIK”

Yatırım, üretim, istihdam, icat ve ihracatla birlikte kalkınma yolculuklarını hız kesmeden sürdürdüklerinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Ne etrafımızda yaşanan çatışmalar ne de 6 Şubat depremlerinin 104 milyar doları bulan faturası bizi yolumuzdan alıkoymadı. Elbette sarsıldık, elbette sıkıntılar, zorluklar yaşadık. Elbette fedakarlıklarda bulunmak zorunda kaldık ama şartlar ne olursa olsun hedeflerimizden asla ve asla kopmadık, kopmuyoruz. Küresel ekonomik fırtınada ülkemizin en az şekilde etkilenmesi için ne gerekiyorsa yapıyoruz. Türk ekonomisiyle ilgili son dönemde açıklanan veriler hamdolsun doğru yolda olduğumuzu gösteriyor. Sadece kendi iş çevrelerimizin değil, yurt dışındaki piyasa aktörlerinin de Türkiye’ye ve Türk ekonomisine güveni yükseliyor. İnşallah çok daha iyi olacak. İçeride ekonomi programımızı kararlılıkla uygularken yatırım ortamımızın iyileştirilmesi için gereken adımları da atıyoruz. Savunma sanayimizde yakaladığımız ivmeyi yüksek teknolojili diğer alanlara da taşımanın gayretindeyiz.”

Ülkenin teknoloji geliştirme kabiliyetinin nişanelerinden olan millî ve yerli elektrikli otomobil Togg’un yollarda olduğunu aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yapamazsınız’ diyenlere, ‘Yapsanız bile satamazsınız’ diyenlere, gurur duymak yerine tokat, çamur atanlara rağmen hedefimize ulaştık. Togg’da gösterdiğimiz irade diğer sektörlere de ilham kaynağı olsun. Ayrıca küresel otomotiv firmaları ve diğer büyük ölçekli araç üreticilerinin elektrikli araç yatırımlarını Türkiye’ye yöneltmesinin önünü açtık. Kısa süre önce dünyanın en büyük elektrikli araç üreticisi BYD ile 1 milyar doları aşan bir yatırım sözleşmesi imzaladık. Buna göre BYD ülkemizde üretim tesisi ve AR-GE merkezi kuracak, Manisa’da.”

“ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEMDE ULUSLARARASI DOĞRUDAN YATIRIMLARDA DAHA GÜÇLÜ BİR CANLANMA GÖRECEĞİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, başka şirketlerle de görüşmelerinin sürdüğünü belirterek, “Tüm bunlar sadece birer başlangıç. Önümüzdeki dönemde uluslararası doğrudan yatırımlarda daha güçlü bir canlanma göreceğiz. Türkiye Yüzyılı’nı aynı zamanda ‘Yatırımın Yüzyılı’ yapmayı hedefliyoruz. Bu amaçla hazırladığımız uluslararası doğrudan yatırım stratejisini yakında uygulamaya geçiriyoruz. 2024-2028 yıllarını kapsayan strateji belgemizle yüksek teknolojiye dayalı ve nitelikli istihdam sağlayan yatırımları daha fazla ülkemize çekmek istiyoruz” dedi.

Daha önce de yatırım taahhütlü avans kredisini devreye aldıklarını, teknolojik ve stratejik yatırımlara 3 yıllık periyotta toplam 300 milyar liralık uygun koşullarda finansman imkânı sağladıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugüne kadar toplam yatırım büyüklüğü 1 trilyon 258 milyar liraya ulaşan 238 proje için başvuru yapıldı. Sanayimizin verimlilik odaklı dönüşümüne rehberlik eden 10 model fabrikayı kurduk. Önümüzdeki dönemde 4 yeni model fabrika daha ekleyerek inşallah bu sayı 14’e çıkaracağız” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa Yeşil Mutabakatı ve Sınırda Karbon Düzenlemesi uygulamalarının sanayiye ket vurmaması için yeni teşvik ve finansman enstrümanlarını devreye aldıklarını dile getirerek, şöyle devam etti: “Dünya Bankası iş birliğiyle yürüttüğümüz Türkiye Yeşil Sanayi Projesi ve Türkiye Organize Sanayi Bölgeleri projesiyle toplam 750 milyon dolarlık finansmanı sanayicilerimize, KOBİ’lerimize ve yeşil teknoloji girişimlerine sunduk. Katma değerli üretimle, küresel rekabet gücümüzü arttıracak, ekonomik ve teknolojik bağımsızlığımızı güçlendirecek kritik teknolojileri desteklemeye devam edeceğiz. Daha rekabetçi, daha müreffeh, daha üretken ve güçlü bir Türkiye’yi siz sanayicilerimizin, ihracatçılarımızın da katkısıyla inşallah inşa edeceğiz. Bu yolda biraz daha sebat etmemiz, sabırlı olmamız gerekiyor. Türk ekonomisi çok boyutlu bir dönüşüm sürecinden geçiyor, daha doğru bir ifadeyle kabuk değiştiriyor. İş dünyamız şunu çok iyi bilsin: İnşallah bu sürecin sonunda ekonomimiz farklı bir lige yükselecek. Gelişmiş ülkeler dahil tüm dünyayı menfi etkileyen sis bulutu dağıldığında Türkiye yeni dönemin forveti olacak.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün tanıtımını yapmak üzere bir araya geldikleri HIT-30 Programı’nın, çıktıkları bu yolculukta önemli bir kilometre taşı görevi üstleneceğini söyledi.

“2030 YILINA KADAR YÜKSEK TEKNOLOJİ YATIRIMLARININ ODAK NOKTASI HÂLİNE GELMEYİ AMAÇLIYORUZ”

Yüksek teknolojili yatırımlar için davet ve destek programı ile teknoloji geliştirme ve yüksek katma değerli üretim kapasitesini en üst seviyeye taşıyacak süreci başlattıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “HIT-30 ile yüksek teknolojili ve yüksek katma değerli yeni yatırımlar için Türkiye’nin avantajlarını pekiştirirken ülkemizin 2030 yılına kadar yüksek teknoloji yatırımlarının odak noktası hâline gelmesini amaçlıyoruz. Programla yarı iletkenler, mobilite, yeşil enerji, ileri imalat, sağlıklı yaşam, dijital teknolojiler, haberleşme, uzay ve bu alandaki değer zincirlerini geliştirecek 30’un üzerindeki başlıkta yatırımlara nitelikli destekler sağlayacağız” ifadelerini kullandı.

Bu yatırımlarda başlıca 4 nitelik arayacaklarına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yeni teknolojileri odağa alan bir yatırım olmasına, rekabet için gerekli ekonomik ölçeğe sahip olmasına, teknik yetkinlik ve mali yeterliliğin olmasına, teknolojik kazanım boyutu içermesine bakacağız. Bu şartları taşıyan yatırımlara proje bazlı yatırım teşviklerimizin yanı sıra pazar geliştirme destekleri, cazip finansman imkânları sunacağız” diye konuştu.

Bugün ilk aşamada 6 çağrıyı kamuoyuyla paylaşacaklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bunlardan birincisi, ülkemizin otomotiv sektörünün yaşadığı dönüşüme liderlik etmesine fırsat tanıyacak HIT elektrikli araçlar çağrısıdır. Bu alanda üretim kapasitemizi yıllık en az bir milyon adede çıkarmayı öngören 5 milyar dolarlık teşvik paketini devreye alıyoruz. Amacımız AR-GE ve mühendislik faaliyetlerini kapsayan yüksek yerlilik oranına ve ihracat potansiyeline sahip yeni nesil enerjili araç yatırımlarını ülkemize kazandırmaktır. Bu yatırımlar sayesinde yan sanayisiyle birlikte sektörümüzü geleceğe hazırlamayı hedefliyoruz. Otomotiv sektörümüzün rekabet gücünü sürdürebilmesi için batarya üretimini bir diğer öncelikli alan olarak belirledik. Batarya çağrımız ile 2030 yılına kadar 80 gigavatsaatlik bir kapasite inşa ederek bölgesel bir üretim üssü olmayı hedefliyoruz. Bu hedef için megavatsaat başına 6 bin dolara kadar sağlayacağımız hibe desteğini de içeren toplamda 4,5 milyar dolarlık teşvik paketini yatırımcıların istifadesine sunuyoruz.”

“ÇİP TASARLAMA VE ÜRETME KAPASİTEMİZİ GELİŞTİRMEMİZ ÖNEMLİ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, küresel teknoloji yarışının en kıyasıya hissedildiği alanlardan birinin de hiç şüphesiz çip teknolojileri olduğuna işaret etti.

“Yapay zekâ başta olmak üzere çip teknolojilerinin stratejik önemi giderek artıyor” ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Bizim de teknoloji üretimi hızla artan bir ülke olarak çip tasarlama ve üretme kapasitemizi geliştirmemiz önemli. Ülkemiz, çip tasarımı konusunda büyüyen bir ekosisteme sahiptir. Şimdi endüstriyel boyutta çip üretim kapasitesi inşa etme hedefiyle de HIT-30 Programı çip çağrısını başlatıyoruz. Güncel üretim teknolojilerine dayalı en az bir endüstriyel ölçekli çip fabrikasını ülkemize kazandırmak için 5 milyar dolarlık bir teşvik paketini devreye alıyoruz. Yüzde 40’a varan bir oranda sermaye katkısı ve hibe desteğini içeren güçlü bir desteği bu stratejik alan için sunmaya hazırız.”

“Yeşil enerji” başlığının HIT-30 Programı’nın önemli odak alanlarından birini teşkil ettiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, güneş hücresi ve paneli, rüzgâr türbinlerinin kule, kanat ve jeneratör gibi bileşen üretiminde iyi bir konumda olduklarını, ülkede gelecek dönemde yenilenebilir enerji yatırımlarının artarak devam edeceğini, büyüyen pazar potansiyelini değerlendirmeyi amaçladıklarını söyledi.

HIT-30 Programı’nda güneş ve rüzgâr teknolojilerine yönelik iki ayrı çağrı tasarladıklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları dile getirdi: “Güneş enerjisinde 15 gigavatlık bir kapasitenin tesisine yönelik hücre yatırımlarına megavat başına 8 bin dolara kadar hibe desteği vereceğiz. Bu paketin toplamı 2,5 milyar doları buluyor. Rüzgâr enerjisinde ise kritik bileşenleri ve deniz üstü türbinler gibi ürünlerin imalatını desteklemeyi ve yerli bir rüzgar enerjisi markası inşa etmeyi hedefliyoruz. Bu yatırımlar için ise toplamda 1,7 milyar dolarlık kaynak ayırıyoruz. Altıncı ve son çağrımız da büyük teknoloji firmalarının araştırma geliştirme merkezlerini Türkiye’ye kazandıracak cazip ve esnek bir modeli devreye alıyoruz. AR-GE faaliyetleri bakımından dünyanın en büyük ilk 1000 firmasının ülkemizde kuracağı yeni merkezlerin personel giderlerinin yarısını 5 yıl süreyle karşılayacağız. HIT-30 Programı’nın ilk adımını da vakit kaybetmeden atıyoruz. TOGG’un uzun vadede başarısı için kritik öneme sahip TuriTech firması, program kapsamında 10 milyar liranın üzerinde AR-GE yatırımıyla otonom araç teknolojilerini Türkiye’de geliştirecek.”

“EN AZ 20 MİLYAR DOLARLIK ÖZEL SEKTÖR YATIRIMINI ÜLKEMİZE KAZANDIRMAYI HEDEFLİYORUZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün ilan ettiğimiz bu 6 çağrı ile önemi gittikçe artan teknoloji alanlarında kalkınma yolculuğumuza büyük katkı sağlayacak en az 20 milyar dolarlık özel sektör yatırımını ülkemize kazandırmayı hedefliyoruz” dedi.

Açıkladıkları 6 çağrının odak alanları arasında öncelikli belirledikleri ilk çağrılar olduğunu vurgulamak istediğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Bunlara ilaveten hiper ölçekli veri merkezleri, biyoteknolojik ilaçlar, yeşil hidrojen ve endüstriyel robotik sistemler olmak üzere 4 başlıkta daha çağrılarımızı çok kısa süre içinde kamuoyuyla paylaşacağız. Önümüzdeki dönemde ilan edilen diğer başlıklarda da yatırım projelerine kapsamlı destekler sunulmaya devam edilecek. HIT-30 Programı’yla vergi teşvikleri ve hibe desteklerinden oluşan toplam 30 milyar dolarlık kaynağı yüksek teknoloji yatırımlarına yönlendireceğiz.”

Tüm yatırımcıları, HIT-30 Programı’nda yer almaya ve ülkenin teknolojik atılım serüvenine ortak olmaya davet eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, programın hazırlanmasında emeği geçen başta Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olmak üzere tüm kurumları tebrik etti.

Programda Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı ile Ticaret Bakanı Ömer Bolat, teknoloji yatırımlarına katkı sağlayan firmaların temsilcilerine teşekkür belgelerini verdi.

Sanayi ve Teknoloji Bakanı​​​​​​​ Kacır, günün anısına Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yakın zamanda fırlatılan Türksat 6A uydusunun maketini takdim etti.

https://www.tccb.gov.tr/

Devamını Oku

Türkiye’de çöplüğe atılan ve falcılığa dönüştürülen bir meslek ‘Astroloji’

Türkiye’de çöplüğe atılan ve falcılığa dönüştürülen bir meslek ‘Astroloji’
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Televizyon programlarında ve basılı yayınlarda yapılan abartılı ve sansasyonel yorumlar, astrolojinin bilimsel temellerine gölge düşürmekte ve mesleğin itibarını zedelemektedir.

Astrolojiye olan inancı ve ilgiyi suistimal ederek, “Sağlığınıza dikkat edin, mali durumunuzu kontrol edin, aşkınızı perçinleyin” gibi belirsiz ve genelleyici ifadelerle insanları yönlendirmek etik dışı bir yaklaşımdır.

(Yorumun Hollandacası en altta)
(Nederlandse versie van deze commentaar is onderaan)

İlhan KARAÇAY yorumladı:

Astroloji, tarih boyunca birçok kültürde önemli bir yere sahip olmuştur. Ancak günümüzde, bilim ve teknoloji ilerledikçe astrolojinin geçerliliği ve doğruluğu konusunda farklı görüşler ortaya çıkmıştır.
Astrolojiye inanmak veya inanmamak tamamen bireysel bir tercihtir ve bu inanca saygı göstermek gerekir. Ancak, astrolojinin bazı uygulayıcılarının sınırlarını aşıp falcılık yapmaya başlamaları mesleğin saygınlığına zarar vermektedir.

Öncelikle şu ayrıntılara dikkatle bakmanız lâzım:
Bu yorumda Astroloji ve Astronomiüzerinde duruyorum.
Astroloji uzmanlarına Astrolog, Astronomi uzmanlarına da Astronomdenir. Yorumumu okurken bu iki hususa dikkat etmenizi rica edeceğim.

Astrologların, gök cisimlerinin hareketlerini ve konumlarını inceleyerek bireylerin kişisel özelliklerini, potansiyelini ve yaşam olaylarını yorumlamaları astrolojinin temelini oluşturur. Ancak, bazı astrologlar bu çerçevenin dışına çıkarak kesin gelecek tahminleri yapma eğilimindedirler. Özellikle televizyon programlarında veya basılı yayınlarda yer alan bazı astrologlar, izleyici ve okuyucu kitlesine hitap etmek amacıyla abartılı ve sansasyonel yorumlar yapmaktadır. Bu durum, astrolojinin ciddi bir bilim dalı olarak kabul edilme çabalarına gölge düşürmektedir.

Afbeelding met (kosmische) ruimte, ruimte, Universum, Hemellichaam Automatisch gegenereerde beschrijving

Astroloji ve Astronomi Arasındaki Fark

Astronomi: Gök cisimlerinin fiziksel özelliklerini, hareketlerini ve evrenin yapısını inceleyen bilim dalıdır. Astronomlar, bilimsel yöntemlerle gözlemler yapar ve evrenin canlılar üzerindeki etkisinin anlaşılmasına katkıda bulunurlar.

Astroloji: Gök cisimlerinin insanların hayatları üzerindeki etkilerini yorumlamaya çalışır. Astrolojininbilimsel temelleri olmadığı için bu tür yorumların doğruluğu tartışmalıdır.

Astrologlar, gök cisimlerinin konumlarını ve hareketlerini inceleyerek bu bilgileri bireylerin yaşamlarını ve kişisel özelliklerini yorumlamak için kullanırlar. Astronomlar ise, evrendeki gök cisimlerini bilimsel yöntemlerle araştıran kişilerdir.

Etik Dışı Yaklaşımlar ve Medyanın Rolü

Astrolojiye olan inancı ve ilgiyi suistimal ederek, “Sağlığınıza dikkat edin, mali durumunuzu kontrol edin, aşkınızı perçinleyin” gibi belirsiz ve genelleyici ifadelerle insanları yönlendirmek etik dışı bir yaklaşımdır. Güneşteki patlamaların dünya üzerinde bazı etkiler yaratabileceği bilimsel olarak kabul edilse de, bu olayların, bireylerin duygusal ve finansal durumlarına doğrudan etkisi olduğunu iddia etmek, gerçeklikten uzak ve yanıltıcıdır.
Özellikle sevgililer günü gibi özel günlerde yapılan abartılı astrolojik yorumlar, halkın ilgisini çekmek ve medya organlarında daha fazla yer almak amacıyla yapılmaktadır. Bu tür yaklaşımlar astrolojinin ciddiyetine zarar vermektedir.

Astrologlara ve Medyaya Çağrı

Astroloji mesleğinin saygınlığını koruyabilmek için astrologların etik değerlere sadık kalması ve bilimsel temellere dayalı yorumlar yapması gerekmektedir. Medyada yer alan astrologların, sorumluluk bilinciyle hareket etmeleri ve mesleklerinin saygınlığını zedeleyecek davranışlardan kaçınmaları gerekir.

Sonuç olarak, astrolojiye inanan veya inanmayan herkesin bu alandaki etik değerlere ve bilimsel temellere saygı göstermesi önemlidir. Astrolojininolumlu etkiler yaratabilecek potansiyelini koruyabilmesi için mesleğin saygınlığını zedeleyecek davranışlardan kaçınılmalı ve gerçeklikten uzak yorumlarla halk yanıltılmamalıdır.

Afbeelding met tekst, schermopname, grafische vormgeving, Lettertype Automatisch gegenereerde beschrijving

İşte, değerli ve onurlu bir mesleği, falcılığa dönüştüren bazı astrologların doğru yolu seçmeleri için, tüm değerli astrologlara şöyle hitap etmek istiyorum:

Değerli Astrologlar, (Tabii ki Astronomları tenzih ederek)

Astrolojiye olan ilginiz ve bu alandaki çalışmalarınız için sizleri tebrik etmek isterim. Ancak, astrolojinin saygınlığını koruyabilmek adına belirli etik kurallar çerçevesinde hareket etmek son derece önemlidir.

Bazı meslektaşlarınızın astrolojininsınırlarını aşarak ucuz falcılık yapmaya devam ettiklerini gözlemlemekteyim. Televizyon programlarında veya basılı yayınlarda yapılan abartılı ve sansasyonel yorumlar, astrolojininbilimsel temellerine gölge düşürmekte ve mesleğinizin itibarını zedelemektedir. Bu nedenle, sizlere bazı tavsiyelerde bulunmak istiyorum:

Astrolojinin temelini oluşturan gök cisimlerinin hareketleri ve konumlarını yorumlarken, bilimsel temellere dayalı ve etik değerlere sadık kalmak büyük önem taşımaktadır. Belirsiz ve genelleyici ifadelerden kaçınarak, somut ve gerçekçi yorumlar yapmaya özen gösterin.

Özellikle geniş kitlelere hitap eden medya organlarında yer aldığınızda, sorumluluk bilinciyle hareket edin. İnsanların duygusal, finansal ve sosyal durumlarına doğrudan etki edebilecek abartılı yorumlardan kaçının. Yanıltıcı bilgilerle halkı yönlendirmek, mesleğinizin saygınlığını zedeler.

Astroloji alanında derinlemesine bilgi sahibi olmak ve sürekli olarak kendinizi geliştirmek için eğitimlere katılın. Güncel astrolojik araştırmaları takip edin ve mesleki yetkinliğinizi artırın. Bu, halkın güvenini kazanmanızda önemli bir rol oynayacaktır.

Astrolojiyi ciddiye alan ve bu alanda profesyonel olarak çalışan astrologlar olarak, kamuoyunu bilinçlendirme ve doğru bilgilendirme sorumluluğunuz bulunmaktadır. Medya kuruluşlarıyla işbirliği yaparak, doğru ve bilimsel temellere dayalı astrolojik bilgiler sunun.

Mesleğinizin itibarını korumak ve saygınlığını artırmak için, mesleki etik kurallara uyun ve meslektaşlarınızı da bu konuda teşvik edin. Astrolojinin halk arasında güvenilir bir bilgi kaynağı olarak kabul edilmesi, hepimizin ortak çabalarıyla mümkün olacaktır.

Afbeelding met tekst, schermopname, kleding, overdekt Automatisch gegenereerde beschrijving

Astrolojinin köklü ve değerli bir bilgi birikimini temsil ettiğini unutmadan, mesleğinizi daha ileriye taşımak için hep birlikte çalışmanız gerekmektedir. Bilimsel temellere dayalı, etik değerlere saygılı ve sorumluluk bilinciyle hareket eden astrologlar olarak, astrolojininsaygınlığını ve güvenilirliğini artırmak sizlerin elindedir.

Değerli okurlarım, başlangıçta hemen kavranılamayacak olan bu yorumu belki de iki defa okumak gerekecek.
Bu nedenle hepinizden özür diliyorum.
Böylesi hassas bir konuyu sizlere sunduğum için mutluyum.
Tekrar okuma ihtiyacı hissetmemenizi dilerim.

IN TURKIJE WEGGEGOOID EN TOT WAARZEGGERIJ GEDAALDE BEROEP: ASTROLOGIE

Astrologie’, een ander vakgebied dan astronomie, wordt door sommige astrologen in de media belachelijk gemaakt. Dit schaadt ook de astronomie, waardoor astronomen in opstand komen.

Overdreven en sensationele opmerkingen in tv-programma’s en gedrukte media werpen een schaduw over de wetenschappelijke basis van astrologie en schaden het aanzien van het beroep. Het misbruik van geloof en interesse in astrologie door middel van vage en algemene uitspraken zoals “Let op uw gezondheid, controleer uw financiën, versterk uw liefde” is een onethische benadering.

Ilhan KARAÇAY gaf commentaar:

Astrologie heeft door de geschiedenis heen een belangrijke plaats ingenomen in vele culturen. Tegenwoordig, met de vooruitgang van wetenschap en technologie, zijn er echter verschillende opvattingen ontstaan over de geldigheid en nauwkeurigheid van astrologie. Geloven in astrologie is volledig een persoonlijke keuze en dient gerespecteerd te worden. Echter, wanneer sommige beoefenaars de grenzen overschrijden en waarzeggerij gaan bedrijven, schaadt dit het aanzien van het beroep.

In deze opmerking richt ik mij op astrologie en astronomie. Astrologie-experts worden astrologen genoemd en astronomie-experts worden astronomen genoemd. Ik verzoek u om op deze twee punten te letten tijdens het lezen van mijn commentaar.

Het onderzoeken van de bewegingen en posities van hemellichamen door astrologen om de persoonlijke kenmerken, het potentieel en de levensgebeurtenissen van individuen te interpreteren, vormt de basis van astrologie. Echter, sommige astrologen neigen ernaar buiten dit kader te treden en doen definitieve toekomstvoorspellingen. Vooral enkele astrologen die in tv-programma’s of gedrukte media verschijnen, maken overdreven en sensationele opmerkingen om een groter publiek aan te trekken. Dit werpt een schaduw over de inspanningen om astrologie als een serieus vakgebied te erkennen.

Het Verschil Tussen Astrologie en Astronomie

Astronomie: Dit is de wetenschap die de fysieke eigenschappen en bewegingen van hemellichamen en de structuur van het universum bestudeert. Astronomen doen observaties met wetenschappelijke methoden en dragen bij aan het begrip van de invloed van het universum op levende wezens. Astrologie: Dit probeert de invloed van hemellichamen op het leven van mensen te interpreteren. Omdat astrologie geen wetenschappelijke basis heeft, is de nauwkeurigheid van dergelijke interpretaties discutabel.

Astrologen bestuderen de posities en bewegingen van hemellichamen en gebruiken deze informatie om het leven en de persoonlijke kenmerken van individuen te interpreteren. Astronomen daarentegen zijn degenen die hemellichamen in het universum met wetenschappelijke methoden onderzoeken.

Onethische Benaderingen en de Rol van de Media

Het misbruik van geloof en interesse in astrologie door middel van vage en algemene uitspraken zoals “Let op uw gezondheid, controleer uw financiën, versterk uw liefde” is een onethische benadering. Hoewel wetenschappelijk is geaccepteerd dat zonne-uitbarstingen enkele effecten op aarde kunnen hebben, is het beweren dat deze gebeurtenissen directe invloed hebben op de emotionele en financiële situatie van individuen onrealistisch en misleidend. Vooral overdreven astrologische opmerkingen op speciale dagen zoals Valentijnsdag worden gedaan om de aandacht van het publiek te trekken en meer media-aandacht te krijgen. Dergelijke benaderingen schaden de ernst van astrologie.

Oproep aan Astrologen en de Media

Om het aanzien van het beroep van astrologie te behouden, moeten astrologen zich houden aan ethische waarden en op wetenschappelijke basis gebaseerde interpretaties maken. Astrologen in de media moeten zich bewust zijn van hun verantwoordelijkheid en zich onthouden van gedrag dat het aanzien van hun beroep schaadt.

Tot slot is het belangrijk dat iedereen, of ze nu in astrologie geloven of niet, respect toont voor de ethische waarden en wetenschappelijke basis in dit vakgebied. Om het potentieel van astrologie om positieve effecten te creëren te behouden, moeten gedrag dat het aanzien van het beroep schaadt en onrealistische opmerkingen die het publiek misleiden, vermeden worden.

Hier wil ik een beroep doen op alle waardevolle astrologen, zodat enkele astrologen die dit waardevolle en eervolle beroep in waarzeggerij veranderen, de juiste weg kiezen:

Waardevolle Astrologen, (Uiteraard met uitzondering van astronomen)

Ik wil u feliciteren met uw interesse in astrologie en uw werk in dit vakgebied. Het is echter uiterst belangrijk om binnen bepaalde ethische regels te handelen om het aanzien van astrologie te behouden.

Ik merk dat sommige van uw collega’s de grenzen van astrologie overschrijden en goedkope waarzeggerij blijven bedrijven. Overdreven en sensationele opmerkingen in tv-programma’s of gedrukte media werpen een schaduw over de wetenschappelijke basis van astrologie en schaden het aanzien van uw beroep. Daarom wil ik enkele adviezen geven:

Bij het interpreteren van de bewegingen en posities van hemellichamen, wat de basis van astrologie vormt, is het van groot belang om te blijven bij wetenschappelijke basis en ethische waarden. Vermijd vage en algemene uitspraken en streef ernaar om concrete en realistische interpretaties te maken.

Wees vooral verantwoordelijk wanneer u verschijnt in media die een breed publiek bereiken. Vermijd overdreven opmerkingen die direct invloed kunnen hebben op de emotionele, financiële en sociale situatie van mensen. Het misleiden van het publiek met onjuiste informatie schaadt het aanzien van uw beroep.

Neem deel aan trainingen om diepgaande kennis op te doen in astrologie en blijf uzelf voortdurend ontwikkelen. Volg actuele astrologische onderzoeken en verhoog uw professionele bekwaamheid. Dit zal een belangrijke rol spelen bij het winnen van het vertrouwen van het publiek.

Als astrologen die astrologie serieus nemen en professioneel werken in dit vakgebied, heeft u de verantwoordelijkheid om het publiek bewust te maken en correct te informeren. Werk samen met mediaorganisaties om juiste en op wetenschappelijke basis gebaseerde astrologische informatie te bieden.

Om het aanzien van uw beroep te behouden en te verhogen, houd u aan de professionele ethische regels en moedig uw collega’s aan dit ook te doen. Het is mogelijk om astrologie te laten accepteren als een betrouwbare bron van informatie onder het publiek door onze gezamenlijke inspanningen.

Vergeet niet dat astrologie een rijke en waardevolle kennisbasis vertegenwoordigt, en werk samen om uw beroep verder te ontwikkelen. Als astrologen die handelen op basis van wetenschappelijke grondslagen, respect voor ethische waarden en verantwoordelijkheidsbewustzijn, ligt het verhogen van het aanzien en de betrouwbaarheid van astrologie in uw handen.

Beste lezers, het kan nodig zijn om deze opmerking, die in het begin misschien niet meteen duidelijk is, twee keer te lezen. Daarom bied ik u mijn verontschuldigingen aan. Ik ben blij dat ik u een dergelijk gevoelig onderwerp heb kunnen presenteren. Ik hoop dat u het niet nodig zult vinden om het opnieuw te lezen.

Devamını Oku

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.