DOLAR

32,2206$% -0.08

EURO

34,7265% 0.11

STERLİN

40,3635£% 0.11

GRAM ALTIN

2.396,93%0,17

ÇEYREK ALTIN

3.923,00%-0,58

BİTCOİN

1976398฿%-1.15387

İkindi Vakti a 16:58
Amsterdam PARÇALI BULUTLU 16°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a

Çocuklar geleceğimizdir!

Toplumum yapı taşı anne, baba ve çocuklardan oluşan ailedir. Aileler toplumun en küçük birimidir. Ailelerin yapısını kültür, sosyal ve ekonomik özellikleri belirlediği gibi çocuklar aile içi iletişimi etkileyen en önemli unsurladır.

*Fatih Kılıçarslan/

Şehirleşme, kadının çalışma hayatına katılması, ekonomik kaygılar gibi değişen toplum yapısına paralel çocuk sayısında azalmanın yanı sıra birçok çift, çocuk dünyaya getirmekten kaçınmaktadır. Anne-babalar çocuklarına yeterli düzeyde ilgi, bakım ve ihtiyaçlarını karşılayamama endişesi nedeniyle çocuksuz veya tek çocuklu ailelerin sayısı hızla artmaktadır.

Çocuğun gelişiminde ailenin önemi

Ailenin en önemli rolü çocuk yetiştirmek ve çocukları geleceğe sağlıklı yetişkin olarak hazırlamaktır. Bir toplumun gelişimi, kalkınması ve geleceğe güvenle bakabilmesi o ülkedeki çocuk nüfusunun sayısı ve nitelikli yetiştirilmesine bağlıdır. Sağlıklı çocuk yetiştirmede çocuğun ebeveynleri ile kurduğu iletişimin kalitesi oldukça belirleyicidir.

İlk üç yılda bütün çocukların annenin ilgisiyle birlikte temaslarının yoğun olması önemlidir. Çocuk, üç yaşından sonra akranlarıyla iletişime girme oyun yoluyla paylaşma ve sosyalleşme dönemi başlar. Üç yaşına gelmiş olmasına rağmen çocuk hala sadece ebeveynleriyle birlikte oluyorsa, akranlarıyla zaman geçirme fırsatı verilmiyorsa, bu durum çocuğun sosyalleşmesini ve yaşıtlarıyla sağlıklı ilişkiler kurabilmesini geciktirebilir.

Çünkü çocuk paylaşmayı, beklemeyi, dinlemeyi, kurala uymanın önemini, bir gruba ait ve var olmanın en etkili arkadaşlarıyla yaşadığı ilişkilerle öğrenebilir. Çocuk akranlarıyla iletişime girerek paylaşımda, etkileşimde bulunacak sosyal, duygusal ve iletişim becerileri gelişebilecektir.

Ana-baba çocuklarına açık, net ve somut düzeyde anlayabileceği tutum ortaya koymalıdır. Gelişim özelliklerine uygun pedagojik yaklaşım ile çocuğun duygularını ifade edebilmelerine fırsat vermeli, dinleme becerisi geliştirmelidir.

Ana-babalara öneriler

Ana-babalar çocuğun her istediğini hemen karşılamak yerine, uygun yer ve zaman içerisinde karşılaması yönünde eğiterek öz denetim ve kontrol bilincini geliştirin.

Çocuklara uygulan ceza-ödül dengesini koruyarak kişiliğini zedeleyici yaklaşımlardan kaçının

Mükemmeliyetçi tutum, yüksek beklentili yaklaşımlardan kaçınarak, çocuğun hatalarını normal karşılayın. Çocukların grup içi ilişkilerini gelişimine katkı sağlayacak yuva, kreş gibi sosyal hizmet kurumlara yerleştirin. Okul öncesi eğitime, oyun gruplarına girmesine önem verin. Çocuğun, diğer insanlarla ilişki kurmasına fırsat oluşturun.

Arkadaş edinmesi, okula gitmesi, grup halinde yaşaması kendini tanımasını, sorumluluk duygusunu kazanmasını sağlar, sosyal yaşam gereklerine alıştırır. Oyun içindeki ilişkiler çocuğun iletişim gücünü geliştirir, birlikte çalışma zevki verir, uyum ve yeteneklerini tanıma olanağı sağlar.

Giyinme, soyunma, yemek yeme, temizlik gibi her türlü öz bakımını yapmasına fırsat verin. Çocuğun bağımsız sorumluluklarını yerine getirebilmesini destekleyin.

Çocuklar geleceğin yetişkinleridir.

Ebeveynler çocuklarıyla “bağımlı” ilişki kurma, sahiplenerek kendi uzvu gibi görme yerine çocuğun farklı duyguları, düşünceleri ve beklentileri olduğunun bilincinde olmalıdır.

Çocuk kendi hayatın sorumluluğunu aldıkça, karşılaştığı sorunların sonuçlarını gördükçe kendi değerlerini, hayat kriterlerini oluşturacak ve kendi ayakları üzerinde hayatına yön verecektir. Bağımsızlaşan, karar alabilen, sorumluluklarını yerine getiren çocuk, karşılaştığı olayların sonuçlarından çıkardığı derslerle kişiliğini ve karakterini oluşturacak, kendini tanıma ve anlama yolculuğunda mesafe kazanacaktır.

-Fatih Kılıçarslan/Sosyal Hizmet Uzmanı

-Danışma WhatsApp; 90 546 115 73 15

 

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Necati Suözer, Diş Protezi konusunda bilgilendirdi

HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.