Gazze’de Ateşkes Sonrası Yeni Dönem: Türkiye Aktif Rolde, Gazze Halkı Küllerinden Yeniden Doğuyor

“Sabretmenize karşılık selâm sizlere…”

Gazze halkı, yıkımın ortasında direnişin onurunu taşıyor. Ateşkes sonrası Türkiye sahada, umut yeniden filizleniyor.

Son Dakika❗

Ateşkes görüşmeleri için Mısır’ın Şarm el-Şeyh kentinde bulunan Katar arabulucu heyeti, ateşkes görüşmelerine giderken trafik kazası geçirdi. Üç diplomat öldü, iki diplomat yaralandı.

Ateşkesin ardından Gazze sokaklarında sevinç ve yıkım yan yana.

Özel Haber-Halk, uzun aradan sonra evlerine dönerken şehirler enkaza dönmüş durumda.

Ancak, direnişin ve diplomasinin yeni bir sayfası açılıyor.

Gazze artık sadece bir savaş sahası değil, aynı zamanda bölgesel güçlerin imtihan alanı haline geldi.

Netanyahu: “Savaş Bitmedi”

Ateşkes anlaşması sonrası, İsrail güçleri bazı bölgelerden çekilmeye başladı.

Ancak Başbakan Netanyahu, “Hamas’ın silahsızlandırılması bitene kadar savaş sona ermedi” diyerek işgali meşrulaştırmaya çalışıyor.

Bölgedeki analistler, bu söylemin iç politikaya dönük bir manevra olduğunu belirtiyor.

Gazze Direnişi Ra’d Suresi ile Seslendi: “Sabretmenize Karşılık Selam Sizlere”

Kudüs Tugayları, ateşkes sonrası Ra’d Suresi’nin 24. ayetini paylaştı:

“Sabretmenize karşılık selâm sizlere. Dünya yurdunun sonucu (olan cennet) ne güzeldir!”

Bu paylaşım, hem direnişin hem de Gazzelilerin manevi direncinin simgesi olarak yorumlandı.

“Gölge Prensi” Abdullah el-Barghouti: Tarihin En Uzun Hapis Cezası

-1972 doğumlu mühendis ve yazar Abdullah el-Barghouti,

-2003’ten beri İsrail’in “Ramon” hapishanesinde tek kişilik hücrede,

-67 kez müebbet hapse mahkûm, tarihin en uzun cezasını çekiyor.

Barghouti, Hamas’ın “askeri mühendisi” olarak anılıyor ve esir takası listelerinde en kritik isimlerden biri. Direniş cephesi onu “sabır sembolü” olarak görüyor.

Türkiye, Çok Uluslu Görev Gücünde Yer Alacak

Reuters’a göre Türkiye, ABD, Katar ve Mısır’la birlikte Gazze’de kayıp esir ve asker cesetlerinin bulunması için oluşturulan ortak görev gücüne katılacak.

Görev gücü, hem insani arama kurtarma hem de izleme misyonu yürütecek.

Bu adım, Türkiye’nin bölgesel aktif rolüne dönüşü olarak değerlendiriliyor.

Hamas: “Silahlarımız Yeni Gazze Yönetimine Teslim Edilecek”

Hamas liderlerinden Dr. Basem Naim, Sky News’e verdiği röportajda:

“Silahlarımız sadece Yeni Gazze Yönetimi’nin eline teslim edilecek.

Direnişçilerimiz Filistin Ulusal Ordusu’na dâhil edilebilir.”

Bu açıklama, direnişten yönetime geçişin ilk sinyali olarak yorumlanıyor.

Ancak Naim, “Kimse bize işgale karşı direnme hakkımızı unutturamaz” diyerek kararlılığı vurguladı.

İsrail’in İçinden Sesler: “Hamas Kazandı, Biz Kaybettik”

İsrail medyasında da özeleştiriler artıyor.

Haaretz muhabiri Haim Levinson, Hamas’ın iki başarı elde ettiğini yazdı:

-Filistin meselesini yeniden dünya gündemine taşıdı.
-Filistinli esirlerin serbest bırakılmasını sağladı.

İsrailli yazar Nadav Hatzni ise daha açık konuştu:“Kutlama yapacak bir neden yok. Hamas kazandı, biz kaybettik.”

Han Yunus’ta Yıkım: Şehrin %85’i Enkaz Altında

Han Yunus Belediye Başkanı’na göre:

Şehrin %85’i yıkıldı,

300 km’lik su şebekesi ve kanalizasyon hattının %75’i işlevsiz, 400 bin ton moloz kaldırılmayı bekliyor.

Gazze Sivil Savunması ise İsrail ordusunun çekildiği bölgelerde bomba tuzaklı konserve ve oyuncaklar bulduklarını açıkladı.

Gazze’de 9.500 Kayıp — Dönüşün Sevinci ve Acısı

Gazze’de 9.500 kişinin hâlâ kayıp olduğu bildiriliyor.

Halk, yıkılmış evlerine dönerken bir yandan sevinç, bir yandan gözyaşı yaşıyor.

Bazı Gazzeliler, evlerinde direnişçilerin bıraktığı şu notlarla karşılaşıyor:

“Bu, aldığımız terliğin bedelidir. Hakkınızı helal edin.”

Bu notlar, savaşın ortasında bile vicdanın ve adalet duygusunun canlı kaldığını gösteriyor.

Türkiye’den Sert Uyarı: “Soykırımın Bedeli Ağır Olur”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Gazze’de yeniden soykırım ortamına dönülmesinin bedeli ağır olacaktır” ifadesi, diplomatik bir uyarıdan öte, caydırıcı bir mesaj olarak değerlendiriliyor.

Uzmanlara göre bu çıkış, Türkiye’nin artık gözlemci değil, fiilî aktör olarak sahneye döndüğünün göstergesi.

Bu adım, İslam dünyasının caydırıcılık kapasitesi açısından da tarihi bir dönüm noktası olabilir.

Gazze Unutmayacak: “Aksa Tufanı, Yeni Bir Dönemin Başlangıcı”

Kassam Tugayları’nın resmî açıklamasında şu ifade yer aldı:

“Gazze, kendisine destek verenleri asla unutmayacak.”

Bu sözler, yalnızca bir teşekkür değil; direnişin ve dayanışmanın devam edeceği mesajı olarak yorumlanıyor.

Sonuç: Gazze Yeniden İnşa Ediliyor, Fakat Yaralar Derin

Ateşkes, nihai bir barış değil; yalnızca yeni bir sürecin başlangıcı.

Yıkımın büyüklüğü, yalnızca yerel çabalarla onarılamayacak kadar ağır.

Ancak halkın dayanışması, Türkiye’nin aktif rolü ve uluslararası baskı, Gazze’nin küllerinden doğma ihtimalini güçlendiriyor.

Gazze’nin direnişi, artık sadece bir savaş değil; insanlığın vicdan sınavıdır.