Pony cinsi “albino” at, binicilik kulübünün maskotu oldu

ANKARA (AA) – MUHAMMED BOZTEPE – Ankara'daki Ahal Teke Atlı Spor Kulübü'nün içinde yer alan binicilik okulunda bakılan albino at "Akman", diğer atlardan farklı olmasıyla dikkati çekiyor.

Kaldığı tesislerde renginin beyaz, gözlerinin mavi olmasıyla diğer atlardan farklı görünen Akman, hafta sonu Ahal Teke Atlı Spor Kulübü'ne gelenlerin ilgisini çekiyor.

Şu an küçük sporculara binicilik eğitiminde yardımcı olan tesisin maskotu Akman, hafta sonu çocuklara oyun arkadaşı oluyor.

Ahal Teke Atlı Spor Kulübü Yönetim Kurulu Üyesi ve Pony Kulüp ve Binicilik Okulu Yöneticisi Çiğdem Bilgin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ponylerin genellikle diğer atlardan daha küçük olduğunu söyledi.

– "Hafta sonu Akman için tesisimize gelenler oluyor"

Ponylerin bu dönemde çocuklara biniciliği sevdirmek için kullanıldığını dile getiren Bilgin, şöyle devam etti:

"Akman, bir albino at olduğu için vücudunda herhangi bir renk pigmenti bulunmuyor. Ne akıtması ne ayağında sekesi ne de yelelerinde renk var. Akman'ı görenler çok şaşırıyor, herkes çok seviyor. Hafta sonu Akman için tesisimize gelenler oluyor. Yanına gelip sevenler fotoğraf çektirmek istiyor. Akman çok sakin bir pony olduğu için çocuklarla arası çok iyi."

Bilgin, albino hastalığı nedeniyle Akman'ın gözleri ve derisinin hassas olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Yaz aylarında güneşe çok çıkarmıyoruz. Gözlerinin güneşten rahatsız olduğunu fark ettik. Buna çözüm aradık. Türkiye'de Akman'a olabilecek bir gözlük bulamadık. Hollanda'dan bir binicilik kulübünden Akman'ın ölçülerine özel bir gözlük getirttik. Yaz aylarında dışarı çıkardığımızda takıyoruz ve keyifle dışarıda geziyor. Gözlükle görenler de çok şaşırıyor. Görenler "At gözlük takmış" diyerek yanımıza geliyor."

– Karabacak: "Beslenme, aşı ve parazitle mücadele programı diğer atlardan farklı değildir"

Veteriner hekim Ali Karabacak da albino atlarla ilgili bilgi vererek, "Albino atların diğer atlardan farklı bir bakım ve beslenmeleri yok. Albino genetik bir kusurdur. Benim gözlemlerime göre Türkiye'de bulunma yüzdesi yüzde 1'in altındadır. Beslenme, aşı ve parazitle mücadele programı diğer atlardan farklı değildir." ifadelerini kullandı.