36,0725$% 0.15
37,2799€% 0.01
44,8212£% 0.12
3.331,50%0,72
5.501,00%1,04
3489053฿%-0.03641
Tarihten Gelen Dostluk
Karşılıklı fikir alışverişi şeklinde geçen görüşmede Başkonsolos Dr. Attila Pintér’i ve heyetini Fatih’te ağırlamaktan duydukları memnuniyeti ifade eden Başkan Ergün, “Türkiye ile Macaristan arasında tarihten gelen dostluğa İstanbul Fatih ilçesi olarak bize de katkı sunuyoruz. Macaristan’ın başkenti Budapeşte’yi yeni ziyaret ettim tarihi doku korunmuş, çok beğendim”.
Ayrıca, ”Günümüzde müze olarak kullanılan Yedikule Zindanları da Fatih ilçemizdedir. Tarih boyunca Macarlar da kalmıştır. Mihály Szilágyi, Gergely Bornemissza, Antal Esterházy ve Bálint Török bu zindanda kalmıştır” açıklamasını yaptı.
Ansiklopedi Hediye Etti
Kendisini kabul etmesinden dolayı Başkan Ergün’e teşekkür eden konuk diplomat Dr. Pintér, “İstanbul’u her zaman sevdim. İlk defa 1976 yılında İstanbul’a gelerek bir gece kalmıştık.
İki ülke arasında özellikle kültür, sanat, bilim inovasyon ve ileri teknoloji alanlarındaki ortak çalışmaların artmasını arzu ediyoruz.’’ şeklinde konuştu. Başkan Ergün, konuk diplomat Pintér’e çay kahve ve çorba ikram etti.
Fahri Konsolos Şahbaz da, ” İki dost ülke arasında iş birliğini güçlendirmek her daim ileri götürmek ve katkı vermekten bahtiyarlık duyuyorum. Tarihi Fatih İlçemiz ile Macaristan’dan bir şehrin olası bir dostluk ve kardeşlik hususuna destek olmayı arzularız” dedi.
Ziyaretin ardından “Fatih Belediye Başkanı Mehmet Ergün Turan gençlerin yoğun rağbet gösterdiği 24 saat hizmet veren Fatih Merkez Kütüphanesini Macar diplomatlara gezdirip gençlerle sohbet edip kahve ve çorba içtiler.
Buranın dışında öğrencilerimize hizmet veren dokuz tane daha Kütüphane yaptık” kütüphanede kapsamlı incelemede bulunan Macar Diplomatlar kendilerine gösterilen ilgi ve alakadan dolayı Başkan Ergün’e teşekkür ettiler.
Fatih Belediye Başkanı Mehmet Ergün Turan ise kendisine ve ilçeye yaptıkları ziyaretten ve ilgiden dolayı Macar misafirlerine teşekkür etti.
BIG PARTİSİ BASIN BİLDİRİSİ
Frankfurt am Main, 2. Februar 2025
Göçmen karşıtı yasa „Zustrombegrenzungsgesetz“ Almanya için
Tehlikeli Bir Yoldur
Sözde Göçü Sınırlama Yasası, Almanya’yı tehlikeli bir siyasete doğru götüren bir adımdır.
Başlangıçta göç ve iltica “kontrolü” için bir siyasi girişim olarak tanıtılan bu yasa, giderek,
sığınmacıların sırtından uygulanan popülist bir stratejiye dönüşmektedir.
Peki bu yasa kime gerçekten yarar sağlıyor? Açıkça, bu yasa sığınma hakkına ihtiyaç duyan
insanlara değil, bu tür önlemlerle seçmen kitlesini etkilemeye çalışan siyasi aktörlere – özellikle
CDU/CSU, FDP, “Sahra Wagenknecht İttifakı (BSW)” ve onlarla iş birliği yapan AfD’ye –
yarıyor.
Bu Yasa Ne Anlama Geliyor?
Bu yasa, Almanya’daki iltica başvuru sürecine erişimi ve koruma talep eden kişi sayısını
azaltmayı hedefleyen bir yasal girişimdir. Sistem üzerinde sözde aşırı bir yüklenme olduğu
bahanesiyle göçü sınırlama girişimidir.
Bu Yasa Kim Yararıyor?
Başlıca olarak, bu yasa, siyasette korku ve önyargıları körükleyerek seçmenlerini harekete
geçirmeye çalışanlara yarar sağlamaktadır. Bu partilerin izlediği popülist yaklaşım, halkın
endişelerini körükleyerek bunları siyasi kazançlara dönüştürmeye yöneliktir. Ancak bu
stratejinin sonucu oldukça sorunludur, nitekim toplumu bölmekte ve iç huzuru tehdit
etmektedir.
İnsani mi?
Kesinlikle hayır. Yardıma muhtaç insanları daha da dışlayan, çözüm sunmak yerine onları
daha da zor duruma sokan bir yasa hiçbir şekilde insani değildir. Bu yasa, sığınmacıların
sırtından siyasi rant elde etmeyi amaçlayan kurnaz ve ırkçı bir hamledir. Demokratik ve açık
görüşlü bir ülke olarak kabul edilen Almanya’da bu girişim tehlikelidir ve temel insan haklarına
aykırıdır.
Yangın Duvarı „Brandmauer“ Yıkıldı
Bir zamanlar demokrasi yanlısı partiler arasında “aşılmaz bir engel” olarak kabul edilen sınır,
artık yok olmuş durumdadır. CDU/CSU, FDP, Sahra Wagenknecht’in BSW’si ve AfD giderek
daha fazla birlikte hareket etmektedir. Bu ittifak, toplumu tehdit eden, popülist taleplerin hayata
geçirilmesi için farklı siyasi blokların birlikte çalıştığı tehlikeli bir gelişimi gözler önüne seriyor.
İzlenen bu yol, iç huzuru ve toplumsal birlikteliği tehlikeye atmaktadır. Bu popülist yolu
benimseyen herkes, toplumsal barışı ve demokrasiyi zayıflatmaya katkı sağlamaktadır. Bu tür
bir yaklaşım, Almanya‘nın uluslararası imajını da olumsuz etkilemekte ve Almanya hakkında
olumsuz bir görüntü çizenlerin argümanlarını güçlendirmektedir.
SPD ve Yeşiller‘in Göç Politikalarındaki Başarısızlıkları
Ne yazık ki SPD ve Yeşiller de bu konuda başarısız olmuştur. İktidarda oldukları dönemde,
iltica ve göç konularındaki zorlukları ele alıp kalıcı çözümler üretebilirlerdi. İnsan onuruna
saygılı çözümler üretebilme yerine, bu konuların ırkçı ve popülist partilere bırakılmasına göz
yummuşlardır.
Sahra Wagenknecht’in iki yüzlü siyaseti
Sahra Wagenknecht, sol bir alternatif olarak görünmekte, fakat sağ ile işbirliği yaparak bu
hukuksuz gündemi desteklemektedir. Seçmenlerin buna dikkat etmesi gerekir. Böyle bir siyasi
ittifaka girenler, fiilen Merz liderliğindeki CDU ile aynı safta yer almış olurlar – bu da siyasi
süreçlere olan güveni daha da sarsan bir gelişmedir.
CDU, FDP ve BSW‘deki Göçmen Kökenli Politikacıların Ahlaksız Duruşları
Alman Federal Meclisi’nde CDU, FDP ve BSW sıralarında bulunan, “göçmen kökenli”
politikacıların bu yasayı onaylamaları sadece anlaşılmaz değil, aynı zamanda ahlaksız bir
duruşdur.
Kendi aileleri veya bizzat kendileri Almanya’da bir zamanlar yeni bir perspektif bulmuş olan bu
kişiler, şimdi, uyum ve insanlık adına tam tersi bir yolu destekliyorlar. Bu durum, tehlikeli bir
ikiyüzlülüğü gözler önüne sermektedir. Siyasi sorumluluk ve dayanışma, sadece insanın kendi
çıkarı veya kendi kitlesi için fayda sağladığında geçerli olmamalıdır.
BIG Gerçek Bir Alternatif
BIG Partisi olarak, kendimizi bu sistem partilerine karşı gerçek bir alternatif olarak görüyoruz.
Biz ne sağ, ne de sol bir ideolojiyi savunmaktayız; biz adalet ve değerler odaklı bir partiyiz.
Siyasi çözümlerimiz, toplumun en zayıf kesimlerini dışlamadan ve toplumsal barışı tehdit
etmeden adil ve sürdürülebilir yaklaşımlar üzerine inşa edilmiştir. Siyasetimiz kucaklayıcı,
şeffaf ve en önemlisi insan odaklıdır.
BIG Partisi, hem göçmenlerin, hem de yerli nüfusun haklarını koruyan, geleceğe dönük, adil
ve insancıl bir göç siyaseti için mücadele etmektedir. Biz, dışlamak yerine birleştiren, bölmek
yerine sürdürülebilir bir birlikte yaşamı teşvik eden çözümler savunuyoruz. CDU, FDP, BSW
ve AfD partilerinin izlediği popülist yol, dışlama ve ayrımcılığı temel alıyor. Halbuki hep birlikte
daha iyi bir yaşam şansı sunan bir geleceğe yatırım yapmalıyız – kökeni ne olursa olsun, her
insanın eşit ve adil fırsatlara sahip olduğu bir gelecek inşa etmeliyiz.
İletişim:
BIG Partei | Telefon: (0 69) 15 32 28 49 | E-Mail: presse@bigpartei.de | www.bigpartei.de
ATOR: Türkiye’ye Rus turist akışı geçtiğimiz yıl yüzde 6,3 arttı