DTİK Avrupa Bölge Başkanı Turgut Torunoğulları’nın düzenlediği programa katılan DEİK/DTİK Başkanı Nail Olpak, Türk diasporasını “beyin göçü” değil “beyin gücü” olarak değerlendiriyor.
Lahey Büyükelçimiz Selçuk Ünal ve Türkevi Başkanı Veyis Güngör, “Yurtdışındaki Türk işadamları, Türkiye’nin kalkınmasında büyük rol oynuyorlar” değerlendirmesini yaptılar.
Ticaret Bakanı Bolat’ın, iki günlük ziyaretinde, Hollanda ile önemli görüşmeler ve anlaşmalar yapıldı.
(Yazının Hollandacası en altta)
(Nederlandse versie onderaan)

Türkevi Araştırmalar Merkezi Başkanı Veyis Güngör’ün, öteden beri üzerinde durduğu “Hollanda Türk toplumunun uzun zamandır hasret kaldığı örnek bir etkinlik” nihayet gerçekleşti.
Gerçekleşen bu muhteşem etkinlik, Ticaret Bakanı Ömer Bolat’ın da katıldığı “Dünya Türk İş Konseyi DTİK’in Hollanda Buluşması” başlıklı etkinliğiydi.
Dile kolay, dünyanın yedi bölgesinden, yani Avrupa Bölge Komitesi (29 ülke), Avrasya Bölge Komitesi (11 ülke), Asya Pasifik Bölge Komitesi (7 ülke) Amerika Bölge Komitesi (7 ülke), Afrika-Ortadoğu-Körfez Komitesi, Balkanlar Bölge Komitesi (15 ülke) temsilcilerinin de katılmış oldukları bir etkinlikten söz ediyorum.

Dünya İş Konseyi Avrupa Komitesi Başkanı Turgut Torunoğulları’nın Corendon Oteli’nde organize ettiği etkinliğe, başta Ticaret Bakanı Ömer Bolak, Lahey Büyükelçimiz Selçuk Ünal, DEİK-Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu Başkanı, Nail Olpak, Rotterdam Başkonsolosumuz Sevgi Kısacık, Amstedam Başkonsolosumuz Mahmut Burak Ersoy, Deventer Başkonsolosumuz Muammer Hakan Cengiz, THY Hollanda Müdürü Şerafettin Ekici olmak üzere, 500 kadar davetli katıldılar.
Yıllar önce yurtdışına, çoluk çocukları için ekmek parası kazanmak için çıkan ve daha sonra becerilerini harekete geçirerek işadamı olan onbinlerce Türk’ü çatısı altında toplayan Dünya Türk İş Konseyi DTİK’in etkinliğine gelenler, tanıdık simalarla karşılaştıkları sırada kucaklaştılar ve “Oh be, hasret kaldığımız bir etkinliğe nihayet kavuştuk” diye memnuniyetlerini dile getirdiler.

Corendon Oteli’nin sahibi Atilay Uslu’nun talimatı ile, leziz atıştırmalar ve içecekler ile başlayan toplantının ilk konuşmasını Turgut Torunoğulları yaptı.
Yazıya döktüğü konuşmasını okurken zaman zaman duran ve esprili sözler ile katılımcıları neşeye boğan Torunoğulları’nın konuşma metni şöyle:
“Sayın Bakanım, Sayın Büyükelçim, Sayın Başkanım, Sayın Başkonsoloslarım, kıymetli misafirlerimiz, değerli basın mensupları, hepünize sevgi ve selamlarımı arz ederim. hoş geldiniz.
Geçtiğimiz 16 Eylül’de, sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın himayelerinde yapılan toplantıda, oy birliğiyle tekrar DTİK Avrupa Temsilciler Kurulu Başkanı seçilip, uzun zaman sonra sizlerin karşısında olmak beni oldukça heyecanlandırıyor.
2024 Ocak ayının sonuna kadar 29 Avrupa ülke temsilcisi arkadaşlarımla, daha iyi olabilmek için eksiklerimizi belirleyeceğiz. Bu eksikleri, sayın büyükelçilerimiz, konsoloslarımız, iş dünyası ve sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte çalışarak rapor hâline getireceğiz.
Avrupa’da yaşayan bizler, kültürel faaliyetlerimizi daha da genişleterek, gençlerimizi siyasete ve iş dünyasına daha fazla katılmaya teşvik edeceğiz. Girişimcilerimizle ortaklıklar kurarak, birlikte çalışmayı daha da artırmalıyız.
Artık şartlar, bunu gerektiriyor. Edelstaal Grubu olarak 20 yıldır bunu yapıyoruz ve yabancılarla ortaklığı başardık. Hem Avrupa’da hem de Türkiye’de.
Türkiye’den Avrupa’ya yatırım yapacak kuruluşlarımız, artık ortaklığı Hans’la değil, Hasan’la yapsınlar. Çünkü Hasan, her iki ülkenin de yapısını çok iyi biliyor ve sonuca gidiyor.
Biz, yaşadığımız ülkelerle ülkemiz arasında köprü görevi yapıyoruz. Sayın Bakanım, bizim yaşadığımız ülkelerde ve ülkemize ekonomik ve kültürel olarak katkımız çok büyük.
Evet, olduğumuz yer iyi ama daha iyi olmasını istiyoruz. “Daha iyi olabilmek için neler yapabiliriz” diye kafa yoracağız. Artık marka olmanın zamanı geldi. Ocak sonunda bu raporlarımız hazır olacak. DEİK Yönetim Kurulu’na ve Sayın Başkanımızın bilgilerine arz edeceğiz.
İkinci aşamamız, 1 Nisan’a kadar eyalet ve şehir temsilcilerimizi belirleyeceğiz. DTİK’in önemini anlatarak üye kayıtlarımızı yapacağız ve temsilciler kurulu ile 2 ayda bir toplantılar düzenleyeceğiz. Fikirlerimizi tartışarak en iyi ve en hızlı yolu bulacağız.
Sayın Bakanım, biz büyük bir aileyiz; Avrupa’nın birçok ülkesinden ekonomi ve nüfus olarak da büyüğüz. Bunun farkındayız ve bu farkındalığı daha çok hissettireceğiz.
Edelstaal Grubu olarak 43 yıldır yüzlerce kadınla birlikte çalışıyoruz. Kadınlarımızın ne kadar cesur olduğuna şahidim. Kadınlarımızı da DTİK’e üye olmalarını rica ediyorum.
Hanım kardeşlerim, sizden daha çok destek ve katılım bekliyoruz. Hedefimiz ve amacımız belli; hayalimize ulaşmak için hepınizin desteğine ihtiyacımız var. Tabi ki Nail başkanımızın da ekstra desteğine ihtiyacımız var.
Üçüncü aşamamız, turizmci olduğum için biraz da turizmi anlatmak isterim. 80 milyon nüfusumuz var. 80 milyon insanı misafir olarak tatil beldelerinde ağırlamalıyız. Kişi başı gelirimizi 1.200 euro’ya çıkartmalıyız.
Amacımız bu olmalı. Ottellerimiz çok yeni, personelde sıkıntı varsa da her gün eğitimli personel çoğalıyor. Turizmden çok iyi anlayan ve destek olan bakanımız var.
Şimdi dikkatinizi tekrar turizme çekmek istiyorum: Görünmeyen 3 büyük güç, yurt dışında yaşayan gurbetçi diye anılan, ancak hiçbir zaman gurbetçiliği kabul etmeyerek iki ülkenin de asli vatandaşı olanların, ekonomiye ve ortak yaşamaya katkısı çol büyüktür. Ülkesi için en çok parayı harcayan da bu kesimdir.
Son olarak, Sayın Bakanım, Avrupa’daki Türklerin sizden bir ricaları var: Daha önceki hükümetimizle yapılan çalışma sonucu, Türkiye’ye çıkartılan araçların iki sene kalması uygun görüldü.
İnsanlarımız iki senede bir arabasını yurt dışına çıkartmak zorunda kalıyorlar ve büyük mağduriyet yaşıyorlar. Bizler daha çok ülkemizde yaşamak istiyoruz.
Herkesin isteği, araçlarının 5 sene Türkiye’de kalması. Bu yurt dışındaki vatandaşlarımız için önemli. Hatta vergisini, sigortasını Türkiye’de ödeyelim, memleketimize ilave gelir olsun.
Emekli vatandaşlarımız Türkiye’deki TOKİ konutlarından yararlansın. Tekrardan saygılarımı sunar, hepinize teşekkürler ederim. Hedefe ulaşmak için salondaki dostlarım, kendimizi alkışlayalım. Hayal kurmaya ve hedeflere ulaşmaya devam…”
Torunoğulları’nın, Bakan’a sunduğu, yurtdışındaki Türklerin anavatanda iki yıl bırakabildikleri otomobillerin süresini beş yıla çıkarma teklifi ayakta karşılandığı gibi, “ Beş yıl da değil, Suriyeliler’e verildiği gibi, plaka verilmeli” sesleri çıktı.

Torunoğlulları’nın konuşmasından sonra mikrofonu alan Lahey Büyükelçimiz Selçuk Ünal, 60 yıl önce Hollanda’ya gelmeye başlayan Türkler için, “İnsanlarımız 60 yıl önce bu ülkeye işçi olarak geldi. Bugün ise işveren konumuna yükseldi. Bu hiçbir zaman gözardı edilebilecek bir vakıa değildir.” Sözleriyle dikkat çekti.
Büyükelçimiz Selçuk Ünal daha sonra şöyle konuştu:
“Sayın Bakanım, Sayın Bakan Yardımcım, DEİK ve DTİK Başkanım Sayın Nail Olpak, DTİK Avrupa Temsilciler Kurulu Başkanı ve DTİK Hollanda Temsilcisi Sayın Turgut Torunoğulları, Saygıdeğer iş insanlarımız ve sivil toplum temsilcilerimiz, Hollanda Türk toplumunun değerli mensupları,
JETCO Toplantısı’na katılım için Türkiye Cumhuriyeti Ticaret Bakanı Prof. Dr. Sayın Ömer Bolat’ın (ve DEİK Başkanı Sayın Nail Olpak’ın) Hollanda’yı teşrifleri vesilesiyle düzenlediğimiz Dünya Türk İş Konseyi Hollanda buluşmasında sizlerle bir arada bulunmaktan büyük memnuniyet duyuyoruz.
Bugünkü buluşmamızın ülkemiz ile Hollanda arasındaki ticari ilişkilerin daha da ileri seviyelere taşınması ve iş insanlarımızın Hollanda ekonomisine yaptıkları katma değerin daha iyi anlaşılmasına imkan sağlayacağına ve hayırlara vesile olacağına inanıyorum.
Neredeyse 500 yıla dayanan Türkiye-Hollanda ticari ilişkilerinin durumunu, iş insanlarımızın ve firmalarımızın Hollanda pazarındaki konumlarını ve önümüzdeki döneme ilişkin öngörülerini hep beraber dinleyeceğiz.
Genel olarak toplumumuzun, özelde iş insanlarımızın Hollanda’daki durumu ve elde ettikleri mevzi çok kıymetlidir.
Bundan yaklaşık 60 yıl önce, iki ülke arasında imzalanan iş göçü anlaşmasıyla Hollanda’ya gelmeye başlayan işçilerimizin çocukları ve torunları bugün yarım milyonluk Hollanda Türk toplumunun temellerin oluşturmuştu.
İşçilerimiz, kıymetli emekleri ve helal alın terleriyle Hollanda’nın bugün ulaşmış olduğu refah devletinin oluşmasında çok önemli katkılarda bulundu.
İnsanlarımız 60 yıl önce bu ülkeye işçi olarak geldi. Bugün ise işveren konumuna yükseldi. Bu hiçbir zaman gözardı edilebilecek bir vakıa değildir.
Erişilen bu başarı, siz müteşebbislerimiz ve sivil toplum önderlerimizin her daim Hakkı ve hukuku savunan, adaleti ve eşitliği, barışı ve güveni, birlikteliği ve kapsayıcılığı hedefleyen duruşunuzun ürünüdür. Sizlerin bu başarısıyla her zaman gurur duyuyoruz.
Lahey Büyükelçiliği olarak çalışmalarınızda yanınızda olmaya ve sizlere ihtiyaç duyacağınız her türlü desteği vermeye devam edeceğiz.
Sayın Ticaret Bakanımız, Sayın Bakan Yardımcımız, Sayın DEİK Başkanımız ve Sayın DTİK Avrupa Temsilciler Kurulu Başkanımız başta olmak üzere, bu buluşmanın gerçekleşmesinde emeği geçen herkese şükranlarımı sunuyor ve Dünya Türk İş Konseyi ailesini saygıyla selamlıyorum.”

Büyükelçimizin konuşmasından sonra kürsüye gelen Dış Ekonomik İlişkiler DEİK ve Dünya Türk İş Konseyi DTİK Başkanı Nail Olpak, DEİK çatısı altında kurdukları DTİK’in, dünyanın 7 bölgesinde
komiteler oluşturduğunu ve bu komitelerin yaptıkları işlerin önemini dile getirdi.
Diasporayı “beyin göçü” değil, “beyin gücü” olarak gördüğünü belirten Olpak, “Yurt dışında yaşayan Türk toplumunu da ‘göçten güce dönüşen Türk diasporası’ olarak nitelendiriyorum. Onların başarılarıyla gurur duyuyor, gönülden tebrik ediyorum.
Aramızda iş dünyasından eğitime, sanattan spor ve siyasete kadar birçok alanda başarılı üyelerimiz var. Başarılarıyla ana vatanımız ile yaşadıkları ülkeler arasında köprüler kuruyorlar.
DEİK olarak, ülke iş konseylerimizle ticaret, yatırım ve dostluk köprüleri kurarken, Dünya Türk İş Konseyi’mizle de diasporamız arasındaki network’u güçlendiriyoruz.
Bizim için ‘diaspora diplomasisi’ ikincil değil, asli bir faaliyettir. Çünkü bu faaliyetlerin bizler gibi sivil toplum eliyle yürütülmesi çok önemli.
Bu sebeple DTİK; yurt dışındaki Türk kökenli STK’lerin ve diaspora temsilcilerinin ilişkilerini geliştirmeyi, daha çok ticaret ve yatırım yapmalarını, her birinin daha güçlü olmasını amaçlayan bir platform. 2 önemli hedefimiz var.
Birincisi, yurt dışında yaşayan Türk toplumunun ekonomik, siyasi ve sosyal gücünü artırmak ve ana vatanımıza da katkıda bulunmalarına destek olmak.
İkincisi ise diaspora temsilcilerimizin katkısıyla ülkemizin tanıtımına ve stratejik iletişim faaliyetlerine destek olmak.
DTİK çalışmalarımızı, dünya üzerinde 6 bölge komitesi altında faaliyet gösteren ülke temsilcilerimiz ve onların altındaki şehir temsilcilerimizle gerçekleştiriyoruz.
Her ülkenin, üyelerinden oluşan bir yürütme kurulu, her bölgenin de ülke temsilcilerinden oluşan bir yürütme kurulu var.

– Ticaret Bakanı Ömer Bolat, etkinliğin son konuşmacısıydı.
40 yıl önce Hollanda’ya gelip eğitim görmüş olan Bolat, 40 yıl sonra geldiği aynı Hollanda’da, iki devlet arasında ticari sözleşmeler imzalayacağını hiç düşünmemişti bile…
Bolat’ın Hollanda’daki çalışmalarına değinmeden önce, öenemi çok büyük olan DTİK etkinliğinde yaptığı konuşmaya bakalım.
Bakan Bolat, konuşmasının büyük bölümünde, Avrupa ile ticaretin Türkiye açısından önemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Bolat, Türk firmalarının tedarik zincirlerinde önemli ağırlığı olduğunu vurguladı ve Türkiye’nin parça ve makine üreten bir ülke olmasının yanı sıra, coğrafi konumu sayesinde, ürünleri çok kısa sürede Avrupa’ya ulaştırabilecek lojistik güce sahip olduğunu söyledi.
Türk sanayisinin rekabetçiliğinin ve dünya çapında üretim kapasitesinin yanı sıra AB ile gümrük birliği ve ticari ilişkilerde kendini yenilemesiyle başarılar elde ettiğini vurgulayan Bolat, şöyle devam etti.
“Avrupa, Türkiye için çok önemli. Bu pazarı kaybedemeyiz. Biz bu pazarlarda kalıcıyız, olmak zorundayız. Geçen yıl itibariyle 200 milyar dolar ticaretimiz var ve dengede bir ticaret. Geçen sene bizim 9 milyar dolar fazlamız vardı.
AB’nin turizmde yüzde 65, ihracatımızda yüzde 41, ithalatımızda yüzde 26 ve Türkiye’ye gelen doğrudan yatırımda yüzde 65 paya sahip olduğu için ilişkilerimizi düzenli ve yapıcı bir şekilde sürdürmeye çalışıyoruz. Hükümetlerimiz de hep bu politikaları izlediler.”
Pek çok ülkenin, Türkiye ile iş yapmak istediğini ve Türkiye’ye yatırım yapmayı arzuladığını kaydeden Bolat, AB Komisyonunun “AB-Türkiye Siyasi, Ekonomik ve Ticari İlişkilerinin Durumu” başlıklı raporunda da, AB liderlerine Türkiye ile ticaretin geliştirilmesi yönünde tavsiyelerde bulunulduğuna dikkati çekti.
Raporda Türkiye ile gümrük birliğinin hizmetler sektörünü de kapsayacak şekilde yenilenmesi için müzakerelerin başlatılması, ticari ilişkilerin geliştirilmesi ve Türk vatandaşlarına vize için kolaylık sağlanması gibi hususların yer aldığını ifade eden Bolat, Türkiye ile Hollanda arasındaki ilişkilere değindi.
Bakan Bolat, Hollandalıların da Türkiye ile ticari ilişkinlerini başta turizm, enerji ve hizmet sektörü gibi alanlarda geliştirmek istediğini ve üçüncü ülkelerde işbirliği yapılmasına yönelik görüşmeler yapıldığını dile getirdi.
Hollanda ile ilişkilerin, Osmanlı dönemini de içine alan yaklaşık 500 yıllık bir tarihi olduğunu belirten Bolat, “Hollanda ile resmi diplomatik ilişkilerin başlamasının üzerinden de 99 yıl geçmiş. Önümüzdeki yıl 100. yıl olacak ve bunun için iki tarafta da özel programlar olacak.” diye konuştu.
Bolat, Hollanda-Türkiye ilişkilerinin siyasi ve ekonomik alanda büyük ölçüde sorunsuz ilerlediğini anlatarak, geçen yıl Türkiye ile Hollanda arasındaki ticaret hacminin 12,5 milyar dolar seviyelerinde olduğunu ve bu rakamların 3,5 milyar dolarının Türkiye lehine olduğuna dikkati çekti.
Türkiye’nin başta turizm olmak üzere hizmet sektöründe önemli atılımlar gerçekleştirdiğini belirten Bolat, “Bu yıl ağırladığımız turist sayısında 56-58 milyon dolaylarına geliyoruz. 2030 yılı hedefimiz 100 milyon turist, 100 milyar dolar.” diye konuştu.

Turgut Torunoğulları’nın Haliç Kongre Merkezi’nde yapılan ve Avrupa Başkanı seçilen kurultayında, ‘Yumuşak Gücümüz: Türk Diasporası’ peneline katılan ve konuşma yapan Veyis Güngör, Amsterdam’daki toplantıda da en çok dikkat çeken isimlerden biriydi.
Bakan Bolat’ın Hollanda’da yaptığı görüşmelere ve sözleşmelere değinmeden önce, Türkevi Araştırmalar Merkezi Başkanı Veyis Güngör’ün analizini okuyalım:
Buluşma, içerik ve katılım olarak Hollanda Türk toplumunun uzun zamandır hasret kaldığı örnek bir etkinlik oldu. Toplumumuzun her kesiminin temsil edildiği bu güzide ve anamlı organizasyona DTIK Hollanda Temsilcisi ve DTIK Avrupa Temsilciler Kurulu Başkanı olarak imza atmasından dolayı Turgut beyi tebrik ediyorum. Alkışlıyorum.
Türkün küresel vizyonu
DTİK’in hazırladığı tanıtım videosunda Türkün küresel vizyonu sunuldu adeta. “Sen doğunca Doğuda, Bozkırın kucağında duyuldu Türkün sesi Kuzey, Güney ve Batıda… Senin sırrın sabırdır, kimseyi sömürmedin, yüzün aktır, sözün ok…” cümleleriyle başlayan görsel “Türk dediğin tohumdur toprak altında yatan, odur bizim sırrımız… beklenensin, bekletme, kurtul ataletinden…” ifadeleriyle devam etti. “Menziliniz Fezadır, göklere iyi bakın…”sözleriyle, Türklerin dünyaya iyilik yapmaya devam etmesinin altı çizildi.
Avrupa Türkleri
Yapılan konuşmalarda dünya’da 7,5 milyon Türk diasporasının bulunduğunu ve bunun 6,5 milyonunun Avrupa’da bulunduğu ifade edildi. 60 yıl önce işçi olarak gelen Avrupa Türklerinin bugün Avrupa’da sayılı iş insanı arasında yer aldıklarının örnekleri verildi.
Avrupa Türklerinin Türkiye’nin ihracat potansiyeline katkısı, istihdam sağlaması ve Türkiye’nin tanıtımına katkıda bulunmasının Ticaret Bakanımız Ömer Bolat tarafından takdir edilmesi anlamlı bir jest oldu.
Ahde Vefa örneği
DTİK Hollanda Buluşması, uzun bir zamandır Hollanda Türklerinin hasret kaldığı, katılımcı ve kapsayıcı bir toplantı olma özelliğini ortaya koydu.
Böyle anlamlı bir toplantıya, Hollanda Türklerinin yakından tanıdığı ve onlardan biri olan Turgut Torunoğulları’nın imza atması, başlı başına takdir edilecek bir harekettir.
Öyle ki, Hollanda Türk toplumuna on yıllarca hizmet etmiş ancak, son bir kaç yıldır hemen hemen hiç bir toplantıya katılamayan isimlerin, DTİK Hollanda Buluşmasına katılmaları, ahde vefadan daha ileri bir erdemli davranışa verilen cevaptır.
Türkiye-AB ilişkileri
DTİK Hollanda Buluşması’nda, Avrupa Birliği Komisyonu’nun, Türkiye-AB ilişkilerinin mevcut durumu ve bundan sonraki süreçte hangi alanlarda adım atılması gerektiğine ilişkin raporunun açıklandığı da duyuruldu.
2019 ve 2020 yılllarında Ankara-Brüksel arasında yaşanan, özellikle Doğu Akdeniz geriliminden sonra, 29 kasım günü yeni bir tavsiye raporunun yayınlanması, üye ülkelerin liderlerince onaylanması halinde yeni bir dönemin başlayacağı müjdelendi.
Hollanda Türklerine mesaj
Ekonomi Bakanı Prof. Ömer Bolat‘ın konuşmasında, Türkiye’nin 2022 yılında Hollanda’ya 8 milyar dolar ihracat, Hollanda’dan da 4,5 milyar dolarlık ithalat yaptığının altını çizmesi, iki ülke arasındaki ticari ilişkilerin ne denli intensif olduğuna dikkat çekti. Bu ifadeler bir noktada, Hollanda’daki Türk iş insanlarını Türkiye’ye yatırım yapmaya davet iken, diğer taraftan da, iş dünyasının Türkiye’nin kalkınmasına katkılarını ortaya koymaktaydı.
Göçün 60’ncı Yılı
Hollanda Türk tarihinin önemli bir dönüm noktası olan Türk iş gücü göçünün 60’’ncı yılı, DTİK Hollanda Buluşması ruhuyla yapılmalıdır. Birlik ve beraberlik, dışlanma yerine kuçaklaşma, ayrışım yerine uyum yapılacak etkinliklerde ortak noktayı teşkil etmelidir.
Kurumsal hafıza yok sayılmadan, ortak sorunlar etrafında birlikte çalışma kültürünün geliştirilmesi 2024 yılının olmazsa olmazları arasında olmalıdır.
Eylü ayında, İstanbul’da yapılan Dünya Türk İş Konseyi esnasında yapılan seçimlerde DTIK Hollanda Temsilcisi ve DTIK Avrupa Temsilciler Kurulu Başkanı seçilen Turgut Torunoğulları’yla, girişimciler ve sivil toplum alanında yeni bir hareketlilik başladı.
Hollanda’dan başlayan bu hareketlilik tüm Avrupa ülkelerine yayılacak gibi görünüyor. “Gönül alıp fethetti dünyayı senin atan…” desturunca, Avrupa’da gönüller fethetmeye devam edilmeli.
Tekrar, DTİK Hollanda Buluşması’nın başta DTIK Hollanda ve Avrupa üyelerine, Türk iş dünyasına, toplumumuza ve çok yönlü Türkiye-Hollanda ilişkilerine hayırlı olmasını dilerim. Buluşmada sergilenen kucaklayıcı ruhun, Hollanda’ya Türk işgücü göçünün 60’ıncı yılı etkinliklerinin yapılacağı 2024 yılında da devam etmesini temenni ederim.

BAKAN BOLAT’IN HOLLANDA’DAKİ ÇALIŞMALARI
Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Bolat, Hollanda’ya yaptığı iki günlük ziyaret kapsamında, Hollanda Ekonomi İşleri ve İklim Politikaları Bakanı Micky Adriaansens ve Hollanda Dış Ticaret ve Kalkınma İşbirliği Bakanı Liesje Schreinemacher ile görüştü.
Türkiye Hollanda Ekonomi ve Ticaret Komisyonu 4. Dönem Toplantısı’nı gerçekleştirmek üzere, Hollanda Dış Ticaret ve Kalkınma İşbirliği Bakanı Liesje Schreinemacher’in daveti üzerine, Hollanda’ya resmi bir çalışma ziyareti gerçekleştiren Ticaret Bakanımız Ömer Bolat, Hollanda’ya ayak basışının akabinde, ilk iş olarak, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) ve Hollanda Sanayi ve İşveren Konfederasyonu (VNO-NCW) organizasyonunda ve VNO-NCW ev sahipliğinde gerçekleştirilen Türkiye-Hollanda İş İnsanları Yuvarlak Masa Toplantısına katıldı.

Yuvarlak Masa Toplantısı, iki ülke arasında ekonomik ve ticari işbirliğinin geliştirilmesi bakımından, başta ticaret, finans, yatırım, turizm gibi alanlar olmak üzere pek çok konuda karşılıklı görüş alışverişine imkân sağladı.
Bakanımız, programlarının ikinci gününde, Türkiye Hollanda Ekonomi ve Ticaret Komisyonu 4. Dönem Toplantısı’na katıldı.
Toplantıda iki ülke arasında ekonomik ve ticari ilişkiler geniş bir perspektif ile ele alındı. Mevcut işbirliklerinin derinleştirilmesi ve yeni alanlarda geliştirilebilmesine yönelik temaslarda bulunuldu.
Bu çerçevede, Türkiye Hollanda Ekonomi ve Ticaret Komisyonu 4. Dönem Protokolü, Bakan Bolat ve Hollandalı mevkidaşı arasında imza edildi.

Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Türkiye ile Hollanda arasında imzalanan Ortak Ekonomik ve Ticaret Komitesi Protokolü’ne ilişkin, “Ülkelerimizin sahip olduğu potansiyeli daha güçlü şekilde hayata geçirerek karşılıklı yeni ticaret ve yatırım fırsatları oluşturacağız” dedi.
Bolat, “Ülkelerimizin ekonomik ilişkilerinin güçlendirilmesi kapsamında birçok konuyu masaya yatırdık. Ülkelerimizin sahip olduğu potansiyeli daha güçlü şekilde hayata geçirerek karşılıklı yeni ticaret ve yatırım fırsatları oluşturacağız.
Toplantımızda, Türkiye ile Hollanda arasındaki ticaret hacminin daha da artması, özellikle döngüsel ekonomi, yeşil dönüşüm, inovasyon gibi alanlarda işbirliğimizin güçlendirilmesi için birlikte çalışmaya karar verdik.”değerlendirmesinde bulundu.
Ticaret diplomasisi faaliyetleri kapsamında Türkiye’nin gücünü, oluşturacakları işbirlikleriyle artırmaya devam edeceklerini vurgulayan Bolat, şunları kaydetti:
“13 çeyrektir kesintisiz büyüyen ekonomimizde, istikrarlı, kalıcı ve sürdürülebilir kalkınmayı sağlamayı ve Türk ekonomisinin pozitif büyümesini destekleyen çalışmaları hız kesmeden sürdüreceğiz.
Bu kapsamda, ortak yatırımlar, müteahhitlik, döngüsel ekonomi, yeşil dönüşüm, enerji ve turizm konularının etraflıca ele alındığı JETCO Protokolü’nün her iki ülke için hayırlı olmasını diliyorum.”
***
HET HART VAN DE WERELD TURKSE ZAKENLIEDEN KLOPT IN AMSTERDAM
Minister van Handel Ömer Bolat, die het programma van de World Turkish Business Council DTİK bijwoonde, ondertekende het JETCO Protocol met Nederland.
DEIK/DTIK voorzitter Nail Olpak, die deelnam aan het programma georganiseerd door DTİK Europe Regional President Turgut Torunoğulları, beoordeelt de Turkse diaspora als “brain power” in plaats van “brain drain”.
De Turkse ambassadeur in Den Haag Selçuk Ünal en voorzitter van Turkevi Veyis Güngör verklaarden dat “Turkse zakenmensen in het buitenland een belangrijke rol spelen in de ontwikkeling van Turkije”.
Tijdens het tweedaagse bezoek van minister van Handel Bolat werden belangrijke ontmoetingen en afspraken met Nederland gemaakt.
“Een voorbeeldig evenement waar de Nederlandse Turkse gemeenschap al lange tijd naar verlangt”, waar Veyis Güngör, voorzitter van het Turkevi Research Centre, al lange tijd op hamert, werd eindelijk gerealiseerd.
Dit prachtige evenement was het evenement met de titel “World Turkish Business Council DTIK’s Dutch Meeting”, dat ook werd bijgewoond door minister van Handel Ömer Bolat.
Ik heb het over een evenement waaraan ook vertegenwoordigers van zeven regio’s uit de wereld deelnamen, namelijk het Europees Regionaal Comité (29 landen), het Euraziatisch Regionaal Comité (11 landen), het Azië-Pacific Regionaal Comité (7 landen), het Amerikaans Regionaal Comité (7 landen), het Afrika-Midden-Oosten-Golf Comité en het Balkan Regionaal Comité (15 landen).
Het evenement, georganiseerd door Turgut Torunoğulları, voorzitter van de Europese Commissie van de World Business Council, in het Corendon Hotel, werd bijgewoond door ongeveer 500 gasten, waaronder Ömer Bolak, minister van Handel, Selçuk Ünal, ambassadeur in Den Haag, Nail Olpak, voorzitter van DEİK – Foreign Economic Relations Board, Sevgi Kısacık, consul-generaal van Rotterdam, Mahmut Burak Ersoy, consul-generaal van Amstedam, Muammer Hakan Cengiz, consul-generaal van Deventer, en Şerafettin Ekici, directeur van THY Nederland.
Degenen die naar het evenement van de World Turkish Business Council DTİK kwamen, die onder haar dak tienduizenden Turken verzamelt die jaren geleden naar het buitenland gingen om de kost te verdienen voor hun kinderen en vervolgens zakenlieden werden door het mobiliseren van hun vaardigheden, omarmden toen ze bekende gezichten tegenkwamen en uitten hun tevredenheid door te zeggen: “Oh, we hebben eindelijk een evenement bereikt waar we naar hebben uitgekeken”.
Turgut Torunoğulları hield de eerste toespraak van de bijeenkomst, die begon met heerlijke hapjes en drankjes op instructie van Atilay Uslu, de eigenaar van Corendon Hotel. Torunoğulları, die af en toe stopte tijdens het voorlezen van zijn geschreven toespraak en de deelnemers aanmoedigde met humoristische opmerkingen, hield de volgende toespraak
“Meneer de minister, meneer de ambassadeur, meneer de president, meneer de consuls-generaal, geachte gasten, geachte leden van de pers, ik heet u allen van harte welkom. welkom.
Tijdens de bijeenkomst onder auspiciën van onze gewaardeerde president Recep Tayyip Erdoğan afgelopen 16 september, werd ik unaniem herkozen als voorzitter van de Europese Vertegenwoordigingsraad van DTIK en ik ben erg blij om na lange tijd voor u te staan.
Tot eind 2024 januari zullen we onze tekortkomingen vaststellen om beter te kunnen samenwerken met mijn vrienden die 29 Europese landen vertegenwoordigen. We zullen samenwerken met onze ambassadeurs, consuls, zakenwereld en niet-gouvernementele organisaties om een verslag op te stellen over deze tekortkomingen.
Degenen onder ons die in Europa wonen, zullen onze culturele activiteiten verder uitbreiden en onze jeugd aanmoedigen om meer deel te nemen aan de politiek en de zakenwereld.
We moeten partnerschappen aangaan met onze ondernemers en meer samenwerken. Dit is nu een noodzaak. De Edelstaal Group doet dit al 20 jaar en we zijn erin geslaagd om partnerschappen aan te gaan met buitenlanders, zowel in Europa als in Turkije.
Onze organisaties die vanuit Turkije gaan investeren in Europa moeten niet meer met Hans in zee, maar met Hasan. Want Hasan kent de structuur van beide landen heel goed en gaat tot het resultaat.
Wij fungeren als brug tussen de landen waar we wonen en ons land. Mijnheer de minister, onze economische en culturele bijdrage aan de landen waar we wonen en aan ons land is heel groot.
Ja, waar we zijn is goed, maar we willen het beter. We zullen nadenken over “wat we kunnen doen om beter te zijn”. Het is tijd om een merk te worden. Deze rapporten zullen eind januari klaar zijn. We zullen ze presenteren aan de Raad van Bestuur van DEİK en de heer President.
In onze tweede fase zullen we onze staats- en stadsvertegenwoordigers bepalen tot 1 april. We zullen onze leden registreren door het belang van DTİK uit te leggen en we zullen elke 2 maanden bijeenkomsten organiseren met de raad van vertegenwoordigers.
We zullen onze ideeën bespreken en de beste en snelste manier vinden. Geachte minister, we zijn een grote familie, we zijn groter dan veel landen van Europa in termen van economie en bevolking. We zijn ons hiervan bewust en we zullen dit bewustzijn meer laten voelen.
Als Edelstaal Group werken we al 43 jaar met honderden vrouwen. Ik ben er getuige van hoe dapper onze vrouwen zijn. Ik wil onze vrouwen vragen om lid te worden van DTİK.
Dames, we verwachten meer steun en deelname van jullie. Ons doel is duidelijk; we hebben jullie steun nodig om onze droom te bereiken. Natuurlijk hebben we de extra steun van onze voorzitter Nail nodig.
Onze derde fase, ik wil graag een beetje vertellen over het toerisme, omdat ik een toerist ben. We hebben 80 miljoen inwoners. We zouden 80 miljoen mensen als gasten moeten ontvangen in vakantieoorden.
We moeten ons inkomen per hoofd van de bevolking verhogen tot 1.200 euro. Dat zou ons doel moeten zijn. Onze hotels zijn erg nieuw, ook al is er een tekort aan personeel, het opgeleide personeel neemt elke dag toe. We hebben een minister die het toerisme goed begrijpt en ondersteunt.
Nu wil ik opnieuw uw aandacht vestigen op het toerisme: De onzichtbare 3 grote krachten, de zogenaamde expats die in het buitenland wonen, maar zij die nooit expatriatie accepteren en de oorspronkelijke burgers van beide landen zijn, dragen veel bij aan de economie en het gemeenschappelijke leven. Het is deze groep die het meeste geld uitgeeft voor hun land.
Tot slot, mijnheer de minister, hebben de Turken in Europa een verzoek aan u: Als gevolg van het werk dat is uitgevoerd met de vorige regering, werd het passend geacht dat de voertuigen die naar Turkije worden gebracht twee jaar blijven. Onze mensen moeten om de twee jaar hun auto’s naar het buitenland brengen en hebben daar veel last van.
We willen meer in ons land wonen. Iedereen wil dat zijn auto 5 jaar in Turkije blijft. Dit is belangrijk voor onze burgers in het buitenland. Laten we zelfs de belasting en verzekering in Turkije betalen, zodat ons land extra inkomsten heeft.
Laat onze gepensioneerde burgers profiteren van TOKİ residenties in Turkije.
Nogmaals, mijn respect en dank aan u allen. Mijn vrienden in de zaal, laten we applaudisseren om het doel te bereiken. Laten we blijven dromen en onze doelen bereiken…”
Torunoğulları’s voorstel aan de minister om de duur van de auto’s die Turken in het buitenland twee jaar in het moederland kunnen laten staan, te verlengen naar vijf jaar werd verwelkomd met een staande ovatie, en er gingen stemmen op die zeiden: “Niet eens vijf jaar, maar net als de Syriërs moeten ze kentekenplaten krijgen.”
Na de toespraak van Torunoğlulları nam onze ambassadeur in Den Haag Selçuk Ünal de microfoon en zei over de Turken die 60 jaar geleden naar Nederland kwamen: “Onze mensen kwamen 60 jaar geleden naar dit land als arbeiders. Vandaag de dag zijn ze werkgevers geworden. Dit is een feit dat nooit kan worden genegeerd.” Hij trok de aandacht met zijn woorden.
Ambassadeur Selçuk Ünal sprak vervolgens als volgt:
“Mijnheer de minister, mijnheer de onderminister, mijnheer Nail Olpak, voorzitter van DEİK en DTİK,
DTIK Europe Representatives Board Chairman en DTIK Nederland Vertegenwoordiger de heer Turgut Torunoğulları, geachte zakenmensen en vertegenwoordigers van het maatschappelijk middenveld, geachte leden van de Turkse gemeenschap in Nederland,
Wij zijn zeer verheugd om samen met u aanwezig te zijn bij de bijeenkomst van de World Turkish Business Council Nederland, georganiseerd ter gelegenheid van het bezoek van de Minister van Handel van de Republiek Turkije Prof. Dr. Mr. Ömer Bolat (en DEIK President Mr. Nail Olpak) aan Nederland voor deelname aan de JETCO Meeting.
Ik ben van mening dat de bijeenkomst van vandaag het mogelijk zal maken om de handelsbetrekkingen tussen ons land en Nederland naar een nog hoger niveau te tillen en dat de toegevoegde waarde van onze zakenmensen aan de Nederlandse economie beter begrepen zal worden en zal leiden tot goede daden.
We zullen samen luisteren naar de status van de bijna 500 jaar oude Turks-Nederlandse handelsbetrekkingen, de posities van onze zakenmensen en bedrijven op de Nederlandse markt en hun voorspellingen voor de komende periode.
De situatie van onze samenleving in het algemeen en onze zakenmensen in het bijzonder in Nederland en de positie die zij hebben bereikt is zeer waardevol.
Ongeveer 60 jaar geleden vormden de kinderen en kleinkinderen van onze arbeiders die naar Nederland begonnen te komen met de arbeidsmigratieovereenkomst tussen beide landen de basis van de Nederlandse Turkse gemeenschap van een half miljoen vandaag de dag.
Onze arbeiders hebben met hun kostbare arbeid en halal zweet een zeer belangrijke bijdrage geleverd aan de vorming van de welvaartsstaat die Nederland vandaag de dag heeft bereikt.
Onze mensen kwamen 60 jaar geleden naar dit land als arbeiders. Vandaag de dag zijn ze werkgevers geworden. Dit is een feit dat nooit kan worden genegeerd.
Dit succes is het product van jullie houding, die altijd het recht en de wet verdedigt, streeft naar rechtvaardigheid en gelijkheid, vrede en vertrouwen, eenheid en inclusiviteit. We zijn altijd trots op dit succes van jullie.
Als ambassade in Den Haag zullen wij u blijven steunen bij uw inspanningen en u alle steun geven die u nodig heeft.
Ik wil mijn dank uitspreken aan iedereen die heeft bijgedragen aan de totstandkoming van deze bijeenkomst, in het bijzonder onze geachte minister van Handel, onze onderminister, onze voorzitter van DEIK en onze voorzitter van de European Representative Board van DTIK, en ik groet de World Turkish Business Council-familie met respect.”
Na de toespraak van de ambassadeur nam Nail Olpak, voorzitter van Buitenlandse Economische Betrekkingen DEİK en World Turkish Business Council DTİK, het woord en verklaarde dat DTİK, die werd opgericht onder de paraplu van DEİK, commissies heeft opgericht in 7 regio’s van de wereld en drukte het belang uit van het werk dat door deze commissies wordt gedaan.
Olpak zei dat hij de diaspora niet ziet als ‘brain drain’ maar als ‘brain power’: “Ik karakteriseer de Turkse gemeenschap die in het buitenland woont als ‘de Turkse diaspora die transformeert van migratie naar macht’. Ik ben trots op hun prestaties en feliciteer hen van harte.
We hebben succesvolle leden op vele gebieden, van het bedrijfsleven tot onderwijs, van kunst tot sport en politiek. Met hun succes bouwen ze bruggen tussen ons moederland en de landen waar ze wonen. Terwijl we als DEİK handels-, investerings- en vriendschapsbruggen bouwen met onze landelijke ondernemingsraden, versterken we ook het netwerk tussen onze diaspora met onze World Turkish Business Council.
Voor ons is ‘diaspora diplomatie’ geen secundaire maar een primaire activiteit. Omdat het erg belangrijk is dat deze activiteiten worden uitgevoerd door maatschappelijke organisaties zoals wij. Om deze reden is DTİK een platform dat zich richt op het verbeteren van de relaties tussen NGO’s van Turkse afkomst en vertegenwoordigers van de diaspora in het buitenland, om meer handel en investeringen te bewerkstelligen en om elk van hen sterker te maken.
We hebben 2 belangrijke doelen. Het eerste is om de economische, politieke en sociale macht van de Turkse gemeenschap in het buitenland te vergroten en hen te ondersteunen om bij te dragen aan ons thuisland. De tweede is het ondersteunen van de promotie van ons land en strategische communicatie activiteiten met de bijdrage van onze diaspora vertegenwoordigers.
We voeren onze DTİK activiteiten uit met onze landenvertegenwoordigers die opereren onder 6 regionale commissies over de hele wereld en onze stedenvertegenwoordigers onder hen. Elk land heeft een dagelijks bestuur bestaande uit zijn leden en elke regio heeft een dagelijks bestuur bestaande uit landenvertegenwoordigers. “
Minister van Handel Ömer Bolat was de laatste spreker van het evenement.
Bolat, die 40 jaar geleden naar Nederland kwam en onderwijs kreeg, had nooit gedacht dat hij handelsovereenkomsten zou ondertekenen tussen de twee staten in hetzelfde Nederland waar hij 40 jaar later kwam…
Laten we, voordat we ingaan op de activiteiten van Bolat in Nederland, kijken naar zijn toespraak op het DTİK evenement, dat van groot belang is.
In het grootste deel van zijn toespraak evalueerde minister Bolat het belang van de handel met Europa voor Turkije.
Bolat benadrukte dat Turkse bedrijven een belangrijk gewicht hebben in de toeleveringsketens en zei dat Turkije niet alleen een land is dat onderdelen en machines produceert, maar ook de logistieke kracht heeft om producten in een zeer korte tijd aan Europa te leveren dankzij de geografische ligging.
Benadrukkend dat de Turkse industrie succes heeft geboekt met haar concurrentievermogen en productiecapaciteit van wereldklasse, evenals met haar vernieuwing in de douane-unie en handelsbetrekkingen met de EU, vervolgde Bolat als volgt:
“Europa is heel belangrijk voor Turkije. We mogen deze markt niet verliezen. We zijn permanent op deze markten, dat moeten we zijn. Sinds vorig jaar hebben we een handel van 200 miljard dollar en een evenwichtige handel. Vorig jaar hadden we een overschot van 9 miljard dollar.
Aangezien de EU een aandeel van 65 procent heeft in het toerisme, 41 procent in onze export, 26 procent in onze import en 65 procent in directe investeringen in Turkije, proberen we onze betrekkingen op een regelmatige en constructieve manier te onderhouden. Onze regeringen hebben dit beleid altijd gevolgd.”
Bolat merkte op dat veel landen zaken willen doen met Turkije en willen investeren in Turkije, en wees erop dat in het rapport van de EU-Commissie getiteld “The State of EU-Turkey Political, Economic and Commercial Relations”, de EU-leiders werd geadviseerd om de handel met Turkije te verbeteren.
In het rapport staan zaken als het starten van onderhandelingen over de verlenging van de douane-unie met Turkije zodat ook de dienstensector eronder valt, de ontwikkeling van handelsbetrekkingen en het versoepelen van de visumplicht voor Turkse burgers. Bolat verwees naar de betrekkingen tussen Turkije en Nederland.
Minister Bolat verklaarde dat de Nederlanders ook hun handelsbetrekkingen met Turkije willen verbeteren, vooral op gebieden als toerisme, energie en de dienstensector, en dat er onderhandelingen zijn gevoerd over samenwerking in derde landen.
Bolat verklaarde dat de betrekkingen met Nederland een geschiedenis hebben van ongeveer 500 jaar, inclusief de Ottomaanse periode, en zei: “Het is 99 jaar geleden dat de officiële diplomatieke betrekkingen met Nederland begonnen. Volgend jaar is het 100 jaar geleden en hiervoor zullen aan beide kanten speciale programma’s worden georganiseerd.”
Bolat legde uit dat de betrekkingen tussen Nederland en Turkije op politiek en economisch gebied soepel verlopen en wees erop dat het handelsvolume tussen Turkije en Nederland vorig jaar ongeveer 12,5 miljard dollar bedroeg, waarvan 3,5 miljard dollar in het voordeel van Turkije was.
Bolat verklaarde dat Turkije belangrijke doorbraken heeft gemaakt in de dienstensector, met name in het toerisme, en zei: “Dit jaar bereiken we ongeveer 56-58 miljoen toeristen. Ons doel voor 2030 is 100 miljoen toeristen en 100 miljard dollar.”
Veyis Güngör, die deelnam aan de peneline ‘Our Soft Power: Turkish Diaspora’ en een toespraak hield op het congres van Turgut Torunoğluları dat werd gehouden in het Haliç Congrescentrum en werd verkozen tot Europees President, was een van de meest opvallende namen op de bijeenkomst in Amsterdam.
Voordat we de ontmoetingen en overeenkomsten noemen die minister Bolat in Nederland heeft gemaakt, laten we de analyse lezen van Veyis Güngör, voorzitter van het Türkevi Research Centre:
Qua inhoud en deelname was de bijeenkomst een voorbeeldige gebeurtenis waar de Nederlandse Turkse gemeenschap al lange tijd naar verlangt.
Ik feliciteer de heer Turgut voor het ondertekenen van deze voorname en zinvolle organisatie waarin alle segmenten van onze samenleving vertegenwoordigd waren als DTIK Nederland vertegenwoordiger en DTIK Europa vertegenwoordiger bestuursvoorzitter. Ik juich dit toe.
Turkse wereldwijde visie
In de promotievideo voorbereid door DTİK, werd de globale visie van de Turken gepresenteerd. “Toen jullie werden geboren in het Oosten, in de schoot van de steppe, werd de stem van de Turk gehoord in het Noorden, Zuiden en Westen… Jullie geheim is geduld, jullie hebben niemand uitgebuit, jullie gezicht is wit, jullie woord is pijl…” De visual die begon met de zinnen “Het zaad dat jullie Turk noemen is het zaad dat onder de grond ligt, dat is ons geheim… jullie worden verwacht, blijf niet wachten, ontdoe je van je traagheid…” vervolgde met de uitdrukkingen.
Met de woorden “Jullie bereik is hemelgewelf, kijk goed naar de lucht…” werd onderstreept dat Turken goed blijven doen voor de wereld.
Europese Turken
In de toespraken werd gezegd dat er 7,5 miljoen Turkse diaspora in de wereld zijn en dat 6,5 miljoen van hen zich in Europa bevinden.
De Europese Turken die 60 jaar geleden als arbeiders kwamen, kregen als voorbeeld dat ze nu tot de weinige zakenmensen in Europa behoren.
De bijdrage van Europese Turken aan het exportpotentieel van Turkije, het bieden van werkgelegenheid en het bijdragen aan de promotie van Turkije was een betekenisvol gebaar dat door onze minister van Handel Ömer Bolat werd gewaardeerd.
Een voorbeeld van loyaliteit
De bijeenkomst van DTIK Nederland was een participatieve en inclusieve bijeenkomst waar de Nederlandse Turken al lang naar verlangden.
De ondertekening van zo’n betekenisvolle bijeenkomst door Turgut Torunoğulları, die de Nederlandse Turken goed kennen en een van hen is, is op zich al een te waarderen daad.
Zoveel zelfs dat de deelname van namen die de Nederlandse Turkse gemeenschap tientallen jaren hebben gediend, maar die niet in staat zijn geweest om bijna elke vergadering in de afgelopen jaren bij te wonen, in de DTİK Nederland Meeting een reactie is op een deugdzaam gedrag dat verder gaat dan loyaliteit.
Turkije-EU relaties
Tijdens de DTIK Nederland Meeting werd ook het rapport van de Europese Commissie aangekondigd over de huidige staat van de betrekkingen tussen Turkije en de EU en de gebieden waarop stappen moeten worden genomen in het volgende proces.
Na de spanningen tussen Ankara en Brussel, met name in het oostelijke Middellandse Zeegebied, werd aangekondigd dat in 2019 en 2020 een nieuw tijdperk zal aanbreken als op 29 november een nieuw adviesrapport wordt gepubliceerd en goedgekeurd door de leiders van de lidstaten.
Boodschap aan Nederlandse Turken
In zijn toespraak onderstreepte minister van Economie Prof. Ömer Bolat dat de Turkse export naar Nederland in 2022 8 miljard dollar bedroeg en de import uit Nederland 4,5 miljard dollar, wat de aandacht vestigde op de intensiteit van de handelsbetrekkingen tussen de twee landen.
Enerzijds nodigden deze uitspraken Turkse zakenmensen in Nederland uit om te investeren in Turkije, anderzijds onthulden ze de bijdrage van het bedrijfsleven aan de ontwikkeling van Turkije.
60ste verjaardag van migratie
De 60e verjaardag van de Turkse arbeidsmigratie, dat een belangrijk keerpunt is in de Nederlandse Turkse geschiedenis, moet worden gehouden in de geest van DTİK Nederland Meeting.
Eenheid en solidariteit, omarming in plaats van uitsluiting, harmonie in plaats van scheiding moeten het gemeenschappelijke punt vormen in de te houden activiteiten.
Zonder het institutionele geheugen te negeren, moet de ontwikkeling van een cultuur van samenwerken rond gemeenschappelijke problemen tot de conditio sine qua non van 2024 behoren.
In september, tijdens de verkiezingen die werden gehouden tijdens de World Turkish Business Council in Istanbul, begon een nieuwe mobiliteit op het gebied van ondernemers en het maatschappelijk middenveld met Turgut Torunoğulları, die werd verkozen tot vertegenwoordiger van DTIK Nederland en bestuursvoorzitter van DTIK Europa.
Het lijkt erop dat deze mobiliteit vanuit Nederland zich zal uitbreiden naar alle Europese landen. “Uw voorouder die de wereld veroverde door harten te veroveren…”, wij moeten doorgaan met het veroveren van harten in Europa.
Nogmaals, ik wens dat de DTIK Nederland Meeting gunstig zal zijn voor de DTIK Nederland en Europese leden, de Turkse zakenwereld, onze samenleving en de veelzijdige Turkije-Nederlandse relaties.
Ik hoop dat de omarmende geest die tijdens de bijeenkomst werd tentoongespreid zal worden voortgezet in 2024, wanneer de 60e verjaardag van de Turkse arbeidsmigratie naar Nederland zal worden gehouden.
ACTIVITEITEN VAN MINISTER BOLAT IN NEDERLAND
Minister van Handel Ömer Bolat heeft Micky Adriaansens, minister van Economische Zaken en Klimaatbeleid van Nederland en Liesje Schreinemacher, minister van Buitenlandse Handel en Ontwikkelingssamenwerking van Nederland ontmoet tijdens zijn tweedaagse bezoek aan Nederland.
Ömer Bolat, minister van Handel, die een officieel werkbezoek aan Nederland bracht op uitnodiging van Liesje Schreinemacher, minister van Buitenlandse Handel en Ontwikkelingssamenwerking van Nederland, om de 4e termijn vergadering van de Turks-Nederlandse Economische en Handelscommissie te houden, woonde de Rondetafelbijeenkomst Turkije-Nederlandse Zakenmensen bij, die werd georganiseerd door de Raad Buitenlandse Economische Betrekkingen (DEİK) en het Nederlands Verbond van Industrie en Werkgevers (VNO-NCW) en georganiseerd door VNO-NCW.
De rondetafelbijeenkomst bood de gelegenheid om van gedachten te wisselen over vele kwesties, met name op gebieden zoals handel, financiën, investeringen en toerisme, met betrekking tot de ontwikkeling van de economische en commerciële samenwerking tussen de twee landen.
Op de tweede dag van zijn programma woonde onze minister de 4e termijnvergadering van de Turks-Nederlandse Economische en Handelscommissie bij. Tijdens de bijeenkomst werden de economische en commerciële betrekkingen tussen de twee landen vanuit een breed perspectief besproken.
Er werden contacten gelegd om de bestaande samenwerking te verdiepen en op nieuwe terreinen te ontwikkelen. In dit kader werd het 4e Termijn Protocol van de Turks-Nederlandse Economische en Handelscommissie ondertekend door minister Bolat en zijn Nederlandse ambtgenoot.
Minister van Handel Ömer Bolat zei over het tussen Turkije en Nederland ondertekende protocol van de Gemengde Commissie voor Economie en Handel: “We zullen nieuwe wederzijdse handels- en investeringsmogelijkheden creëren door het potentieel van onze landen op een sterkere manier te benutten.”
Bolat zei: “We hebben veel onderwerpen besproken in het kader van de versterking van de economische betrekkingen tussen onze landen. We zullen nieuwe wederzijdse handels- en investeringsmogelijkheden creëren door het potentieel van onze landen sterker te benutten.
In onze ontmoeting hebben we besloten samen te werken om het handelsvolume tussen Turkije en Nederland verder te vergroten, vooral om onze samenwerking te versterken op gebieden als circulaire economie, groene transformatie, innovatie.”
Bolat benadrukte dat ze de kracht van Turkije binnen de handelsdiplomatieke activiteiten zullen blijven vergroten met de samenwerkingen die ze zullen creëren, en merkte het volgende op:
“In onze economie, die al 13 kwartalen onafgebroken groeit, zullen we onze inspanningen voortzetten om een stabiele, permanente en duurzame ontwikkeling te garanderen en de positieve groei van de Turkse economie te ondersteunen zonder te vertragen.
In deze context wens ik dat het JETCO-protocol, waarin gezamenlijke investeringen, aanbestedingen, circulaire economie, groene transformatie, energie en toeristische kwesties in detail worden besproken, gunstig zal zijn voor beide landen.