34,2755$% 0
37,5120€% -0.03
44,8499£% -0.08
2.928,85%0,04
4.963,00%0,78
2198864฿%2.10949
14 Ekim 2024 Pazartesi
Türkiye'de Liyakat ve Vurdumduymazlık Sorunu!..
Sıra kimde?
Gemici'den Alman vatandaşı yurttaşlarımıza: 'Türk Vatandaşlığı İçin Başvurun'
Miço Şaşırma, Sabrımızı Taşırma!..
Riba, Ülkemizi Vatan mı edinmiş?..
Şeyhliğimi İlan Ediyorum!..
ANADOLU
Şehadetinle anılır toprağın
Sevdası gül kokulu, cennet bağrın!
Anadolu’da şefkate uzanır
Ayak bastığım, adımlar utanır
Göğsümü dayadım bir ulu dağa
Gönül selâm verir, bahtlı otağa
Şehitler yurdumun manevi zırhı
Teriyle cennete uzanan nehri…
BAYRAĞA
Yüreğimin harıyla tutuşur rengin
Cihanda yoktur başka bir ahengin
Enginde dalgalan başım hür olsun
Şafak söker, şehadet kızıllığında
Toprağa dokunsun rengin, ahengin
Tevhit lisanında, “şehitler ölmez”
Öper bayrağı, alnında ay yıldız
BELEK GAZİ’Yİ
Daha çok özlerim, Belek Gazi’yi
Tarihim, efsaneleşen maziyi
Her şehit haberinde yıldızlar üşür!
Harput’tan Halep’e izler sürerim
Membiç’te, Belek Gazi’yi sorarım?
Hayreti gayrete çevir Mehmet’im
Tuzağı başına devir Mehmet’im
Kutlu zaferlere yol aç Mehmet’im
ŞÜHEDA
Coğrafyayı vatan yapan şüheda
Hak katına yükselir, şanlı eda
Allahû Ekber, o ne güzel seda
O sedayla bir yürek olur, vatan
O edayla, hürriyet solur vatan…
SÜKÛTUN CEZBESİ
Batı Şeria, Gazze Şeridin de,
Yetmiş beş yılın mazlum ülkesi
Filistin, Mescid-i Aksa derdinde!
Yavuz’un düşer mi asra gölgesi?
Gariptir, esir düşmüş öz yurdunda!
Denizler bekler, civan dalgası…
Adil yüzlü gazilerin hamlesi
Aşkla tutuşsun sükûtun cezbesi
ŞEHİTTİR İLLERİM
Şehittir illerim, şehadet eder
Nice mucizeler davet eder
Hayırda yarışanlar müjde bize!
Bir millet ki aslına avdet eder
Sözün bittiği yerde, ‘gönül’ dersin
Gönül sıcaklığındadır, dersin!
Her hamiyetli bakış nazar eder
Her acı yüreğimde kaynar dersin!
ŞEHADETE
Kutlu şehadete çocuk ihtiyar…
Güzün hicran kokusunu alarak
Yürüdüler, el açtılar; vatan yâr…
Gül Bahçesine ebedi konarak
El açtılar, Yaratana, vatan yâr…
ŞEHİT HABERİNDE
İçim kanar her şehit haberinde
Şâhadet ederim, kanım sizinle;
Birlikte aksın vatan seferinde…
Kurtarır tevhidi alın yazınla!
“Vatan sevgisi imandan” denildi
TOPRAĞIN ÖRTÜSÜ
Toprağın örtüsü türbeler kadar yeşil
Ona su veren dedemin kanları eğil!
Seninle bayrak, hayat bulsun diye;
Şu siperler rütbesiz, âlemsiz değil
ŞEHADET
Bir anda bütün gönülleri feth ettin
Şehadetinle, yücelikleri kat ettin
Bedri, birlikte “SEKİN”e okuyalım
Milleti, vatan uğrunda “BİR” ettin
ŞEHİTLER UÇ BEYLERİ…
Şehitler, birer gül gibi açtılar
Toprağa reyhan kokusu saçtılar
Üçler, yediler, kırklarla uçtular
Dağların nefesinde uç beyleri!
KOKLAR ŞEHİDİMİ
Dayanmaz acılara sabır derim
Sabır ile dertlere hamd ederim
Bir ömür deryasından gül çekerim
Koklar şehidimi vatan aşkına!
ŞEHİDİN VAR
Gaipten bir ses gelir; “Şehidin Var!”
Vatan budur, iman budur, aşk budur
Her şehrin Kale’si, Kale’nin burcu!
Burçlarında bayraklaşan ruhu var
Gönül burcunda, “Şehidin Selâm”
Bulutların nidası, gözyaşı var
ŞEHİTLERİMİZE
Binler yıl sizlerle anıldı yurdum
Sizlerle, sırat köprüleri kurdum!
Sıratı, köprülere âlâ gördüm;
Zalimler, ameliyle düğümlenir
Çalmasın,
Türküler, biz/ siz çalmasın
Taşında çınlar feryadım;
Ülkemde çanlar çalmasın
– Prof. Dr. ATA ATUN
İsrail’in Gazze’ye ve Lübnan’a saldırılarını izlerken aklıma hep Vietnam geliyor.
Dönemin güçlü devi, önünde hiçbir gücün duramayacağına inanılan ABD, bu savaşta 58 bin askerini kaybetti. Savaşın son yıllarında ABD’li anneler ABD hükümetini eleştiren ve suçlayan büyük bir protesto düzenlediler.
Sloganları çok manidardı ve gerçekleri yansıtıyordu: “Bizim evlatlarımızın Vietnam’da ne işi var, niye başkasının toprakları için ölüyorlar.”
Vietnam savaşı ardından yaşanan bu infial “Vekalet Savaşları”nı ortaya çıkardı.
ABD Vietnam savaşından sonra hiçbir savaşında veya işgalinde ABD askerlerini göndermedi, gönderdiyse de ön saflara kendi askerini değil, para ile tuttuğu “paralı askerleri”öne sürdü.
Kendi evlatlarını kurban etmemek için paralı askerlere maaş, lojistik destek, silah desteği ve savaş araç gereci vermeyi tercih etti.
Vietnam savaşından alınacak çok dersler var.
Askeri stratejist değilim ama düz mantıkla bile bazı hesapları görmek mümkün.
Vietnam Savaşı raporlarını okurken, dikkatimi çeken en önemli askeri strateji konularından biri, işgal edilen toprakların elde tutulabilme çabasıydı.
Bunun için gereken insan sayısı, harcanan enerji, silah, lojistik destek, gıda, ilaç, yakıt ve benzeri destekler inanılmaz boyutta idi.
Örneğin ABD ordusunun bir Vietkong köyünü yaka yıka ele geçirmesi için 500 asker gerekiyor idiyse bu köyün topraklarını ve bu köyü Güney Vietnam’a bağlayan yolları, sızma olmaması, tuzaklar kurulmaması için koruyabilmesiancak asgari 10 misli (5 bin) askerle olabiliyordu.
Gelelim günümüze; İsrail’in Türkiye’nin sınırlarına kadar gelebilmesi ve Doğu Akdeniz’den Irak sınırına kadar bu bölgeyi koruyabilmesi için önce Lübnan sonra da Suriye topraklarını yakıp yıkarak ve düşmanı sıfırlayacak düzeyde yok ederek ilerlemesi gerekiyor.
Bu bağlantısını İsrail’in kuzey hududuna kadar da kuş uçurtmayacak şekilde koruması için de on binlerce piyade askerine, askeri araca, silaha ve elektronik cihazlara ihtiyacı var.
İsrail’in hedefi büyük olasılıkla ABD’nin 2012’de işgal ettiği ve halen kontrolünü elinde tuttuğu Suriye’nin petrol yatakları. Her ne kadar bu petrol yatakları ABD’nin vekalet güçlerinin yönetimindeyse de ana kontrol ABD’nin elinde.
Söz konusu ABD yönetimindeki Petrol yataklarının büyük bir bölümü, Suriye’nin doğu bölgelerinde Irak sınırı ile kuzeydoğuda Haseke yakınlarındaki Deyr ez Zor vilayetinde yer almakta.
Zaten sorun da burada başlamakta.
İsrail’in bu bölgeye korunaklı bir şekilde ulaşabilmesi için Suriye-Lübnan sınırının kuzeyinde ve doğusunda yer alan Rus Askeri Üslerinin arasından geçmesi gerekmektedir ki, Suriye-Rusya Stratejik İsbirliği Anlaşması nedeni ile bunu başarması neredeyse olanaksız gibi.
Bu nedenle de İsrail’in, ABD’den aldığı askeri harekat desteği hangi boyutta olursa olsun, Suriye’yi güneyden kuzeye veya güneyden kuzey-doğuya ulaşacak şekilde yarıp ilerlemesi ve de geçtiği yerleri koruması, konvansiyonel silahlarla olanaksız.
Bu koşullarda Orta Doğu’nun yeniden oluşturulması, şekillendirilmesi ve sınırların yeniden düzenlemesi hedefli yaşanmakta olan acımasız savaşın, Türkiye’yi de içine alması neredeyse imkansız gibi.
Tabi bu söylediklerim normal savaş koşulları içinde geçerli varsayımlar. İsrail’in şeytani planlarını ve niyetlerini okuyabilen bir teknolojiye sahip olmadığımız için mevcut enstrümanlar üzerinden yorum yapabiliyoruz.
…..
Prof. Dr. (İnş. Müh.), Doç. Dr. (UA. İliş.) Ata ATUN
KKTC Cumhurbaşkanı Danışma Kurulu Üyesi
KKTC Cumhuriyet Meclisi 1. Dönem Milletvekili
FRANKFURT/EUTURKHABER-Kommunale Ausländerinnen und Ausländervertretung (KAV), bu yıl üst üste üçüncü kez Frankfurt Kitap Fuarı’nda bir standla temsil ediliyor. Orada göç geçmişi olan yazarlar ve kitapları sunulmaktadır.
“Göç” konusu giderek daha önemli hale geliyor ve bununla ilgili yayınlar fuara gelen birçok ziyaretçi arasında artan bir ilgi çekiyor. İlgili taraflar KAV standında kapsamlı bilgi alabilirler.
Çok sayıda yazar, destekleyici programda her saat söz sahibidir. Okumalar, konuşmalar ve kitap sunumları var.
Standın açılışı Çarşamba günü saat 18.00’de açılacak. Salon 3.1, C105, “Uyum ve Siyasi Katılım: Demokrasiyi Savunmak – Diyalogda Edebiyat” sloganı altında ciddi bir resepsiyonla açılacak.
Belediye Başkanı Dr. Eskandari-Grünberg, belediye meclisi başkanı Hilime Arslaner ve KAV başkanı Jumas Medoff konuşacak.
Bunu yazarlar Dr. Nkechi Madubuko, Nasrin Siege ve yazar Cem Yılmaz ile bir panel tartışması takip edecek. Tartışmayı KAV başkan yardımcısı Dr. Adriana Maximino dos Santos yönetecek.
KAV’ın standı Salon 3.1, K59’da yer alıyor. KAV ziyaretinizi dört gözle bekliyor ve size yazarlarla konuşma fırsatı sunuyor.
Gez. Jumas Medoff
(KAV Başkanı)
FRANKFURT/EUTURKHABER-Sanatseverler ve tarih meraklıları için kaçırılmayacak bir fırsat! Kemankeş Frankfurt e.V., Almanya’da bir ilk olan “Minyatürlerle Osmanlı Devri Türk Okçuluğu” adlı sanat sergisini düzenliyor.
Bu eşsiz sergi, Osmanlı döneminde Türk okçuluğunu minyatür sanatıyla birleştirerek tarihsel bir yolculuk sunuyor. Ücretsiz olarak gezilebilecek sergi, tüm sanat ve tarih tutkunlarını davet ediyor.
Sergi Konferansı
Sergi kapsamında, 31 Ekim 2024 Perşembe günü bir konferans düzenlenecek. Konferans öncesinde 18:00-19:00 saatleri arasında katılımcılara ok atışları deneme imkânı sunulacak.
Ardından 19:00-21:00 saatleri arasında düzenlenecek konferansta, Osmanlı dönemindeki Türk okçuluğu ve minyatür sanatı üzerine derinlemesine bilgiler paylaşılacak.
Etkinlik, Farbenstr. 85 J, 65931 Frankfurt adresinde gerçekleşecektir.
Minyatür Sanat Sergisi
Sanat sergisi ise 2-3 Kasım 2024 Cumartesi ve Pazar günleri 12:00-18:00 saatleri arasında Schmidtstr. 43, 60326 Frankfurt adresinde ziyaret edilebilecek.
Sergide, Osmanlı devri Türk okçuluğunun ihtişamını minyatürlerle anlatan eserler sergilenecek ve ziyaretçilere dönemin estetik ve kültürel dünyasına dair yeni bir bakış açısı sunulacak.
Detaylı Bilgiler İçin
Sergi hakkında daha fazla bilgi almak ve etkinlik detaylarına ulaşmak için Kemankeş Frankfurt e.V.’nin (eMail:kemankesfrankfurt@gmail.com, web sitesi ya da sosyal medya hesaplarını) ziyaret edebilirsiniz.
Her yıl cirosunun ortalama yüzde 3’ünü AR-GE çalışmalarına ayırarak verimli, tasarruflu ve dayanıklı traktörler üreten Erkunt Traktör, yerli tasarımla üretilen eCapra motorlarında Stage 5 seri üretimine başladı.
Türkiye’nin ilk yerli tasarım traktörünün üreticisi olan Erkunt, Eylül ayı itibariyle yerli tasarım eCapra motorlarında ikinci safhaya geçti.
Marka, geçtiğimiz iki yıl içerisinde yaşanan emisyon değişiklikleri nedeniyle önce Stage 3B ve Stage 4’e daha sonrasında ise Stage 5 emisyon normlarına uyum sürecini tamamladı.
İlk fazına 65 beygir eCapra motor üretimleriyle başlayan Erkunt, 50 beygir gücünden 125 beygire kadar olan tüm ürün yelpazesini yeniledi ve Stage5 motorlar ile donattı.
2024 ERKUNT İÇİN YATIRIM YILI OLDU
Yeni projeler ve ürünler için yaptıkları yatırımların önemine değinen Erkunt Traktör CEO’su Tolga Saylan, bu kadar kısa zamanda böylesine büyük bir emisyon geçiş sürecini tamamlamanın ciddi bir başarı olduğunu vurguladı.
Saylan, “Rekabetin çok yüksek olduğu tarım sektöründe her zaman çiftçilerimizin yaşadıkları sorunları anlamaya ve çözmeye odaklandık.
Üretici olarak durmaksızın araştırma ve geliştirme çalışmaları ile ürünlerimizi tasarlamak ve çiftçimizin hayatını kolaylaştıracak fonksiyonlar üzerinde analiz ve testler yapıp bunu ürünlerimize uygulamak zorundayız. 2024, hem ürün gamımızı genişlettiğimiz hem de en çok yatırım yaptığımız yıl oldu.
Geçtiğimiz senelerde yerli üretim motor markamız olan eCapra motor için yeni bir üretim hattı kurmuştuk. Bu sene ise bu hattan yüksek donanımlarıyla, en yeni teknolojilerle geliştirilmiş, çevreci ve dayanıklı Stage 5 eCapra motorlar geçiyor.
Bu motorlar Türkiye’nin birçok yerinde çiftçilerimiz tarafından test edildi ve çok beğenildi. Yüksek tork rezervi olan ve havaya karışan zararlı egzoz gazlarını % 93 oranında azaltan yeni Stage 5 çevreci motorlarımız, traktör ailemizdeki her modele uygulanmış durumda.
Daha önce duyurduğumuz üzere bu motorlar bünyesinde çiftçilerimiz için bir sürpriz de barındırıyor. Bayiden aldıkları 100Hp traktör tarlada ihtiyaç anında bir düğme ile 110 Hp oluyor” diye konuştu.
ERKUNT, AVRUPA’YA AÇILAN BİR KAPI NİTELİĞİNDE!
2017 yılında tarım sektöründe bir dünya devi olan Mahindra&Mahindra ailesine katıldıklarını dile getirem Tolga Saylan, “Büyük bir sermayenin gücünü arkamıza aldık.
Mahindra&Mahindra bünyesine katılmamızın ardından uluslararası pazarlarda her geçen gün daha da güçlendik. İhracat markamız ArmaTrac’ın satış hacmini her geçen yıl daha da büyüttük.
Yeni Stage 5 ürün gamımızla Avrupa pazarında büyük başarılara imza atacağız. Pazar koşullarına uygun üretim yapma becerimiz ile Türk çiftçisinin de güvenini boşa çıkarmayacağımıza inancımız tam.
Mahindra, hacim açısından dünyanın en büyük traktör üreticisidir. Erkunt Traktör ve Türkiye, Mahindra’da uluslararası pazarlar arasında stratejik öneme sahip olmaya devam ediyor.
Mahindra’nın desteği ve yatırımıyla, Stage V motorlu ürün gamı ve 26 beygir gücündeki ürün de dahil olmak üzere yeni projeler başlatıldı. Erkunt Traktör ve Mahindra olarak, Türkiye iç pazarındaki artan penetrasyonla hacmimizi büyütmeyi hedefliyoruz.
Ayrıca, bu ürün stratejisi bizi ihracatta daha da ileriye taşıyacak ve Mahindra’yı ve markalarımız ArmaTrac ve Erkunt’u yeni pazarlarda daha güçlü bir şekilde temsil edeceğiz” ifadelerini kullandı.
TAM KAPSAMLI BİR TARIM ÇÖZÜMÜ SUNUYORUZ
Saylan şöyle devam etti: “Bu güçle 2024 yılında daha önce bulunmadığımız bir segment olan ve küçük bahçeler, hobi bahçeciliği, nakliye işleri ve otel hizmetlerinde kullanılmak üzere tasarlanan 26 beygir gücünde yeni bir ürün geliştirdik.
Bunun yanı sıra; yıllarca çiftçimizin göz bebeği olmuş 50-55 beygir gücündeki Kısmet Ailesi’ni Stage 5 eCapra motorlarımızla yeniledik ve yine bu motorlarımızla ülkemizin en çok sevilen bahçe traktörleri olan Meyveci Serimiz’in satışını artırdık. 2025 fuarları için şimdiden yerimizi almış bulunmaktayız.
1984 yılından bu yana tarım makineleri sektöründe kendi tasarım ve üretim kabiliyetleriyle toprak işleme makinelerinin üretimini gerçekleştirdiğimiz Hisarlar markamız ve çiftçinin gözdesi traktörlerimizle kullanıcıya tam kapsamlı bir tarım çözümü sunuyoruz.
Ayrıca, fabrika içinde boyahanemizi, motor hattımızı ve üretim alanımızı genişletmek yaptığımız yatırımlardan sadece birkaçı.
Özetle, yerli üretim ve yerli tasarım yapan bir şirket olarak 21 yıldır bu sektörde önemli işlere imza attık. Erkunt, dün olduğu gibi bugün de çalışanı, tedarikçisi, yetkili satıcı- servisi ve diğer tüm paydaşları ile aynı yolda yürümeye ve bu memleket için üretmeye devam edecektir”