MEHMET ÇALAY/FRANKENTHAL-İslam Toplumu Millî Görüş (IGMG) Rhein Neckar Saar Bölgesi Kadınlar Teşkilatı ve Kadınlar Gençlik Teşkilatı, başörtülü Müslüman kadınların karşılaştığı ayrımcılık, hakaret ve saldırılara dikkat çekmek için ‘Sen de Değiştirebilirsin’ aksiyonu gerçekleştirdi.
Almanya’nın Walldorf, Mannheim, Östringen, Mainz, Frankenthal, Viernheim, Worms kentlerinde Müslüman kadınlar, Müslüman kadınlara karşı yapılan ayrımcılık ve hakaretlere dikkat çekmek için kentlerin merkezi yerlerinde stand açtı. Kişi olarak herkesin, ayrımcılığa tepki göstermesiyle bu tür ayrımcılık ve saldırıların ortadan kaldırılabileceğine dikkat çekilen aksiyona büyük ilgi oldu.
MÜSLÜMAN KADINLARA YAPILAN AYRIMCILIĞA DİKKAT ÇEKİLDİ
Böyle bir programın yapılmasından memnun olduğunu söyledi.
“Sen de Değiştirebilirsin” temasıyla yapılan farkındalık çağrısında, toplumsal alanda yaşanılan problemlerin karşılıklı tanışma anlayışla çözümlenebileceğine dikkat çeken müslüman kadınlar, kendilerine sorulan çeşitli soruları da cevapladı.
Şehirlerdeki standları tek tek ziyaret eden RNS Kadınlar teşkilatı kurumsal iletişim başkanı Selma Emekçi, ilginin büyük olmasının sevindirici olduğunu ama çalışmaların geniş kitlelere de ulaştırılması gerektiğini ifade etti.
Ayrıca RNS Bölgesi tanıtım kültürel hizmetler başkanı Halil Yücebudak da programlara katılarak başarılar diledi. Wormsdaki etkinliğe büyükşehir belediye başkanı Adolf Kessel katıldı ve RNS irfan evleri sorumlusu Hüseyin Koşar ve Worms dış ilişkiler sorumlusu Aydın Geçgel’den bilgi aldı.
Frankenthal standına haziran ayında büyükşehir belediye başkanlığına seçilen Nicolas Meyer de ziyaret ederek RNS basın yayın başkanı ve Frankenthal Milli Görüş dış ilişkiler sorumlusu, uyum meclisi üyesi Mehmet Çalay’dan aksiyon hakkında bilgi aldı.
İslam Toplumu Millî Görüş (IGMG)RNS Kadınlar Teşkilatı ve Kadınlar Gençlik Teşkilatı işbirliğinde yapılan farkındalık çağrısı etkinlikleri önemli görülerek gelecek yıllarda da yapılacağını açıklandı.
Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) Genel Başkanı Dr. Muharrem Kuzey, Mevlid Kandili ve Mevlid-i Nebi Haftası münasebetiyle mesaj yayınladı.
DİTİB Genel Başkanı Dr. Muharrem Kuzey, Mevlid Kandili ve Mevlid-i Nebi Haftası münasebetiyle yayınladığı mesajda, “Rabbim bizleri sözlerin en doğrusu olan, Allah’ın Kitabından; yolların en doğrusu olan Muhammed’in yolundan (Nesai, Îdeyn, 22.) ayırmasın. Rabbim bu yolculukta ayaklarımızı kaydırmasın. Mevlid Kandilimiz ve Mevlid-i Nebi Haftamız iman ve istikametimizi daha da güzelleştirmemize vesile olsun” dedi.
Kuzey, mesajında şu ifadelere yer verdi:
Dünyada bir yolcu gibi olan insan (Buhari; Rikak 2), bu hayat yolculuğunda hiçbir zaman başıboş bırakılmamış, yalnızlığa terkedilmemiştir. (Kıyamet; 36) Yüce Allah, her insanın fıtratına hayatı boyunca kendisine yardımcı olacak temel kodları işlemiş olmakla birlikte (Rum: 30), doğru yol rehberliğini bizzat kendisi üstlenerek (Nahl; 9) hayatı boyunca yolunu aydınlatan ilahi mesajlar göndermiştir (İbrahim; 52).
Bu talimatların sonuncusu olan hayat kitabımız Kur’ân’a ve onu bizlere sadece aktarmakla kalmayıp bu ilahi yasaların insanlar tarafından uygulanabilir olduğunu bizzat hayatıyla ortaya koyan hayat rehberimiz Muhammed Mustafa’ya (sas) karşı birtakım sorumluluklarımız olduğu unutulmamalıdır. İşte, zaman zaman unuttuğumuz bazı sorumluluklarımızı yeniden hatırlayacağımız bir rahmet iklimi olan Mevlid-i Nebi Haftası’na yaklaşmış bulunmaktayız.
‘’Peygamberimizi anmaktan onu anlamaya’’ ilkesinden yola çıkarak hareket ettiğimiz ve her yıl onun (sas) farklı bir yönünü ön plana çıkararak toplumsal bir bilinç kazanmaya çalıştığımız Mevlid-i Nebi Haftası’nın bu yıl ana teması; ‘’Peygamberimiz, İman ve İstikamet’’ olacaktır.
26 Eylül Salı akşamı idrak edeceğimiz Mevlid Kandili ve akabinde bir hafta boyunca (27 Eylül-3 Ekim) peygamberimizi bir yönüyle gündemimize taşıyacağımız Mevlid-i Nebi Haftası’nın İslam alemi başta olmak üzere tüm insanlık için hayırlar getirmesini Yüce Rabbimden temenni ediyorum.
Peygamberimizin hayatını üç ana kısma ayıracak olursak, bunların birincisi; onun doğumundan peygamber olarak görevlendirdiği kırk yaşına kadar olan zaman dilimidir. Bu süreci incelediğimizde onun Yüce Allah’ın fıtratına yüklediği temel değerleri muhafaza etmiş, yaşadığı topluma güven veren, sosyal sorunlara duyarsız kalmayan ilkeli bir şahsiyet; dürüst bir tüccar, müşfik bir aile babası olduğunu görürüz. Kırk yaşından sonra omuzladığı peygamberlik yükü, hayatının en önemli dönüm noktası olmuştur.
O artık ‘’Abdullah oğlu Muhammed’’ değil; ‘’Alemlere Rahmet Muhammed’’ aleyhisselam’dır. Onun bu davetinden sonra o güne kadar kendisini el üzerinde tutanlar artık onu ayaklar altında çiğnemeye; o güne kadar ona güzel sözler söyleyenler artık ona iftira atmaya; o güne kadar yollarına adeta gül koyanlar artık bu yola dikenler dökmeye başlamışlardır. Artık nebimizin zorlu sınavı başlamıştır. Ya bu zorlu yolda pes edecek ya da Allah’a olan iman ve güveni doğrultusunda belirlenen istikamet üzere yoluna devam edecektir.
Peygamberimizin hayatının üçüncü bölümü; vefatından bugüne kadar olan boyutudur. Müminler olarak hayatımızın her alanında şu soruları sormamız gerekir: ‘’Acaba Peygamberim şu an burada olsaydı nasıl davranırdı? Tepkisi, tavrı ne olurdu? Yaptığım bu davranışa sevinir miydi yoksa üzülür müydü?’’ Bu ve buna benzer soruları sorduğumuz ve hayatımızı bu sorulara göre şekillendirdiğimiz ölçüde peygamberimizle çağdaş olur, onun çizmiş olduğu iman ve istikamet yolunda ona birer yoldaş oluruz.
Kur’an-ı Hakîm, müstakim/dosdoğru yolun haritasını ‘tevhid, hak ve adalet’ ekseninde çizer. Yüce Allah’ın ‘dosdoğru yolum’ dediği ve ona uymamızı istediği, sonu cennete uzanan bu yolda, Allah’a ait hiçbir özelliği O’ndan başkasına yakıştırmamak vardır. Bu yolda aile bireylerine karşı duyarlı davranış vardır. Bu yolda yaşatmak, hayat vermek, rahmet olmak vardır. Yetim hakkını -doğrudan veya dolaylı-yemekten kaçınmak vardır.
Ölçme ve değerlendirmede hassas ve dürüst olmak vardır. Bu büyük ve muhteşem ekosistemin bir üyesi olarak bu yolculuğumuzda hayata ve canlılara saygılı olmak vardır. Söz konusu adalet olduğunda, -yakın akraba bile olsa- adaleti gözetme vardır. Bu yolda, Rabbine karşı verilen sözlere vefa göstermek vardır. (En’âm; 151-153)
İstikamet üzere olmak da bu yol üzere kalmak da zordur. Emek ister, özveri ister. Huzur-u ilahiye her çıktığımızda Rahmet-i Rahman’dan tekrar tekrar bizleri o dosdoğru yola iletmesi için talepte bulunmamızın (Fatiha; 6) hikmeti de bu olsa gerektir. Bu yola revan olanlar bilmelidir ki; yürüdükleri bu yol, hayatlarını İslam mücadelesine vakfeden Nebilerin yoludur. Bu yol, duyularının ötesinde olan iman hakikatlerini “Allah ve Resulü söylediyse doğrudur!” diyen sadıkların yoludur.
Bu yol; varlığını imanına şahit kılan şehitlerin yoludur. Bu yol; kendisini ve çevresini olumlu manada dönüştürebilen salih/iyi insanların yoludur. (Nisa; 69) Ve bu yol, son sözü; “yüce dostlar katına” (Buhari; 1668) olan istikamet peygamberinin bizzat işaret ettiği gibi, Allah’ın dostluğunu tüm dostluklara tercih edenlerin yoludur. Rabbim bizleri, bu güzel dostların yoluna ilhak eylesin.
RÜSSELSHEİM/EUTURKHABER-Almanya Rhein Main Bölgesi Türk Alman İşverenler Birliği (DTGB) Rüsselsheim kentinde üyeleri ve iş insanlarıyla her yıl gerçekleştirdiği geleneksel kahvaltılı tanışma etkinliği düzenledi.
Teyfik Özcan’ın sunduğu Rüsselsheim’daki sabah kahvaltısı etkinliği, yiyecek ve içecek ikramıyla başladı. Katılımcılar iş dünyası ile ilgili çeşitli konularda işinin ehli uzmanlar tarafından bilgilendirdiler. Dünyaca ünlü Opel Otomobilleri Merkezi Rüsselsheim kentinin güzide otellerinden Select’te düzenlenen programda DTGB e.V. Başkanı Turgut Sezgin davetlilere bir selamlama konuşması yaptı.
Sezgin, “Rhein Main Bölgesi’nde yaşayan Türk ve Alman işadamları arasındaki iletişim ve karşılıklı bilgi alış verişine büyük önem verdiklerini söyleyerek bu vesile ile yeni üyeler kendi konularında bizleri bilgilendirecek” dedi. “Derneğimiz üyeleriyle gerek iftar programları, gerekse Weihnachtsessen gibi etkinliklerle bir araya gelmekteyiz. Bugün eski ve yeni üyelerimizin birbirlerini daha iyi tanıma, istişare etme daha da önemlisi sohbet edip iyi vakit geçirme imkanı bulacaklardır” dedi.
Sezgin konuşmasında, DTGB ile Türk Hava Yolları (THY) arasında yakın zamanda imzalanan işbirliği hakkında katılımcılara bilgi verdi. Bu çerçeve anlaşmasıyla DTGB üyelerine özel indirimler, ücretsiz uçuş rezervasyonu hakkı ve THY uçuşlarında ek bagaj hakkı sağlanıyor.
Başkan Sezgin, “Bu tür etkinliklerin en önemli boyutu da birbirimizle görüşmek, gerek derneğimizin, toplumun ve gerekse kendi konularımızı da istişare edebilmek imkanı bulmuş olacağız”. Dedi.
– Mehmet Kocagöl
Rhein Main Bölgesi Türk Alman İşverenler Birliği (DTGB)üyeleri ve basın mensuplarının hazır bulunduğu kahvaltılı tanışma programında söz alan deneyimli iş insanı ve Darmstadt Ticaret ve Sanayi Odası (IHK) yönetim kurulu üyesi Mehmet Kocagöl, misafirlere İHK seçiminin önemi hakkında bilgi vererek, tüm iş insanlarını oy kullanmaya ve bölge ekonomisinin geleceğinin şekillenmesine katkıda bulunmaya davet etti.
Kocagöl, 2024/2029 yılları arasında görev yapacak olan IHK üyelerinin belirlenmesi için, 08 Ocak/20 Şubat 2024 tarihleri arasında gerçekleşecek olan IHK seçimleriyle ilgili olarak önemli açıklamalarda bulundu.
Kocagöl ”IHK Darmstad 4 ana bölgesinde 65 bin üyesi bulunan Almanya’nın sayılı IHK’larından birisi olarak 72 tane her sektörden meclis üyesi bulunmakta. Buralarda meslek dallarına göre her bölge ve meslek dalında belirli sayıda üye kadrosu var. Buralar için mümkünse aday olalım, en azından oy verelim. Temsil ve oy hakkımızı mutlaka kullanalım” dedi.
Etkinliğin öne çıkanlarından biri, iş modellerini ve hizmetlerini sunma fırsatını yakalayan yeni üye şirketlerin sunumuydu. Bu şirketler Alman-Türk iş dünyasının temel direğidir ve çok çeşitli sektörleri temsil etmektedir.
Sunumları Hatice Meral (Meral & Yılmaz Hukuk Bürosu), Batuhan Yılmaz (Desba Trading), Melek Mangelci (Main Care GmbH), Mustafa Enes Kılınç (Armodillo GmbH), Nejla Kara (Kara Automobile GmbH), Mehmet Çelikkıran (Eneska) yaptı. Projektbau GmbH). ), Jan Boese (Medifit Rüsselsheim), Pınar Yaren (AMC), Mustafa Kocatürk (Cloudoffix), Dr. med. Mahmut Ay (Aycare GmbH), Hakan Tunalı (Tunalı Danışmanlık) ve Pınar Kaya (Suna Kaya Güzellik).
Etkinliğin sonunda DTGB e.V. İkinci Başkanı Talip Şahin, Ocak 2024’te yapılacak olan IHK seçimi hakkında konuştu ve orada bulunan herkesi bu önemli sürece katılmaya teşvik etti.
Kahvaltılı buluşmaya yoğun katılım
Dernek üyesi aynı zamanda Darmstadt Ticaret ve Sanayi Odası yönetim kurulu üyesi Mehmet Kocagöl, İnoğlu Otomobilleri Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Hakan İnoğlu, Deku Shop Genel Müdürü Deniz Kurt, Autohof Rüsselsheim Genel Müdürü Aydoğan Uzun, AutohausStar Genel Müdürü Ahmet Deliaslan, DİTİB Merkez Camii Başkanı Turan Kuzpınarı ve çok sayıda iş insanı ve Türk basın mensupları da hazır bulundu.
Programın son bölümünde DTGB’nin yeni üyeleri kendi firmalarını tanıtımlarını yaptılar. Program sonunda DTGB 2. Başkanı Talip Şahin de kapanış konuşmasında katılımcı üye ve iş insanlarına geleneksel kahvaltı programına gösterdikleri ilgiden dolayı teşekkür etti.
Etkinlik, katılımcıların ağ oluşturma ve mevcut ilişkileri derinleştirme fırsatı bulduğu rahat bir ağ oluşturma oturumuyla sona erdi.
DTGB e.V. böylesine başarılı bir “ağ kahvaltısına” ev sahipliği yapmaktan gurur duyuyor ve bölgedeki Alman-Türk iş dünyasını güçlendirmek için daha fazla fırsatı sabırsızlıkla bekliyor.
MEHMET ÇALAY/LUDWIGSHAFEN-2023/2024 Eğitim döneminin ilk eğitimciler seminerini Ludwigshafen IGMG RNS Bölge konferans salonunda 135 eğitimcinin katılımlarıyla gerçekleştirildi.
Muhteşem bir katılımla yapılan konuların başında eğitim başkanlığına ait olan öğrenci kayıt bilgi platformu otamosyon bilgilendirmesi, eğitim başkanlığımızın hazırladığı müfredat tanıtımı ve bilgilendirmesi ve eğitim başkanlığının alanları ve bilgilendirmesi konularını eğitimcilere aktarıldı.
Çok verimli geçen programda eğitim alan eğitimciler otomasyon sorumlusu Abdullah Ateş’e Temel Eğitim Sorumlusu H. Güngör ve genel merkez Eğitim Başkan yardımcısı Ramazan Başlık´a aynı şekilde bu programı organize eden Bölge Eğitim Başkanı Musa Dursun´a şükranlarını ilettiler.
RNS Bölge Eğitim başkanı Musa Dursun da eğitim seminerine katılan tüm eğitimcilere teşekkür ederek, yeni eğitim yılının hayırlara vesile olmasını dileyerek başarılar diledi.
YSK’nın 2017’de referandumda mühürsüz oyların geçerli sayılması kararını, AİHM’e götürmesinin partisi tarafından engellediğini söyleyen eski CHP milletvekili Atilla Kart’ı yalanlayan Bülent Tezcan’a eski CHP’li Milletvekili Tur Yıldız Biçer’den yanıt geldi.
***
Eski CHP Milletvekili Atilla Kart, ‘başkanlık’ referandumunda Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) mühürsüz oyların geçerli sayılacağına yönelik kararını Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) CHP adına götürmesinin parti yönetimi tarafından engellendiğini açıklamıştı.
Kart’ı engellediği iddia edilen isimler arasında yer alan CHP Aydın Milletvekili Bülent Tezcan ise “Tek tek o diyaloglarda şu şunu dedi, bu bunu dedi. Benim hatırlamam mümkün değil, söylediğiniz yıl 2017 şu anda 2023’teyiz. Tam 6 sene olmuş, teyip olsa bandı silinir” ifadelerini kullanarak söz konusu iddiaları ‘hatırlamadığını’ vurgulamıştı.
Tezcan’ın açıklamasına eski CHP Milletvekili Tur Yıldız Biçer’den yanıt geldi.
Biçer, sosyal medya hesabından Tezcan’ın konuşmasını alıntılayarak 2017’de CHP Hukuk ve Seçim İşleri tarafından mesaj ile partillere YSK’nin mühürsüz oyları geçerli sayacağının bildirildiğini ancak yapılan kapalı toplantıda kim tarafında atıldığı sorulduğunda tepki gösterildiğini yazdı.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun mesajın kim tarafından yollandığını sormasının üzerine Tezcan’ın kendisinin kolunu sıktığını ve sinirlenerek odasına davet ettiğini ifade eden Tur Yıldız Biçer’in açıklamaları şu şekilde:
“Liberal budalalar bile hatalarını kabul etmiş, kenara çekilmişken Tezcan ve arkadaşları manifestolarında ‘En büyük dönüşümler, en büyük kırılmaların yaşandığı dönemlerde gerçekleşir’ gibi sözler, değişim vaadiyle hala siyaset sahnesindeler. Ülke ve parti için acı olan da budur.
Evet, bu 2 referandumda en büyük dönüşümün, en büyük kırılmaların acı tecrübelerini yaşadık, yaşıyoruz. ‘Sehven’ atılan bir SMS’teki muğlak ifadelerle CHP’li sandık kurulu üyelerini sandık başından çeken Bülent Teczan ve dönemin sorumluları da siyasetten, CHP’den çekilmelidir.
Aşağıda okuyacaklarınız bunun gerekçesidir. ‘2023’teyiz, 2017’de olanları hatırlamam mümkün değil’ diyen Sayın Bülent Tezcan’ın hafızasındaki tozun alınmasına yardımcı olacaklardır. ‘Silinmeyen bantın’ sürecidir… Süreç, ilk kez aşağıda olan bu mesajla başladı.
HER ŞEY BU MESAJLA BAŞLAMIŞ!
Sayın Bülent Tezcan; referandumdan hemen sonra CHP Genel Merkezimizde yaptığımız ilk kapalı grup toplantısında, söz alarak bu mesajı okudum. Sayın Genel Başkanımıza bu mesajı neden ve kimin attığını sordum. Sayın Genel Başkan ‘bu mesajı ilk kez duyuyorum, bir kez daha okur musunuz?’ dedi. Bir kez daha okudum. Hatırlarsanız salonda buz gibi bir hava oluştu. Sayın genel başkan mesajla ilgili bir bilgisi ve bir talimatı olmadığını söyledi. ‘Hukuk ve Seçim İşleri Sorumlumuz Sayın Bülent Tezcan’dır’ dedi ve size Bülent Bey sayın milletvekilimizin sorduğu soruya bir yanıt verin dedi. Siz en önde oturuyordunuz, ayağa kalkarak; ‘çok yoğun bir gündü; kim, nasıl bir mesaj, kime gönderilmiş bilmiyorum , hatırlamıyorum’ dediniz. O zaman 6 yıl geçmemişti; ama ne hikmetse siz yine hatırlayamıyorsunuz.
‘KOLUMU TUTTUNUZ’
İlk toplantıda alamadığım yanıtı, TBMM’de yapılan ilk kapalı grup toplantısında söz alarak tekrar sordum. Amacım en kritik zamanlamada sandık başındaki görevlilerimize bu mesajı göndererek mühürsüz oyların tutanak altına alınmasına neden engel olunduğunu anlamaktı. Siz toplantı sürecinde söz alıp bir yanıt vermediniz. Toplantı bitiminde salon dağılırken ben eşyalarımı almak üzere masaya eğildiğimde arkamdan sıkıca kolumu tuttunuz, ben arkamı dönüp ne oluyor diye tepki gösterdiğimde siz olduğunuzu gördüm ve ne yapmaya çalıştığınızı sordum. Bana, yarın genel merkezde odama gel, orada yanıt vereceğim dediniz. Size soruları Genel Başkan dahil partinin tüm yetkili organları önünde sordum, sorulara aynı ortam ve koşullarda yanıt vermeniz gerekir dedim. Israrınız üzerine de her ortamda konuşmaya hazırım, gelirim dedim.
‘MESAJIN SORUMLULUĞUNU ALMADINIZ’
Bir gün sonra randevu saatinde Genel Merkezdeki odanıza geldiğimde, odada sizden başka Yüksek Disiplin Kurulu Başkanımız Sayın Sayın Uğur Bayraktutan ve TBMM İdari Amirimiz Sayın Tufan Köse’yle birlikte beni beklediğinizi gördüm. Bana ne yapmaya çalıştığımı, amacımın ne olduğunu sordunuz. Referandum çalışmalarında vatandaşımıza oylarınız bizim namusumuzdur sözü verdiğimizi, buna rağmen bu namusa niye sahip çıkmadığımızın derdinde olduğumu ülkede rejimin değiştiğini, referandum için mücadele eden tüm vatandaşlarımızın hakkı ve hukuku için bu sorgulamayı yaptığımı söyledim. Sonuç itibarıyla mesajın sorumluluğunu almadınız, gereğini yapmadınız, ülke ne yazık ki bu günlere geldi.
‘SİZ Mİ DEĞİŞİM KOVALAYACAKSINIZ?’
Ama siz şimdi bunları da Sayın Genel Başkanın 13 yılında 11 yıldan fazla PM’de MYK’da olduğunuzu da, 14 Mayıs öncesi seçimlerde ve politikalardaki hatalarınızı da hatırlamayıp, o gün rejimin değişmesindeki bu ‘sehven’ hatanız ile hiçbir sorumluluk almayıp 14 Mayıs sonrasında da grup başkanvekililiği kovalayacak, olamayınca da ‘yeni yüzyılda yeni bir siyaset’ yalanıyla, Manisa kongresinde ‘bu partiyi bir sonraki seçim iktidar yapmazsak (üzerinden 2 seçim geçti) siyaseti bırakırım’ diyen adayınızla değişim kovalayacaksınız öyle mi?”
13:15
News
